Evlisin traduction Espagnol
898 traduction parallèle
Sen de mi evlisin?
¿ Tú también estás casado?
- Demek evlisin.
- ¿ Está casado?
Sam ile evlisin.
Tú estas casada con Sam.
Evlisin sen ve öyle gözükmen gerekiyor.
Se supone que estás casada. Tienes que parecer casada.
Lisette, ne kadar zamandır evlisin?
Dime, Lisette, ¿ cuánto tiempo llevas casada?
- Joe'yla mı evlisin, benimle mi?
- ¿ Estás casado con él o conmigo?
İki aydır evlisin.
Tú has estado casado durante dos meses.
Benimle evlisin.
Verás, estás casado conmigo.
Evlisin.
Estás casada...
Evlisin ve güzel bir karın var.
Te has casado con una buena chica.
Evlisin ve kocanı terk ettin.
Estás casada y estás huyendo de tú marido.
Amanda, hayatım, neden hala beceriksiz bir avukatla evlisin?
Amanda, mi amor, ¿ por qué sigues casada con un picapleitos de pacotilla?
- Ama benimle evlisin.
- Pero estás casada conmigo.
Çünkü sen zaten The Furies ile evlisin.
Porque ya estás casada... con Las Furias.
Evlisin sanırım. Görüştüğüm güzel kadınların çoğu öyleydi.
Supongo que estará casada como todas las chicas bonitas que encuentro.
Bir deli ile evlisin!
- ¿ Cuáles son, según tú? Estás casada con un loco.
Biliyorsun ki artık evlisin.
Te señalo que estás casada
Sen zaten orduyla evlisin.
Ya estás casado con el ejército.
Sen Rosalie ile evlisin.
¡ Estás casado con Rosalie!
Milly ile evlisin ama sen onu hiç tanımamışsın.
Eres el esposo de Milly y aún así no la conoces.
İstersin ama evlisin.
Te gustaría mucho, pero estás casado.
Sen evlisin, ben de bıkkın.
Tú estás casado, y yo aburrida.
Sen evlisin, ben dulum.
Tú estás casado y yo soy viuda.
- Sen evlisin!
- ¡ Estás casado!
- Ne kadardır evlisin?
- ¿ Cuánto tiempo lleva casado?
Böyle bir kadınla evlisin.
Ése es el tipo de mujer que desposaste.
Şu anda erişkinsin, ve evlisin.
Ahora eres adulta y estás casada.
Beş yıldır evlisin.
Usted ha estado casada durante cinco años.
Hem sen kardeşimle değil, benimle evlisin.
Además, estás casada conmigo, no con mi hermano.
Sanırım evlisin.
Tiene aspecto de casado.
Sen evlisin 2 çocuklu bir işçi...
Eres casado 2 hijos... Obrero...
Evlisin.
- Estás casado
Peki, senin ki, farklı bir durum : sen bir çocuk için evlisin, Üniversirede ikinci yıl...
Lo tuyo es otra cosa, a ti te casaron siendo aún un muchacho, estudiabas en el segundo curso...
Çok yetenekli bir adamla evlisin.
Estás casada con un hombre de mucho talento.
- Evlisin, bir oğlun var. - Evet.
- Está casado y tiene un chico.
- Onunla evlisin, biliyorlar.
- Te casaste con él y ellos lo saben.
- Evlisin, unuttun mu?
Algunas veces él parece tan agradable.
Ne kadar zamandır evlisin?
¿ Cuánto llevan casados?
Sen evlisin.
Estás casado.
Bir zamanlar efendimizin hanımı olabilirsin, ama bundan böyle Sasahara ailesinden biriyle evlisin.
Quizás hayas sido la Dama de nuestro Señor una vez... pero ahora eres una prometida en la familia Sasahara.
Lanet olsun, hala evlisin!
Diablos, aún estás casada.
- Evlisin değil mi?
Estás casado, ¿ no?
Sen Katherine ile evlisin.
No podéis libraros de Catherine.
Evlisin, seni aptal! Mükemmel kadınla evlisin!
Estás casado con la mujer perfecta.
- Bir marangozla evlisin.
- Esta casada con un carpintero.
- Çok iyi bir adamla evlisin, değil mi? - En iyisiyle.
- Tienes un buen hombre, ¿ no?
- Bir de evlisin ve 5 çocuğun var.
- Un hombre casado y con hijos.
Hiçbir fikrim yok. evlisin înfãşiºare sen belli var.
No lo sé, no hay que tener una pinta especial.
Niçin koçla hala evlisin?
¿ Cómo es que sigues con el entrenador?
Bu trompetle evlisin.
¿ Casado? Estás casado con esa trompeta.
Evlisin.
Ah, esta casado.