English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ F ] / Fahiseler

Fahiseler traduction Espagnol

1,056 traduction parallèle
Fahişeler, hırsızlar, uğursuzlar, ibneler, hapçılar, keşler.
Putas, macarras, maleantes, mariquitas, lesbianas, drogatas, yonquis.
Bu adada bana teklif edilen tek şey muz, puro ve fahişeler.
Lo único que he abierto en esta isla son bananos, cigarros y putas.
Bu sümüklü fahişeler pansiyonumu harabeye çevirmişler.
Esas zorras babosas han arruinado nuestra casa de invitados
Hatta fahişeler bile daha kibar olur.
¡ De hecho, las putas tienen más tino!
"Bu fahişe gibi davranmanıza sebep mi? , fahişeler bile daha kibar olur, sizi birilerinin almadığına inanamıyorum!"
Esa no es excusa para actuar como putas, las putas tienen más tino, divertido que ningún hombre las haya recogido.
Bu fahişeler bizi geri buraya kadar yordu.
Estas putas nos trajeron hasta aquí.
Sarhoşlar, fahişeler, kırık kalpler...
Borrachos, golfas, corazones heridos...
Çocuk fahişeler, köleler.
Puedes comprar prostitutas infantiles, esclavas.
Fahişeler mi?
¿ Prostitutas?
Ucuz fahişeler.
Cotillas.
Hayır, ben pezevenkler, fahişeler ve dolandırıcılardan sorumluyum.
No, yo me encargo de los chulos, las prostitutas y los chaperos.
Tüm o kargaşa fahişeler silahlar bazen durum birkaç kişiyi temizlememi gerektirirdi.
La mafia, la prostitución, armas... A veces... pasaban cosas y mataba a algunos.
Doğu'da fahişeler bu tekniği kullanır.
Un arte Oriental practicada por muchas cortesanas... Es el Zen-Sexual
Fahişeler, katiller!
¡ Tres de vosotras por cada perro asesinado!
Fahişeler nerede?
¿ Dónde están las putas?
Fahişeler, adamım. Fahişeler nerede?
¿ Putas hombre, dónde están las putas?
Fahişeler bile merak ediyorlar ki onlar için fermuarı olduktan sonra pantolonun rengi fark etmez.
Hasta las putas hablan de ellos. Aunque no distinguen entre braguetas.
Fahişeler ve şeytanın cadıları bebeklerini kaybeder.
Prostitutas e hijas del demonio que querían abortar...
İşleri ne kadar zor, zavallı fahişeler!
Que me expliques la vida de perros que llevan las putas.
Her yerde pezevenkler, fahişeler, bayağı sanatçılar gölgede kalmış türden eğlence fantezileri var. Adlarını anmak bile çok vahim.
Centro neurálgico de chulos, putas, artistas del timo sin clase y otros tipos dispersos de fantasías entretenidas demasiado desesperadas como para mencionarlas.
- Fahişeler? - Evet.
¿ La de puta?
Fahişeler oralarda dolaşıyor.
Allí están las prostitutas.
Neden beni buraya çektiniz, sizi iğrenç fahişeler?
¿ Por qué me habéis atraído hacia vosotras, rameras repugnantes?
Romalı fahişeler sütle banyo yaparlarmış. Şimdikiler yapay ürünler kullanıyor.
Las putas romanas tomaban baños de leche.
- Bu fahişeler mükemmel.
Esto es todo un avance.
Kumar, uyuşturucu, fahişeler...
Juego, drogas, chicas.
Kızlar, silahlar ve itfaiye ile iyi bir bekar partisi yapalım. Fahişeler, esrar ve içkiyle...
Montemos una fiesta de despedida con nenas, fuegos artificiales, fulanas, drogas y alcohol...
- Fahişeler?
- ¿ Fulanas?
Fahişeler.
Fulanas.
Uyuşturucu sağ tarafta, fahişeler sol tarafta.
Las drogas a la derecha, las fulanas a la izquierda.
Hani fahişeler olmayacaktı.
Dijiste que no habría fulanas.
Fahişeler yoktu.
Nada de fulanas.
Fahişeler ahlaksızlıklarıyla başınızı döndürmeye çalışacak.
Las prostitutas os tentarán con su insana inmoralidad.
Gorki Parkı'nda adımı ağaçlara kazıyan fahişeler var.
Hay putas en el parque Gorky que han grabado mi nombre en los árboles.
Fahişeler de öyle yapıyor.
Como las furcias.
Teşekkürler. Buralarda tanıdığınız fahişeler var mıydı?
¿ Hay prostitutas aquí?
Bütün fahişeler gibi ben de kapitalistim ve sırlarımı satacağım. Sizin sırlarınızı, en yüksek meblağı verene.
Como las prostitutas, soy una capitalista y voy a vender mis secretos, sus secretos, a quien me dé más.
Fahişeler, her yerde var.
{ \ cHFFFFFF } - Putas... Ya están en todas partes.
Diğer ülkelerde, herkes biraz fransızca konuşur. Özellikle fahişeler.
En otros países, todo el mundo habla algo de francés, sobre todo las putas.
- Fahişeler onu çok seviyormuş.
¿ Famoso?
Orduya ait, ancak bizim hakkımızda konuşuyor. Yozlaşmışlık, borç, iskambil, içki, fahişeler!
Escribe que los oficiales están rodeados... de corrupción, deudas, naipes, alcohol, putas.
Burada Lehler, Yahudiler, Çingeneler, hırsızlar ve fahişeler var.
Muchos polacos, judíos, gitanos, ladrones y putas.
( Morales ) Tico'nun fahişeler ile bu kadar içli-dışlı olduğunu bilmiyordun değil mi?
No sabía que al gran Tico le gustaban las prostitutas.
Fahişeler? Net olmayaçalış, Doktor.
Trate de ser específico, Doc.
Fahişeler için en üst fiyat bu değil mi?
¿ No es una buena tarifa para las prostitutas?
Zenci arabaları, fahişeler gibi mi?
¿ como los de "negrata", "frijolero" y "sudaca"?
"Zenci arabaları ve fahişeler, günaydın."
"Negrata, Frijolero y Sudaca, buenos días".
Küçük fahişeler.
Putillas.
Fahişeler, tamam.
Prostitutas, si.
Fahişeler mi?
¿ Las Hermanas Pecadoras?
Evet, fahişeler bunun içindir.
Sí, para eso estamos las putas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]