English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ F ] / Fitzpatrick

Fitzpatrick traduction Espagnol

232 traduction parallèle
Bayan Fitzpatrick, biraz daha öne gelebilir misiniz?
¿ Quiere adelantarse, Sra. Fitzpatrick?
Burma Rifles'dan Binbaşı Fitzpatrick diğer bilgileri verecek.
El comandante Fitzpatrick de Fusileros de Birmania os informará.
Hughie benimle evlenmek istiyordu.
Uno, Hughie Fitzpatrick. Quería casarse conmigo y lo hizo.
- Bakın, madam, Bayan Fitzpatrick!
- ¡ Es la Sra. Fitzpatrick!
Ben de öyle, kocam Fitzpatrick'ten kaçıyorum. Şu an peşimdedir eminim.
Y yo me estoy escapando de mi marido, el Sr. Fitzpatrick que me sigue de cerca, estoy segura.
Karım! Bayan Fitzpatrick.
¡ Mi esposa, la Sra. Fitzpatrick!
- Burada öyle biri yok.
- No hay ninguna Sra. Fitzpatrick aquí.
- Bayan Fitzpatrick!
¡ Sra. Fitzpatrick!
! - Onun sesini nerde olsa tanırım.
El Sr. Fitzpatrick. ¡ Conozco su voz!
Cinayet! Neler oluyor burada?
Fitzpatrick, ¿ qué es todo esto?
Bayan Fitzpatrick'i görsem tanımaz mıyım?
¿ No conozco bien a la Sra. Fitzpatrick?
Yürü, Sophie. Fitzpatrick beni bulmadan ortadan kaybolmalıyız.
Vamos, querida, tenemos que salir volando antes que Fitzpatrick me descubra.
Sophie'i bulmaktan ümidi kesen Tom, Lady Bellaston'da kalmakta olan Bayan Fitzpatrick'ten yardım ister.
Desesperado por encontrar a Sophie, Tom pasó por lo de la Sra. Fitzpatrick que estaba entreteniendo a una cierta Sra. Bellaston.
Sophie'nin orada olduğuna eminim ama yok dedirtti.
Estoy seguro que Sophie estaba en lo de la Sra. Fitzpatrick cuando yo fui.
Bayan Fitzpatrick olabilir. Belki de Sophie'den haber getirecek.
Quizá sea la Sra. Fitzpatrick, con noticias de Sophie.
Bayan Fitzpatrick eğer sizseniz, beni oyalamanız korkunç bir zalimlik.
Sra. Fitzpatrick, si usted es ella es cruel que se divierta a costa mía.
Ben sizi Bayan Fitzpatrick sanmıştım.
Pensé que era la Sra. Fitzpatrick.
Fitzpatrick...
¿ Fitzpatrick?
Bayan Fitzpatrick'le bir konuşun.
Podría probar con la Sra. Fitzpatrick.
Sabahleyin Tom bir ümitle Bayan Fitzpatrick'e gider.
Y en la mañana, Tom salió hacia casa de la Sra. Fitzpatrick en busca de ayuda.
Avukat Dowling Bay Fitzpatrick'i ziyaret etmeye karar verdi ancak onu karşılayan kişi Bayan Waters'dan başkası değildi.
Así que el abogado Dowling decidió ir a visitar al Sr. Fitzpatrick. ¿ Quién lo recibió si no la Sra. Waters?
Fitzpatrick.
¡ Fitzpatrick!
Rahatsız ettiğim için bağışlayın, Bayan Fitzpatrick.
Perdón por la intromisión, Sra. Fitzpatrick.
Bay Fitzpatrick'in yakın dostuyum.
Soy íntima amiga del Sr. Fitzpatrick.
Aslında ben de onu görmeye gelmiştim. Oğlun için af dileyecektim.
De hecho, he venido a ver al Sr. Fitzpatrick para que abogue por su hijo.
Bay Fitzpatrick'e zarar vermek niyetinde değildi.
No tenía intención de herir al Sr. Fitzpatrick.
Ama ben o adamı Upton'dan tanıyorum zaten.
Conocí al hombre que hirió al Sr. Fitzpatrick, en Upton.
Arkadaşım Fitzpatrick iyileşti ve Tom'a olan suçlamasını geri aldı.
"El Sr. Fitzpatrick se ha recuperado... "... y ya no lo acusa de asalto. "
- Amiral Fitzpatrick konuşuyor.
- El almirante Fitzpatrick.
Ben sadece, Sir Thomas Fitzpatrick Phillip Moore'um.
Yo sólo soy Sir Thomas Patrick Philip More.
.. Fitzpatrick Phillip Moore.
Y distinguido. Thomas Patrick Philip More.
Thom Fitzpatrick Phillip Moore.
Tom, ponte estas ropas.
Bu adam ünlü bir yazar. Eugene Fitzpatrick. Fransız yazar.
Este es un escritor famoso, Eugene Fitzpatrick, es francés!
Bay Fitzpatrick.
Sr. Fitzpatrick.
Ben şimdiki zamanı dert ediyorum, Bay Fitzpatrick.
Me preocupa el presente, Fitzpatrick.
Hoşça kal, Fitzpatrick.
Adiós, Fritzpatrick.
"Sözcükler bize yardım etmeyecek artık, Bay Fitzpatrick." Ama elimde kalan tek şey bu sözcüklerdi.
"Las palabras no sirven de ayuda, Sr. Fitzpatrick", pero eran lo único que tenía.
"Sözcükler bize yardım etmeyecek artık, Bay Fitzpatrick."
"Las palabras no sirven de ayuda".
Bay Fitzpatrick, Bayan Davis telefonda.
Llamada de la srta. Davis.
Benim bir kardeşim yok Bay Fitzpatrick.
No tengo hermanos, Sr. Fitzpatrick.
Biliyor musun garip Bayan Fitzpatrick, karım Mickey'nin evlendiğini öğrendiğinde doğal olarak kızdı.
Hay algo curioso. Mi esposa, la Sra. Fitzpatrick cuando supo que Mickey se casó se molestó, y lo entiendo.
Çok yakışıklısınız Bay Fitzpatrick.
- Muy guapo, Sr. Fitzpatrick. ¿ Cómo está el cabello?
Yüzbaşı O'Riley Fitzpatrick McNamara Callaghan.
El capitán O'Riley Fitzpatrick... McNamara Callaghan
"Bayan Fitzpatrick, bu sizin kan grubunuz. Kanınız B-pozitif."
"Srta. Fitzpatrick, es su sangre, es B-positivo."
Bay Fitzpatrick?
- El Sr. Fitzpatrick.
- Erin Fitzpatrick. Bu ofiste çalışıyor.
Erin Fitzpatrick, trabaja en esa oficina.
- Orada bir sorun mu var, Fitzpatrick?
- ¿ Algún problema, Fitzpatrick?
Fitzpatrick, bunu onun ağzından da birçok kez duydun.
Fitzpatrick, ya has escuchado eso de ella incontables veces.
- Hey, Fitzpatrick.
- Oye, Fitzpatrick.
- Çık ortaya, Fitzpatrick! - Kocam!
- Mi marido.
İsminiz Jane Fitzpatrick mi?
¿ Ud. Se llama Jane Fitzpatrick?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]