Fakir traduction Espagnol
3,673 traduction parallèle
18 yaşında ve fakir bir ailedenseniz bu tür işleri her zaman bulamazsınız.
Cuando tienes 18 años y vienes de una familia muy pobre, esas cosas no te van a suceder, es un montón de dinero.
Bence fakir bir aileden geliyorsanız, uyuşturucu yapmak istersiniz ve uyuşturucular paraya mal olur ve siz de bir çıkış yolu görürsünüz.
Creo que cuando vienes de una familia pobre, quieres tomar drogas, y las drogas cuestan dinero, y entonces buscas una salida.
Porno şirketine şunu desem, geri dönmek ve ve iki erkekle anal yapmak istiyorum desem eğer 35 yaşında ve çok fakir olsam ve porno yapmaya ihtiyacım olsa onlara bunu siyah biriyle yapmak isterim derim.
Le diría a una compañía porno, "Volveré y estaré con dos chicos y haré sexo anal". Si a los 35 estoy quebrada y debo hacer porno, les diré que voy a hacerlo con un hombre negro.
Fakir beyaz.
- Sí. - ¿ Qué? Basura blanca.
- Fakir beyaz.
- Basura blanca.
- Fakir bayaz?
- ¿ Rasura blanca?
Fakir beyaz.
Es basura blanca.
Fakir beyaz mı?
¿ Basura blanca?
- Çünkü hiç fakir olmadın.
- Es porque nunca has sido pobre.
Fakir demedim, pis herif!
¡ No pobre, bestia!
Ben bu ilçede doğdum. 1897 yılında, fakir ama gururlu bir ailenin çocuğu olarak.
Nací en 1897, en este condado, de padres pobres, pero orgullosos.
" Anne ve babası İtalya'nın en fakir bölgelerinden bir tanesi olan Avellino'da yaşayan.. .. 22 yaşındaki polis memuru.. .. Antonio Annarumma demokratik yasaları korumak için..
" El bárbaro asesinato del joven de veintidós años, oficial de seguridad pública Antonio Annarumma, nacido de una familia de jornaleros de una de las provincias más pobres de Italia, la de Avellino, y muerto en Milán mientras cumplía con su deber
Fakir ve oldukça uzak bir yer olan Ganj Vadisi'nden geliyorum.
Vengo de una tierra pobre y distante, en el valle del Ganges.
- Biz fakir insanlarız.
Somos una casta humilde, señor.
Fakiri daha fakir, çocukları mutsuz yapan siyasileri ve sistemi her sorgulayışımızda bize uymamız gereken bir prosedür olduğu cevabını verdiler.
Hay un proceso. cada ve que cuestionas a los políticos y al sistema que hace pobres más pobres, y a los niños sufrir, dicen que no puedes hacer eso.
Buradaki çoğu insan fakir ama yine de çocuk sahibi oluyorlar.
Mucha gente aquí es pobre, pero aun así tiene hijos.
Gördün mü, zengin de olsan fakir de, hepimizin sorunları var.
Mira esto, seas rico o pobre todos tenemos problemas.
Evet, birçok fakir aile para yardımı için bunu yapıyor.
Bueno, sí, muchas familias lo hacen por el dinero de los subsidios.
Fakir miyiz sanıyorsun?
¿ Crees ser pobre?
Hâlâ fakir numarası mı yapıyorsunuz?
Aún finge ser pobre.
Krem peynirin beyaz dış kısmını yemesem fakir görünür müyüm?
¿ Quedo muy mal si no me como la corteza del que Brie?
# Fakir kız ne giyecek #
~ ¿ Y que disfraz debería usar esta pobre chica... ~
Fakir değilsin ki.
No eres pobre.
Aqualike'nin ise şişesi bir buçuk dolara mâl oluyor, ve Himalayalar'dan geldiğini söylüyorlar, ama aslında Kaşmir'den geliyor, ki burası Hindistan'ın en fakir bölgesi,.. ... yani onlara iyilik yaptığını düşünüyorsun, değil mi?
El agua Aqualike cuesta $ 1.50 por botella de 12 onzas, y dicen que viene desde el Himalaya, pero en realidad viene de Cachemira, que viene siendo una de las regiones más pobres de la India, entonces sería bueno para la economía, ¿ verdad?
Bu, genç ve yaşlı zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi siyahi, beyaz, Hispanik Asyalı, Amerikalı gey, normal engelli ya da sağlıklı insanların verdiği bir cevap.
Es la respuesta hablada por jóvenes y viejos... ricos y pobres, Demócratas y Republicanos... negros, blancos, Hispanos, Asiáticos, Nativos, homosexuales, heterosexuales... impedidos y no impedidos.
