Formula traduction Espagnol
367 traduction parallèle
NACI kimyasal formülüne benzetirdim.
Puede comparase con la formula química Cl Na
Bu ne güzel iltifat böyle!
¡ Bonita formula!
Bir dilek tutup cam kırıyorsun ama iyi atman gerekiyor.
Me encanta esta casa. Formula un deseo y rompe un cristal.
Kadın yalnızca o likörün gizli formülünü istediği için onunla evlendi.
Sólo se casó con él porque quería la formula secreta del licor.
Barlini geçen sene otomobil yarışlarına başarılı bir geçiş yapan ve Formula 1 Dünya şampiyonu olma potansiyeli bulunan eski bir motosiklet şampiyonu.
Barlini es ex campeón mundial de motociclismo quien se pasó con éxito a los coches el año pasado y es con seguridad un campeón mundial de Fórmula Uno en potencia.
Bu takım sadece iki yıldır Formula 1'de ve şimdiye kadar yarış kazanacak kadar dayanıklı olamadı.
Este equipo lleva tan solo dos años en Fórmula Uno y por ahora, el coche no es aún fiable para ganar un Grand Prix.
Dünyada Formula 1 pilotu olacak kalitedeki insan sayısı otuzdan daha az.
Hay menos de treinta hombres en el mundo que están capacitados para correr en Fórmula Uno.
İki yıldan uzun bir zamandır Formula 1'de otomobil yarıştırıyor.
Lleva ya en la Fórmula Uno más de dos años.
Formula 1'de iki yıldır kendi otomobillerimi yarıştırıyorum ve henüz tek bir yarış bile kazanamadım.
Llevo dos años corriendo en Fórmula Uno. Y todavía tengo que ganar mi primer Grand Prix.
Pilotlar o zamanın 1.5 litrelik Formula 1 araçlarının pistteki oval bölüm için uygun olmadığını düşünüyorlardı.
Hubo objeciones de pilotos que creían que los coches ligeros de litro y medio de entonces no eran aptos para el empuje en el asfalto.
Şimdiki Formula 1'de büyük otomobiller bu şartlara daha kolay ayak uydurabilecekler.
Los mayores coches de ahora deberían hacer mejor frente a las condiciones.
Kararlı Amerikalı pilot ve Japon Izo Yamura için büyük bir zafer bu. Takım, köklü Formula 1 takımlarının yıllardır süren tecrübesi ve arka plandaki gelişimlerine rağmen onlara karşı büyük mücadele verdi.
Un gran triunfo para este resuelto corredor norteamericano y para Izo Yamura de Japón, cuyos coches han desafiado y ha conquistado el poder de los equipos de Fórmula Uno a pesar de todos los años de experiencia y progreso detrás.
Vay canına, ilk defa bir tahmine başvurduğunu görüyorum.
Caramba, es la primera vez que formula una suposición.
Grand Prix meraklıları belki endişelenebilir Bu Lotus Formula üçe binmemden, fakat
Los fanáticos del Grand Prix quizá se preocupen por el tiempo que me ha tomado meterme en este Lotus Formula Tres.
Ben Lotus Formula Üç'ümle daha hızlıyım! Hi hi hi
¡ soy más veloz en mi Lotus Formula Tres!
Bildiğiniz gibi, bu açık bir formula yarışıdır.
Como saben, esta es una competencia de fórmula abierta.
Ve şurada, midyelerin üzerinde Formula İki yarışları var.
Y en los bancos de ostras una carrera de fórmula 2.
Formülü istiyorum, fiyatı ne olursa olsun.
Lo que yo quiero es tu formula.
Nedir bu soru?
Por favor, formula esta pregunta.
Ne yapıp yapıp bu taşı veyahut formülü bana getir.
Hagas lo que hagas, consígueme esa piedra o la formula. A la orden, jefe.
Dostum Çetin bugünkü toplantıda Kripton taşının hangi formülle elde edileceğine dair bazı bilgiler açıkladı.
Mi colega Hetin me ha dado información sobre la formula de la Kriptonita.
Ama kudretimi en sonunda ben ona kabul ettireceğim.
Pero conseguiré finalmente que acepte mi poder. ¿ Como conseguiremos la formula?
