Gallardo traduction Espagnol
145 traduction parallèle
- Başka şeyler de var.
- No me siento brillante gallardo, ni nada. - Pero hay otras cosas.
Ama Gallardo'dan daha büyük olamaz!
- ¡ Pero no más grande que Gallardo!
- Gallardo büyük bir boga avcısıydı.
- Gallardo era un gran matador de toros.
- Kılıcı ve pelerini ile Gallardo bir fenomendi.
Con su capa y su muleta, Gallardo era fenomenal.
- Gallardo tüm zamanlarin en büyük matadorudur.!
¡ Gallardo era el mejor torero de todos los tiempos!
bahsettigi kisinin ismi Gallardo.
El nombre del muchacho es Gallardo.
Gallardo erkekleriyle Miura bogalari arasinda her zaman bir rekabet olmustur.
Siempre hubo una gran disputa entre los Gallardo y los toros de Miura.
| Bu çetede sadece bir Matador var, ve adı da Juan Gallardo.
Hay un solo matador en esta cuadrilla y su nombre es Juan Gallardo.
makalede Juan Gallardo'da dahil birilerini... övüyor.
En el mismo, elogia los méritos de varios novilleros... incluyendo a Juan Gallardo.
- Gallardo benim!
- Soy yo. - Es él.
Bu sezon en umut verici kişi Juan Gallardo'ydu.
Sin duda, el más prometedor de los nuevos de la temporada es Juan Gallardo.
- Juan Gallardo ile ilk karşılaştığımızda kavga etmiştik.
La primera vez que vi a Juan Gallardo, peleamos.
Bu sana aptalca gelebilir, ama çok büyük bir Matador olmadan... ve kendi imzamı atamadan mektup atmak istemedim... "Juan Gallardo, Matador de Toros."
Quizá esto te suene tonto, pero no quería escribir... hasta que pudiera firmar mi primera carta a ti : "Juan Gallardo, matador de toros".
Don't you know any better than to bring your brats here today of all days... when Senor Gallardo is about to make his first formal appearance... in his hometown?
¿ No se les ocurre nada mejor que traer a sus mocosos hoy justamente... cuando el señor Gallardo está por hacer su primera aparición formal en su ciudad?
Bu yara bana Juan Gallardo'dan verilen en güzel hediyedir.
Mi posesión más preciada, caballeros... dado que me la dio Juan Gallardo.
Gallardo'dan önce ve Gallardo'dan sonra.
Antes de Gallardo y después de Gallardo.
Adı Juan Gallardo.
Su nombre es Juan Gallardo.
SenorJuan Gallardo, dünkü boğayı bana ithaf ettiğiniz için teşekkür ederim ".
" Señor Juan Gallardo, gracias por dedicarme el primer toro ayer.
Senor Gallardo, umarım bize katılırsınız.
Señor Gallardo, espero que nos acompañe.
Gallardo'nun neden bütün vaktini Plaza Alfaro'da geçirdiğini bilmek istiyorsanız... | cevabı basit : evde yapacağı hiçbişey yok.
Si quieres saber por qué pasa todo el tiempo en la Plaza Alfaro... es porque no tiene nada que lo retenga en casa.
Senora Gallardo sizi görmek istiyor.
La señora Gallardo para verla.
Senora Gallardo, size bir şey ikram edebilir miyim?
Señora Gallardo, ¿ puedo ofrecerle algo?
İşin aslı Gallardo bana bir yıllık para ödedi.
La verdad es que Juan Gallardo me debe prácticamente la paga de un año.
Gallardo'nun pazar gün ki müsabaya çıkacağını biliyorum - sözleşmesi devam ediyor.
Tengo entendido que Gallardo tiene que cumplir un contrato más. La corrida del próximo domingo por la tarde.
İşin aslı Gallardo bir kedi gibi tırsaktır.
El problema con Gallardo es que no tiene agallas.
Horace Perkins yakışıklı bir genç, değil mi?
Un chico gallardo, el joven Horace Perkins, ¿ eh, Gladys?
600 kahraman.
Gallardo 600.
Hayatım, bebeklik yapma. Hangi genç şövalye peşimden koşar ki?
Querido, no seas crío. ¿ Qué joven y gallardo caballero me perseguiría?
Çok yakışıklıyım, çok enerjik ve uzunum
Soy tan alto, apuesto y gallardo
Martin Gallardo'nun karısı, donmuş et kralı.
La esposa de Martín Gallardo, El Rey de la Carne Congelada.
- Tanrı aşkına değil, ama Kral aşkına edebilir. Bekâr, genç ve körpe bir Kral aşkına.
Casarse con un rey, un soltero, y un gallardo mozo.
- Gerçekten çok naziksiniz. Kadınlara karşı hep böyle nazik misiniz?
¿ Siempre es tan gallardo con las damas?
Paris şehri görkemli fatihi selamlar.
¡ La ciudad de París saluda al gallardo vencedor!
"Garibaldi'nin şapkası..."
El sombrerito gallardo de Garibaldi, con las cintas...
Efendileri Boyar'la karşılaştılar Tek gözlü Tatar ile karşılaştılar
Se toparon con el señor boyardo, un tártaro tuerto, pero gallardo.
Onlara karşı da son derece kibar olurum.
Debo ser gallardo.
Gösterişli savaşçı ve zarif leydi.
El gallardo guerrero y la elegante dama.
- Yiğit Paris aşkını diler.
- El gallardo Paris te pretende.
Niye şarkı söylemiyorsun, Gönlünü çekmiyor mu yarenin yoksa?
¿ Por qué no cantas algo? ¿ O tu amigo no es gallardo?
Seni tanıdığım en salak adamsın.
Usted es el más tonto gallardo que he visto.
Senin bir centilmen olmadığını kimse söyleyemez.
Nadie puede negar que eres gallardo.
Sen başına buyruk, kimseye boyun eğmeyen bir adamsın.
Eres gallardo e independiente.
Evet, görgü konusunda öyle.
Sí, por lo gallardo.
Claus ve ben ilk tanıştığımızda ben gösterişli ve genç Prens Alfred Eduard Friederich Vincenz Martin Maria von Auersberg ile evliydim.
Cuando nos conocimos, yo estaba casada con el gallardo príncipe Alfred Eduard Friederich Vincenz Martin Maria von Auersberg.
Kız, yakışıklı prens ile karşılaşıyor.
Encuentra amor al fin En un gallardo príncipe
Yakışıklı prens olmadığı bir gerçek
No es Un gallardo príncipe
Yıllardır şirketimiz Henry Turner'ın sesiyle inledi. Ceketini omzuna atıp ofiste yüksek sesle,
Durante años, en nuestro bufete, ha resonado la voz de Henry Turner, poniéndose la chaqueta a toda prisa y su gallardo ademán, gritando :
- Vahşi profesör.
- El gallardo profesor.
Çekici gözüküyordu.
gallardo.
Yeryüzündeki en şen, en hoş ve en nazik adamsın.
Aquí estas, un gallardo hombre de mundo.
O enerjik genç asteğmene geçen geceden bu yana ne oldu?
¿ Qué ha pasado con el joven gallardo alférez de anoche, eh?