Eminim fakir bir çocuğundur onlar.
Seguro que son para un pobre niño.
İşçi sınıfı için savaşıyoruz biz. Fakir, haklarından mahrum, sistemin sömürdükleri.
Si nos basamos en la clase obrera... pobre, aislada, desprovista de acción, sobreexplotada por el sistema.
Bir dahaki sefere fakir biriyle göz göze gelirsen, 5-10 euro ver ona.
La próxima vez que usted cumple con el pobre, dale 5-10 euros.
Bu İtalya'nın en fakir bölgelerinden binlerce çaresiz işçinin gelmesini gerektiren inanılmaz boyutlarda bir girişimdi.
Era una tarea enorme, que requería miles de trabajadores desesperados de las áreas más pobres de Italia.
Hayat ; fakir olsun, zengin ve ünlü olsun kimseyi tatmin etmez.
Y no da satisfacciones, ni a quien es rico y famoso,... ni a quien es pobre y desconocido.
Fakir ağa - hayal edebiliyor musun - milyonları ayakkabısının içine saklıyordu.
Un pobre kulak - imagináoslo- ocultaba millones en su zapato.
Şimdi söyle bakalım, fakir ağalar geçimlerini nasıl sağlayacak?
Decidme ahora, ¿ cómo vivirán los pobres kulaks?
Kimin 10 ya da 15 yılı var. Ama pisliğin tekiysen ve fakir mutsuz kızların... pantolonlarını indirmek istiyorsan... yapman gerekeni yapmalısın.
En realidad, necesita unos 10 ó 15 años más pero si eres un inversionista pendejo tratando de acostarte con una chica desdichada pues haces lo que tengas que hacer.
Fakir ve sosyalist!
¿ Tiene pasta? ¿ Vota a la izquierda?
İnsanları görüyorum, televizyona çıkıyorlar. "Zengin Baba Fakir Baba" kitabını okudum.
Digo, haz visto al chico que hace esas mierdas en TV... el hace todo, ¿ entiendes?
Fakir olmaları mı?
¿ Son pobres?
Onun yerine, şimdi, zengini daha zengin, fakiri ise daha fakir yapıyorum.
Ahora, hago ricos a los ricos y pobres a los pobres.
1930'ların Chicago'sunda büyüyen fakir bir zenci çocuğu anlatır.
Bueno, es acerca de crecer pobre y negro en el Chicago de los años 30.
Havalı bir Sunaquot okulundaki tek fakir çocuk.
El único chico pobre sunaquot en una escuela elegante.
Julie beni lakros oynayabilen fakir bir çocuktan daha fazlası olarak gören tek kişiydi.
Julie era la única que me veía como más que un simple chico pobre que sabía jugar lacrosse.
Sende bira var mı yoksa sana çok mu fakir işi kaçıyor?
¿ Tienes uno, o es un collar azul para ti también?
Gelecek seneyi bir prenses olarak mı geçirmeyi tercih edersin yoksa fakir biri olarak mı?
¿ Prefieres pasar el año que viene como una princesa... o como una mendiga?
Ve canım, eğer Blair daha önce senden fakir olduğun için nefret ettiyse onu da fakir yaptığın zaman senden ne kadar nefret eder bir düşün.
Y, cariño, si Blair te odiaba por ser pobre antes, imagina cuanto te odiaría por hacerla pobre.
Devam et. Fakir olduğun için seni küçümsedim, ama - farkettim ki bu herkesin başına gelebilir.
Fui condescendiente contigo porque eras pobre pero ahora me doy cuenta de que puede pasarle a cualquiera.
Bu esnada biz fakir zavallılar ise...
Y nosotros, pobres e infelices.
Bu korkunç dünyada fakir ve ihtiyar bir yaşa erişmek doğaldır.
En este mundo horrible, es natural... que los que llegan pobres en la vejez...
Fakir ve ihtiyar...
¡ pobres y viejos...!
Fakir ve ihtiyar olanlar en sevdikleri tarafından ayaklar altına alınmış olanlardır.
¡ Pobres y viejos! ... sean pisoteados por los que ellos más aman.
Özgür ama fakir.
libre, pero pobre.
Apalaş dağlarında dünyanın dört bir köşesinden gelmiş fakir mi fakir servet avcıları varmış. Benim giremeyeceğim bir liste.
Miserables buscadores de oro venidos del mundo entero estaban ahí, en los Apalaches sobre ese esquisto que era muy difícil de extraer.
Bir numaradan daha fakir, ama altı numaradan daha seksidir.
Es más pobre que el número uno pero está más bueno que el número seis.