Formülü nasıl ele geçireceğiz? Formülün bazı kısımları Profesörün yazlık köşkünde saklıymış.
Algunas partes de la formula están escondidas en su casa de las afueras.
O halde tayın formülünü bir an evvel bulmak lazım. Öyle değil mi Profesör?
Entonces debemos encontrar rápidamente la formula. ¿ No lo cree, Profesor?
Formula 1 de sürerdin sen... yüksek düğmeli ayakkabılar moda iken.
Pilotabas un Fórmula 1 hace siglos. Hasta que arruinaste una carrera en retroceso.
1999 Japonya Formula Yarışı 3 Yarış Serisi Şampiyonu
'99 Campeón del primer torneo de Japón Fórmula 3'99 Campeón del Fórmula 3 Series Champion de Japón
Bir şey dile.
Formula un deseo.
Birleşik Devletler için çok önemli ve hayati bir formüle sahip.
Él tiene una formula que es crucial para la supervivencia de los Estados Unidos.
Negatif bir izlenim veriyor.
Me formula una imagen tan negativa.
Formül burada yazılı. Onu kalbinle öğren.
Aquí está la formula, apréndetela.
Yalnızlık için bundan daha iyi bir reçete duymadım.
esa es la mejor formula para la soledad que he escuchado.
Formül 86!
Formula ochenta y seis.
Ama beş dozdan fazlası gecikme unsurlarını devredışı bırakır ve formül derhal sirayet eder.
Pero más de cinco dosis rompen la barrera de tiempo y la formula actúa al instante.
Robert Vaughn, Helsinki Formula mı?
¿ Robert Vaughn, "La fórmula Helsinki"?
Mektupta, bazı basit ama önemli sorular soruluyor.
La carta formula algunas preguntas simples pero fundamentales.
İlk kez, bana sorduğun bir sorunun cevabını bilmiyormuşsun gibi geldi.
Por primera vez escucho que formula una pregunta que suena como si usted no conociera la respuesta. ¿ Eso es bueno?
- Süper! Haydi. Bir dilek tut ve üfle.
Formula un deseo y sopla.
Nick, demir sülfatın kimyasal formülünü söyler misin?
Nick, ¿ puede usted decirme... la formula química del sulfato de hierro?
Etanolün kimyasal formülü ne?
¿ Cuál es... la formula química del etanol?
- Evet, pekala... doğumgünün için bir dilek tut.
- Formula un deseo.
Ruhumu Formula 1 yarış arabası için satardım.
Yo vendería mi alma por un auto de carreras de Fórmula Uno.
Kes'in en sevdiği. Şimdi bir dilek tut ve mumları üfle.
Formula un deseo y apaga las velas.
ABD Bankası'nın sözleşmesi uzatılmadığında yaptıkları gibi bir savaş çıkarılarak ABD dize getirilebilirdi.
Entonces, volvieron a su antigua formula, financiar una guerra, y empezaron a crear deuda y dependencia.
formüle...
Formula.
"... formüle eder... "
"... formula.... "
Marshall formülünü deneyebilirim.
Podria encender esto dentro de la Formula Marshall.
Bu formül mide yoluyla kanınıza karışmak için tasarlanmıştır.
Una formula diseñada para ir al estomago desde donde es distribuida a la sangre.
İster Formula 1'de yarışın ister mahallenizde dolaşın, sadece yeni Pennzoil...
Ya esté en un circuito o dando una vuelta a la manzana, Penzoil...
Güneş ışınları spektrum gibi içinden geçtiğinde yüksek ve tükenmez bir enerji kaynağı olan basit bir formülle elde edilebilecek insanlığa sonsuz hizmetler getirecek bu keşfin formülünü yarın Enerji Bakanlığında yapılacak brifingde açıklayacağım.
Una esmeralda verde que se vuelve anaranjada con el descenso de la temperatura. Con el paso de los rayos del solo como un spectrum, podríamos tener una alta e infinita energía. Puede producirse como una formula simple.
Eşyalarınızı hazırlayayım mı?
La formula de este descubrimiento... la explicaré mañana en un discurso en el Ministerio de Energía.
Soruları Binbaşı Bolton soruyor.
El mayor Bolton las formula.