Francie traduction Espagnol
528 traduction parallèle
Bu sonuncusu Francie.
Éste será el último, Francie.
Tanrım, Francie, bulaşıklarla işin daha bitmedi mi?
Vamos, Francie. ¿ Aún no has acabado de fregar?
- Gözün üzerinde olsun, Francie.
- Vigílale, Francie. - ¡ Vamos!
Daha iyi hissediyor gibisin sanki. Çok daha iyi. Sence de, değil mi Francie?
Bueno, parece que hoy te encuentras mucho mejor, ¿ verdad Francie?
Ayrıca istersen, Bay Barker buradayken odada kalabilirsin.
Y Francie, puedes quedarte aquí si quieres mientras dura la visita.
- Sen nasılsın Francie?
- ¿ Qué tal, Francie?
Büyük ihtimalle yoksullar mezarlığı demek.
Tendrán problemas, seguro. Gracias, Francie.
Sağ ol Francie. Olacağı bu. Parayı, hayat sigortası yerine kıza elbiseler almaya harcıyorlar.
Bueno, eso es lo que pasa cuando te gastas el dinero en vestidos en vez de en el seguro.
Francie bana Sissy'nin tekrar aynı şeyi yaptığını söyledi.
Eh, Francie me ha dicho que... Sissy lo ha vuelto a hacer.
Sissy teyzen iyi bir kadın Francie.
Tu tía Sissy es una gran mujer, Francie.
- Evet, Francie?
- Sí, Francie.
Francie, fazla kitap okuyorsun.
Francie, lees demasiado.
- Francie, kahve.
- Francie, el café.
İyi geceler, Francie.
Buenas noches, Francie.
Francie bana biraz kızgın. Çünkü...
Francie está enfadada conmigo porque...
İyi geceler, Francie.
- Buenas noches, Francie.
Francie, yarım saattir pencereden dışarı bakıyorsun.
Francie, llevas media hora mirando por la ventana.
Ne demek istediğini açıkça söyleyemez misin Francie?
¿ Por qué no me dices lo que quieres decir?
Ne, Francie?
¿ Qué leíste, Francie?
Francie, böyle şeylerden söz ederken lafı dolandırmayı kesmeni istiyorum.
Francie, quiero que dejes de hablar dando tantos rodeos.
- "Nakil" nasıl heceleniyor Francie?
- ¿ Cómo se escribe "trasladar", Francie?
Ayrıca, Neeley ile aynı sınıfta olup ona göz kulak olsun diye Francie'yi okula bir yıl geç gönderdik.
Y otra cosa, queríamos que Francie y Neeley estuvieran en la misma clase para que ella pudiera cuidar de él.
"Takdirlerinize", nasıl heceleniyor, Francie?
¿ Cómo se escribe "agradezco", Francie?
Şuraya bak!
¡ Mira esto, Francie! ¡ Hey, mira esto!
Bu daireye, tasarruf edelim diye taşındık bunu etrafa para saçarak yapamayız.
Francie, nos hemos mudado a este piso para ahorrar, y no vamos a empezar tirando el dinero.
Francie'nin aklına bir fikir gelirse ne olacağını söylemek zor.
Es imposible imaginar lo que le pasa a Francie por la cabeza.
Bence aptalca bir şey ama Francie, babamın her zaman nasıl hoş ellerin olduğundan söz ettiğini söyledi.
Pero Francie dice que papá siempre habla de lo bonitas que son tus manos.
Mutlu Noeller, Francie.
- Feliz Navidad, señorita Francie.
Sonrasında, Francie okuldan ayrılıp kendine bir çalışma belgesi çıkarmalı.
Después Francie dejará la escuela y empezará a trabajar.
O erkek ve okulu o kadar umursamıyor! Belki sebebi budur.
El es chico y estudia menos que Francie.
Francie de mezun olmaya çok yaklaştı.
Y Francie ha estado a punto.
Neeley'nin sabah okuluna zamanında vardığından emin ol.
Asegúrate de que Neeley llega a tiempo a la escuela, Francie.
- Francie.
- Francie.
Francie, canım, nereye gidiyorsun?
Francie, ¿ se puede saber adónde vas?
Francie.
Francie.
Seninle konuşmak istiyordum, Francie.
Quería hablar contigo, Francie.
Artık ikinize hem annelik, hem babalık yapmalıyım Francie.
Bueno, ahora tendré que hace de padre y de madre, Francie.
Artık gitmeliysen, ben, Francie...
Si de verdad quieres irte, Francie, yo...
- Nasılsın, Francie?
- ¿ Cómo estás, Francie?
Bay McGarrity'nin kahve isteyip istemediğini sor Francie.
Francie, ofrécele un café al señor McGarrity.
Düşündüm de, belki Francie ve Neeley okuldan sonra öğleden sonraları ve Cumartesileri gelip yanımda çalışabilirler.
Me pregunto si le importaría que Francie y Neeley trabajaran para mí, por las tardes. Después de la escuela y los sábados.
Ve haftalık $ 4, bebek gelene kadar bizi idare eder. Francie de okulunu bırakmak zorunda kalmaz. Devam edip ikisi de mezun...
Y esos cuatro dólares a la semana nos bastarán hasta que nazca el bebé, así Francie no tendrá que dejar la escuela y los dos podrán seguir estudiando.
Senin için uygun mu, Francie? Evet.
- ¿ Te parece bien, Francie?
Başka yolu yoktu.
Y no había otra solución, Francie.
- Francie nerede?
- ¿ Dónde está Francie?
Yazmanı istiyorum, Francie.
Quiero que le escribas, Francie.
Sana ihtiyacım olacak Francie.
Te necesitaré, Francie.
Sana güveniyorum, Francie.
Cuento contigo, Francie.
- Francie.
- ¡ Francie!
Nasılsın kuzum?
- Hola, Francie.
Seninle konuşmak istiyorum, Francie.
Quiero hablar contigo, Francie.