Fat traduction Espagnol
1,262 traduction parallèle
Ben ailenden bahsettiğimde, bu komik sıfatının tam karşıtıdır.
No. Cuando menciono a tus padres, es exactamente lo opuesto a gracioso.
Bu Şişko Pislik
Es Fat Bastard.
Sen gerçekten de şişko bir pisliksin
Realmente apestas Fat Bastard!
Merhaba Foxy, Austin Şişko Pisliğin Roboto hakkında söylediklerini doğruladık... "Hazırlık H"'yi yapması için Dr. Kötülük tarafından tutulmuş.
Austin, confirmamos que lo que dijo Fat Bastard sobre el Sr. Roboto es cierto, está construyendo el "Preparación H" para el Dr. Evil.
Cesur Komutan sıfatını bir tek o hakediyor.
Es él único que merece algún reconocimiento : Capitán Batista.
Yine de sen, her zaman danışman sıfatıyla çalıştın.
Siempre has trabajado...
Kumandanlık sıfatını yitirmiş... biriyle çalışmak.
Trabajar con alguien que ha... perdido el mando
Kumandanlık sıfatınızı Scorpius çaldı!
¡ Escorpio te robó el mando!
Komutan sıfatımı elimden aldın.
Tu tomaste mi mando
Sıfatımız "Suçlu."
Culpable es la palabra.
Ortaya bir sıfat tamlaması atacağım sizde bunu hanginizin yatağı olacağını tahmin etmeye çalışacaksınız.
Yo digo un adjetivo de como es en la cama uno de ustedes,... y ustedes adivinan quien es.
K-KTS-GSS için yapılmış. Ne gıcık kısaltma!
Fabricado para el programa L-FAT-GWS, un acrónimo horroroso...
Batarya komutanı Rıfat Beye ateşi arttırmasını söyledim.
Le ordené al comandante de batería, Rifat Bey, que aumentara el fuego.
- Daha az sıfat kullan.
Use menos adjetivos.
Sıfatım ne olacak?
¿ Presentación como qué?
Ama bu gece, ona Fat Joe diyelim!
- Un aplauso para el gordo Joe.
Fat Joe'yu görmeye geldiklerini mi sanıyorsun?
¿ Crees que vinieron a verlo a él?
Sıkıydı, Fat Joe. Yo!
Buena ésa, gordo Joe.
Çünkü Fat Joe sona erdi.
Levanten las manos Que el gordo Joe está acabado
Özel bankalar, müdür sıfatını takvim gibi dağıtırlar.
Los bancos comerciales tienen muchos vicepresidentes.
"Luen Deniz Mahsulleri ve lzgara"
PARRl LLA Y marisquería LUEN FAT
Fat Boys, Rob Base.
- The Fat Boys, Rob Base.
Neden bana hiçbir zaman uygun sıfatımla hitap etmedin?
¿ Por qué usted nunca me trata según mi debido título?
Bu yarışmayla, hangi ulusun müziğinin "dünyanın en hüzünlüsü" sıfatını gerçekten hak ettiğini kararlaştıracağız.
realizaremos un concurso mundial para determinar la música de qué nación merece llamarse "la música más triste del mundo".
"Luen Deniz Mahsulleri ve lzgara"
PARRI LLA Y MARISQUERÍA LUEN FAT
Kendimi tanımlamak için bir sıfat kullanmıştım.
Yo uso un adjetivo para describirme.
Gün ilerledikçe, Delores Herbig'in, tıpkı "her big fat ass" deki gibi olduğuna inanmaya başladım,
Con el correr del día comencé a sospechar que Deloris Susgrandes...
Şu andan tezi yok, Egemen Sınıf Skarralı sıfatını düşürüp... Bakan Ahkna'nın emirlerini dikkate almamanızı emrediyorum.
Desde este momento, despreciareis su estatus como Scarran de la Clase Gobernante e ignoraras las órdenes de la Ministra Ahkna
Sonra da muhteşem cuma var. - Çıkartma günü!
Y por fin el fabuloso Fat Viernes.
Şişko Sal ile dondurucuda kapalı kaldığınızı hatırlıyor musun?
Te acuerdas la vez cuando tú y el Fat Sal se quedaron encerrados - ¿ En el armario frigorífico? - ¿ Fat Sal?
- Hadi bana ayak uydur.
- Oh, Fat Sal, si
- O adamı hiç sevmemiştim.
Os encontramos a ti y a Fat Sal por la mañana
Seni Şişko Sal ile öpüştürdük.
Te obligamos a besar Fat Sal
- Eski günleri yâd ettiğimize sevindim.
Si. Eh, si ves a Fat Sal, lo besas por mí
- Şişko Sal selam söyledi.
Fat Sal te manda recuerdos
Aradığın sıfat "mumyalanmış" galiba.
- Creo que "momificado" es el adjetivo que buscas.
Şu anda duyduğum gururun yarısını bana verebilecek... bir sıfat yok dünyada.
No existe título en todo el mundo que me diera la mitad del orgullo.
Fat Albert *'daki peltekağız gibi konuşuyorsun.
Hablas como Mushmouth de Fat Albert
Selam. Friar's Fat Boy'a hoş geldiniz'Ne alırdınız?
Bienvenidos al Monje Gordo!
Hiç başka sıfat bilmez misin sen?
¿ No conoces ningún otro adjetivo?
Ve ben Kraliçelik sıfatımı kaybederek, kız kardeşin ve ailemizin diğer fertleri ile beraber ölüme terk edileceğim.
Y yo, ya no siendo reina, seré ejecutada con tu hermana y los demás miembros de nuestra familia.
Şişko Yorgo, yani geminin fotoğrafçısı, beceremedi pek.
Fat Yiorgos, el fotógrafo del barco, no ha hecho un buen trabajo.
Belki Şişko Lui yardım edebilir.
Tal vez Fat Louie me pueda ayudar.
Ve prensesin kraliyet kedisi sör Şişko Lui.
Y su real gatito, Sir Fat Louie.
Şişko Lui'de yeni mekanını beğenmiş gibi.
Fat Louie. Creo que a él también le gusta su nueva residencia.
Ne diyorsun Şişko Louie?
¿ Qué dices, Fat Louie?
Ve sanırım bu Şişko Pislik.
Siento que algo no huele bien, y creo que es Fat Bastard.
Tamam Şişko Pislik Değiş tokuş yaptığın o Japon herif kim?
Ok Fat Bastard, quien es el japonés con quien hacías negocios?
Şişko Pislik?
Fat Bastard?
Sıfatımız "Kötü" değil.
La palabra no es mal.
Ama bir erkekseniz bir sürü kızı becermişseniz size verilen sıfat çapkındır.
Pero los chicos que dormían con muchas chicas, eran padrillos.