Farsi traduction Espagnol
83 traduction parallèle
Gösteriyi Farsça yapacağım.
Lo voy a hacer en farsi.
İlk haftam muhteşem geçti. Şiirleri kendi dilinde okumak için Farsça öğrenmeye başladım.
Mi primera semana fue preciosa y empecé a estudiar Farsi, para poder leer los poemas en su lenguaje original.
Farsça söyle, Fransızca değil.
Dígalo en farsi, no en francés.
Şeref odasında, gürültü patırdı yapıyor.
Olmo? E'di la nel salone a farsi coccolare
Farsça konuşursan cevap veririm!
¡ Hablo Farsi así te puedo contestar!
Tamam Farsça!
¡ Esta bien Farsi!
İngilizce ya da Farsça konuşabilir misin?
¿ Hablas inglé o farsi?
Afganca konuşma.
- No hables pashtú, habla farsi.
Bu da ne, Farsça mı?
¿ Qué es, Farsi?
Speaks Farsi, for chrissake.
Habla persa, por todos los cielos.
- Ne diyorlar? - Benim Farsçam gerilemiş biraz.
- Mi farsi no es muy bueno.
Ve bak bakalım şubede Farsça bilen var mı? Oğlu ne diyor, öğrenmek istiyorum.
Y averigüe si en el Departamento hay alguien disponible que hable farsi.
Yardımı dokunacaksa Çince ve Farsça da biliyorum.
Y hablo chino y farsi. Si eso ayuda.
- Mushta İslam hayranıydı ki bu Farsçada...
Era un adepto de "Mushta Islam". - Que en farsi significa...
Elimde Japonca, Almanca, Farsça, Hintçe ve kabartma yazıyla yazılmış sayılar var.
Lo tengo en japonés, alemán, farsi, hindi... y braille.
- Jonas Arapça ve Farsça biliyor.
- Jonas habla árabe y farsi. - Espera, espera- -
Farsça konuş.
¡ Habla farsi!
Farsça konuşabildiğini bilmiyordum.
No sabía que hablaras farsi.
O zaman nasıl Farsça'yı İranlı biri gibi konuşuyor?
Y ¿ por qué habla farsi con acento iraní?
Doğru, arka planda kalıp, Wolowitz'in Pennyle konuşmasını izlerdim. Rusça, Arapça ve Farsça.
Correcto, pude haberme quedado viendo como Wolowitz liga con Penny en Ruso, Arabe y Farsi.
Ruşça, İbranice, Farsça farketmez.
En ruso, hebreo, farsi. No me importa.
- Farsçaya benziyor.
- Suena como farsi, ¿ quizá?
- Farsça çeviri yapacak biri lazım.
- ¿ Necesitas un interprete de farsi? Tiene una lesión en la cabeza, así que... puede que esté desorientado. - Oh, sí.
Farsça konuşmuyor.
No habla farsi.
Bize Farsça öğretmeye çalıştıkları iki hafta dışında kendimi bu kadar enerjik hissetmemiştim.
No me he sentido tan energizado en el trabajo desde las dos semanas, donde trataron de enseñarnos "farsi" ( dialecto persa )
Parsi ve hakimden seni mahkemeden çekmelerini istedim.
Ya he hablado con la Sra. Farsi y con el Sr. Presidente para hacerte retirar del juicio.
Farsça da biliyorum.
También hablo farsi.
Farsça konuşabildiğini bilmiyordum.
No sabía que hablases Farsi.
Onlar Arapça, Urduca Darice, Afganca, Moğolca, Farsça ve Rusça konuşuyor.
Ellos hablan árabe, urdu dari, pashto, mongol, farsi, ruso.
Orta Doğu görevlerinde oldukça deneyimli, Farsçayı akıcı konuşuyor.
Muy experimentado en Oriente Medio, sobre todo Farsi.
Bunlar Farsça.
Esto está en farsi.
Aslında düşününce Farsçam pek iyi değil bu yüzden çeviriye geri dönsem iyi olacak.
Y considerando en hecho de que, uh, Farsi no es exactamente mi fuerte. Debería probablemente volver a la traducción.
Farsça temiz havlu nasıl denir? Hilton.
¿ Cómo se dice toallas limpias en farsi?
- Farsça'da "Sisteki Metcezir" demek.
La marea y la neblina " en farsi.
Rusça ya da Farsça olsa -
Oye, si fuera en ruso o farsi, yo...
Arapça değil, Farsça.
No es árabe, es farsi.
Farsça ve Arapça dillerini akıcı olarak konuşabiliyor.
Habla farsi y árabe.
Dostum, Peştuca konuşurum, Farsça konuşurum. Yani bir sürü dil bilirim.
Mira, viejo, hablo pashto, farsi, hablo todo tipo de basura.
Farsça çeviriler yaparak.
Bueno, traduciendo Farsi.
- Millet Farsça bildiğimizi sanacak.
- La gente asume que sé Farsi.
Sıradaki kelimelerin Farsça'larını verin.
Bueno, ahora en farsi.
- Tazmin, zemanat. O Arapça, Farsça değil.
Eso es árabe, no farsi.
Bücür bir dolandırıcı "Farsça bilmiyorum" numarasıyla beni köşeye sıkıştırdı.
El diminuto buscavidas me tiene en un barril con todo eso de "No sé hablar farsi".
Peştuca ya da Farsça bilmiyor. Belki Hindki dili biliyordur.
No habla pastún ni farsi, pero puede que hable hindko.
Evet, ama Shireen sende çok daha iyi birşey var - beşinci seviyede Farsça biliyorsun.
Sí, pero, Shireen, tienes algo incluso mejor. Nivel cinco de Farsi.
- O nedir, farsça mı?
¿ Qué es eso... farsi?
MI6'ya girebilmek için üç yıl boyunca Farsça ve Arapça dersleri aldım.
Dediqué tres años tomando clases de Farsi y árabe para entrar en el MI6.
Farsçaydı.
Era Farsi.
Farsça konuşmuyorum.
No, yo no hablo farsi.
Farsca?
No lo entiende. ¿ Farsi?
Farsça bilgim anca idare eder, Auggie.
¿ quieres? Mi Farsi es apenas pasable, Auggie.