Fui traduction Espagnol
55,375 traduction parallèle
Beni çağıran oydu. Para sızdırmaya çabalıyordu.
Fui convocada por él en un fallido intento por obtener dinero de mí.
Özellikle onun üstünde durdum.
Fui más deliberado con él.
Sonra sıra ikinci kaptana geldi.
Y entonces fui a por su primer oficial.
- Ben değildim. Ben bir şey yapmadım.
- No fui yo, no hice nada.
- Tamam o zaman. Tuvalette seninle karşılaştıktan sonra orada çalışan adamla görüşmeye gittim ve bir şey garibime gitti.
Después de verte en el tocador, fui a ver a ese tipo que trabaja allí y algo me llamó la atención.
Düğününde sadıçıydım.
Fui el padrino en su boda.
Ona gittim ve "Bu kadar yeter." dedim.
Entonces, fui a verle y le dije, "es más que suficiente".
Bir önceki sefer diğer memurla çok açık konuşmuştum.
La última vez fui muy clara con la otra agente.
Beni seven ilk çocuğa iyi davranmadım.
Fui poco amable con el primer chico que me amó.
- Bana verdiğin bozukluk mu?
- ¿ La moneda que me diste? - Fui testigo.
Geçen yıl kocasının cenazesine gelememiştim.
No fui al funeral de su marido el año pasado.
Neden ayrıldım biliyor musun Saul?
¿ Sabes por qué me fui, Saul?
Hatta bugün onu görmeye gittim. Carrie'yi.
De hecho, fui a verla hoy, a Carrie.
O çete ile birlikte yakalandım ve Conlin hücreme geldi.
Fui capturado con la banda y Conlin entró en mi celda.
Bu sabah evden çıkarken ondan kızımı korumasını istedim.
Cuando me fui esta mañana le pedí que protegiera a mi hija.
Abu Dabi'ye gittiğimde bana buldukları İranlı banker Nafisi'yi sorgulattılar.
Fui a Abu Dabi y me hicieron interrogar al financiero iraní, Nafisi.
Son zamanlarda evimde Franny ile....... tehlikede olduğumuzu hissettiğim zamanlar oldu. Ben de eğitildiğim şekilde tepki verdim.
Últimamente, en mi casa, ha habido veces que sentía que Franny y yo estábamos en peligro, así que respondí de la manera en la que fui entrenada.
Bu ülkenin halkı tarafından gelecek başkan olmak üzere seçildim.
Fui elegida por la gente de este país para ser la próxima presidenta.
- Görev için seni öneren bendim.
Fui yo la que te recomendó para la misión.
Bu ülkenin halkı tarafından gelecek başkan olmak üzere seçildim.
Fui elegida por la gente de este país para ser su próxima presidenta.
İşgalciler tarafından götürülüp Kont Ragnar'a önce köle ve ardından da evlat oldum.
Fui tomado por invasores, primero como esclavo y después como hijo del conde Ragnar.
Neye şahit olduğumu biliyorum.
Sé de lo que fui testigo.
Onu tek gören ben değildim.
No fui la única que lo vio.
Onu görmeye gidemedim.
No fui a verla a ella. Estaba en St.
Beni almadılar.
No fui elegido.
İki yıI katlandım. ve gerçeği sakladım.
Durante dos años aguanté y fui fiel a mi convicción.
Onun için ona Kevin'e gittim, ve yardımını istedim.
Así que fui a verlo, a Kevin, y le pedí ayuda.
- Melbourne'a gittim. Dün gece bahar balosundaydım.
Anoche fui al baile de la primavera de Melbourne.
Evie'yi görmeye gittim. ve bana onu aradığını söyledi.
Fui a ver a Evie, y ella me dijo que tú la llamaste.
Otele geçmeden önce, kliniğe gidip IUD'mi çıkarttırdım.
Antes de encontrarnos en el hotel, fui a una clínica para que me quitasen el DIU.
Siz eve gelmeden yarım saat önce yanına çıktım ölmüştü.
Fui a casa una hora antes de que llegarais vosotras y estaba muerto.
Mahalledeki konteynıra gidip oraya attım.
Fui a casa del vecino y lo tiré en su basura.
Phoenix'te gittiğim şu psikosomatik ilaç konferansını hatırlar mısın?
¿ Recuerdas la conferencia de enfermedades psicosomáticas a la que fui en Phoenix?
Onun yerine de gidip gecesi 2,000 dolarlık bir spada kaldım.
Me fui a un spa que costaba 2000 dólares la noche.
En son başıma geldiğinde gittiğim o yer, öyle şeydi ki...
La última vez que pasó, adonde fui, era tan...
Ve ne yapmaya geldiysem onu yapmaya devam ettim.
E hice lo que fui a hacer.
Ben SUNY Old Paltz'da okudum.
Yo fui a SUNY Old Paltz.
Bulmam zor oldu çünkü bugün bir sürü yere gittim.
Fue difícil de rastrear porque hoy fui a muchos lugares.
Veda konusunda iyi değilimdir.
Nunca fui bueno con las despedidas.
Senin ilk tanığındım.
Fui tu primera coartada.
Julian'dan önce bir yıl gittim ama param bitti.
Fui un año antes de estar con Julian pero me quedé sin dinero.
Oraya dua için gitmemiştim.
No fui allí a rezar.
Oradakilere, dinimizi yanlış anlattığını söylemeye gitmiştim.
Fui para contarles a todos que estaba distorsionando nuestra religión.
Ben değildim.
Bueno, no fui yo.
- Ben değildim.
- No fui yo.
Ben değildim.
No fui yo.
Hayır ben almadım.
No, no fui yo.
Tüm bunları geride bıraktım ben.
Me fui para alejarme de todo esto.
- Yemin ederim, ben değildim.
- Juro que no fui yo.
Avrupa'ya gittiğimde, daha iyi bir dünyaya katıldığımı düşünmüştüm.
Cuando me fui a Europa, pensaba que me estaba uniendo a un mundo mejor.
Tren durmayacakmış gibi davrandım.
Fui un inconsciente.