Front traduction Espagnol
158 traduction parallèle
All Quiet on the Western Front'ı okudun mu?
¿ Has leído Sin novedad en el frente?
Bayım, Front Caddesi nerede biliyor musunuz?
¿ Sabe dónde está la calle Front? No, joven, no lo sé.
Hayır genç, bilmiyorum. Front Caddesi'ni bilmiyorum.
No sé dónde está la calle Front.
Manhattan'da Front Sokağı.
Front Street, en el Village.
This is our second gig. This is the second time we've ever played in front of people, man!
Esta es la segunda vez que tocamos en público.
Front Caddesine doğru yürüyor.
Se dirige a Front Street.
Haklısın Bod. Eğer sıkıIdıysan National Front'a katıI.
Tienes razón, Bod. si estás aburrida, alístate en el National Front.
En sevdiğin kapının Anahtarını saklamana sevindim
And I'm glad you kept the keys To your favourite front door
Let's call her up and take her with you so she can meet this girl... and then you shoot her, right in front of her... so your wife can see what you really are.
La llamamos y la llevas contigo para que conozca a la chica... y luego tú le disparas, enfrente de ella, para que tu esposa sepa quién eres.
BAŞ SAYFA ÖDÜLÜ
PREMIO FRONT PAGE
4942 Front Street.
4942 calle Front.
Büyük bir iş, 4942 Front Street'te gerçekleşecek.
Harán un gran arresto, 4942 calle Front.
# Koşarak gelip # kapımı çalma
Runnin'or Knockin'on my front door
Sahibi Bay Andersen adında biri. Birleşik Hareket Cephesi denilen bir grubun lideri. Bayan Klein'ın ölümüyle ilgileri olduğunu düşünüyoruz.
El dueño es un tal Sr. Andersen, que dirige un grupo llamado United Action Front... y creemos que puede haber tenido que ver con el asesinato de la Sra. Klein.
Front Caddesi'nde Louie'nin Yeri adında ufak bir içkili restoranı dene.
Ve a un pequeño restaurante llamado Louie's en la calle Front.
Missoula, Montana'da alabalık nehirlerinin kesişme noktasında yaşardık. O zamanlar Kızılderililer hâlâ ormandan gelip Front Caddesi'nin barlarına genelevlerine giderlerdi.
Vivíamos en la confluencia de grandes ríos trucheros, en Missoula, Montana, donde los indios todavía salían de los bosques y venían a los cafetines y burdeles de Front Street.
Ama çoğu zaman öğrenci derneğindeki oyun odasında oturuyor püriten kardeşlerime sokak pokeri dersleri veriyordum.
Pero pasaba la mayor parte del tiempo en la sala de naipes de mi fraternidad, dándoles a mis puritanos hermanos una lección sobre como sejuega al póquer en Front Street.
Scout this bunch in front of us.
Explore esta pandilla enfrente de nosotros.
Bıdık Arda Paşa
- S04E19 The Front
Front Circle, Golders Green Hippodrome
Círculo Delantero, Teatro Verde de Variedades.
Gerçekten bir Yeraltı Şehri! Doğru.
¡ Un Geo-front real!
Gep-front ta bir şeyler olduğu anlamına mı geliyor bu?
Ha sucedido algo en el Geo-front?
Giriş 07 ye buradan gidebiliriz
Podemos llegar al Geo-front a través de la Ruta-07 por allá.
Bu Geo-front kendi kendine yetebilecek şekilde dizayn edildi. dışarıdan izole olsak bile
Este Geo-front fue diseñado para ser una colonia auto-suficiente si alguna vez es aislada desde el exterior.
Evet, eminim! Eğer bu noktayı geçersek varacaz
Si llegamos allá, Estoy segura de que seremos capaces de entrar al Geo-front.
Saat 9 : 00 gibi, Seventh and Front'daki kuyumcuyu soyuyordum.
La joyería de la Séptima sobre las 9.
# At your front door in the night time
# En la puerta de tu casa a la noche
Önce, Geo Front'u orijinal halini dönüştürün.
Primero, el Geofrente es regresado a... su forma original.
Eva serileri ve Geo Front düzey E'i geçtiler, ve hala yükseliyorlar.
¡ La Serie Eva y el Geofrente se acercan a la capa E... y siguen alzándose!
Bütün birimlere. Hedef harekete geçti.
Corre hacia Front y Pearl.
All the fiine, immoral bitches out in front of that place and we gotta get the one Jesus freak?
Está lleno de perras inmorales en frente de ese lugar... ¿ y nos toca la loca por Jesús?
- Animal Liberation Front'un kısaltıImışı.
- Frente de la Liberación de Animales. - ¿ ALF?
Önde!
¡ Front!
Ve 12 dakika "Ön Cephe".
Y doce minutos de "Front Line".
Doğudan gelenler önde ve Kestrel, Buzzard, Kite olarak ayarlanır.
Los seteos están puetos para Eastern Front Kestrel, Buzzard, Kite.
Ash we'll get out in front and stop it.
Ash nos pondremos delante y lo detendremos.
Burası "West Front" adası. Ama Okinawaca daki ismi "Irifront"
Esta isla es el "Frente Oeste." Pero en Okinawa es "Frente-Iri."
You know, something that's much more than just a dummy front... such as the EFF.
Tú sabes, algo que es mucho más que sólo un frente maniquí... tales como el FEP.
- Geçen hafta Front Caddesi'nde takıldılar.
- ¿ Eso no fue la semana pasada? - Eso fue en la calle Front.
Matthew un en büyük problemi Hipotermiya ya gitmesidir. Ve kafasının arka tarafındaki kırık. ... to just in front of the right ear.
Las principales lesiones de Matthew eran de hipotermia además de fractura de cráneo desde la parte posterior de la cabeza hasta justo la oreja derecha.
Her zaman lüks içinde yaşamamız gerekmiyor ahbap.
No necesitamos estar en "Front Street" todo el tiempo, bebé.
Got to get in front of him.
Ponte delante de él.
Accelerators Adolescents, Adverts, Agent Orange, Angelic Upstarts, Agnostic Front... "
Angelic Upstarts, Agnostic Front, Ash... - Los citas por orden alfabético - me pareció más ordenado
Şöhret Sevimli ön sıra çocuğundan
Gloria. Del chico lindo de Front Man.
- Hayır, Front Caddesi'nde.
- No, en la calle de enfrente.
Daha dogrusu bir resepsiyonist yöneticisi olarak.
Quiero decir, Front Office Manager..
Evet, dikkatle dinle. Polisler cadde boyunca tüm mekanları alt üst ediyor. Polis arabaları ve ne varsa.
La policía investiga en los garitos del bulevar y llamé a Eddy Donato, que tiene una tienda en el 1 l6 de la Calle Front.
64 Front Caddesi Bayan.
El sesenta y cuatro.
"Well, back it up, down in front."
"You can do anything, baby, but lay off my blue suede shoes!"
Gel otur buraya.
- Soy de la calle Front.
735 S. Front Sokağı New Orleans, LA 70118
- New Orleans, La 70118 Viernes único show