Fern traduction Espagnol
256 traduction parallèle
Yaklaşık altı hafta önce... 8 Ocak-Bayan Charles Franklin, 382 Fern Avenue, New Rochelle... olarak rapor edilmiş, çalınan bu yüzükle ilgili bilgiler.
Hace seis semanas. El pasado 8 de enero, la señora Franklin, 382 Fern Avenue, New Rochelle, denunció el robo de su anillo.
Birazdan gideriz, tatlım. Özel ders için Bayan Fern'e çek yazmam gerek.
Saldremos en cuanto haga el cheque para pagar el colegio.
Bayan Fern'in verdiği tek altın madalya ve benim olmalıydı!
Es la única medalla de oro que dan. En realidad, la gané yo.
- Günaydın, Bayan Fern.
- Buenos días, Srta. Fern.
Bayan Fern'le konuşacaklarım var.
Deseo hablar con la Srta. Fern.
Bu arada Bayan Fern üç aylık ders ücretinizi takdim edeyim.
A propósito le traigo un cheque por el último semestre. Gracias.
Bana doğruyu söyleyin, Bayan Fern her şeyde olduğu gibi kibarlık konusunda da bu kadar hassas mıdır?
Dígame la verdad. ¿ Es ella tan perfecta en todo como en hacer reverencias?
Öğle sularında Fern İlçesi okulunun yıllık geleneksel pikniği sırasında küçük bir çocuğun boğulduğu haberi geldi.
Un alumno de la escuela Fern que asistió al picnic anual se ahogó en la bahía hoy a mediodía.
Fern Okulunda yaşanan boğulmayla ilgili ayrıntılar elimize ulaştı.
He aquí los detalles del trágico accidente.
Çocuğun Fern arazisinde bulunan terk edilmiş iskeleden suya düştüğü tahmin ediliyor. Çıkmalarının yasak olduğu iskeleden nasıl düştüğü bilinmiyor.
Se cayó del antiguo muelle del terreno de la escuela a pesar de haberse prohibido a los niños que jugaran allí.
- Evet, tabii, Bayan Fern.
- Claro, Srta. Fern.
Ben de size gelecektim.
Pensaba ir a visitarla, Srta. Fern.
Hoşça kalın, Bayan Fern.
Adiós, Srta. Fern.
Bu arada Bayan Fern, size sormak istediğim bir şey var.
Quería preguntarle una cosa.
Bayan Fern, Bayan Daigle trajik bir olay yaşadı.
Cierto que es una tragedia terrible para los Daigle.
Bayan Fern dükkana gelir. Aşağılayıcı bakışlar atar.
La Srta. Fern me cree inferior.
Gelelim asıl meseleye. Bayan Fern'e, Claude'un madalyasını sordum bana hiç bir şey söylemedi...
Dígame ¿ qué pasó con la medalla de Claude?
Bayan "Erimeyen Yağ" Fern.
Ud. Sabe más de lo que dice que sabe.
Bayan Fern saçını boyuyor.
La Srta. Fern se tiñe el pelo.
- Güle güle, Bayan Fern.
- Adiós, Srta. Fern.
Bayan Fern bana her şeyi anlattı.
La Srta. Fern me dijo bastante.
Yanılıyor. Yanıldığını Bayan Fern'e de söylemiştim.
Yo le dije a la Srta. Fern que no es cierto.
O halde bunu neden Bayan Fern'e söylemedin?
¿ Por qué entonces no le dijiste eso a la Srta. Fern?
Anneciğim, Bayan Fern beni hiç sevmiyor.
¡ La Srta. Fern me tiene antipatía!
Önümüzdeki sene o okula gitmeyeceksin. - Seni orada istemiyorlar.
No quieren que asistas más a la escuela Fern.
Bayan Fern'i arayıp buraya gelmesi gerektiğini söyleyeceğim.
Le diré a la Srta. Fern que venga.
Alo, Fern Okulu mu?
¿ Hola, escuela Fern?
Bayan Claudia Fern, lütfen.
Con la Srta. Claudia Fern, por favor.
Eve gitmemiş daha.
La Srta. Fern no llegó aún a la escuela.
Ormanda zavallı çocuğu dövmüşsün üç Fern kardeş elinden zor almış.
Oí que le pegaste a ese niñito y lo perseguiste hasta la playa.
- Ya da Bayan Fern'e.
- O a la Srta. Fern.
Bayan Fern'e vermeyeceksin, değil mi?
No se la darás a la Srta. Fern.
Vermeyeceğim.
No se la daré a la señorita Fern.
Telefonda Bayan Fern'e defalarca söyledim.
He llamado por teléfono a la Srta. Fern 12 veces.
Bayan Fern rolünde Bayan Joan Croyden.
Joan Croyden como la Srta. Fern.
Fern Teyzen var mı?
¿ Tienes una tía llamada Fern?
- Amma ucuzcu Fern Teyzen varmış.
- Tienes una tía muy tacaña.
Chokachicken, North Dakota'dan, Bayan North Dakota, Fern Mertz.
Desde Chokachicken, Dakota del Norte la Srta. Dakota del Norte, Fern Mertz.
Eminim Fern orayı sevecektir.
Estoy seguro que a Fern le va a gustar muchísimo.
- Ona Merle'nin annesinin adını verdik.
¿ Quién es Fern?
Herhalde Lousie ve Fern'dür.
Uh... probablemente sean Louise and Fern.
Laverne.
Fern.
Bu Jackson'ın teyzesi Fern Thornton Alexandria'dan.
Fern Thornton, la tía de Jackson de Alexandria.
Fern teyze dikti.
Lo hizo la tía Fern.
Fern teyzede.
Con la tía Fern.
Fem, biraz daha ekmek alabilir miyiz?
Fern, ¿ nos traes más bizcochos?
Bay Escobedo, annem, Annette, Charlie ve Fran Bennett Babamın annesi.
Sr. Escobedo, esta es mi madre, Annette, Charlie... y Fern Bennett, la madre de mi padre.
Fern! kes şunu!
¡ Fern, para!
- Fern'i temizlediğin için tekrar teşekkürler.
- Gracias por librarse de Fern. - Mamá.
Merhaba, Fern.
Ah, hola, Fern.
Al Fern.
Aquí tienes, Fern.