Gemiler traduction Espagnol
1,255 traduction parallèle
Gemiler her gün gelip gidiyor.
Allí hay muchos capitanes.
Takas olarak, gelecekte Cardassianlara karşı fark yaratabilecek silahlar, gemiler alacaktı.
A cambio, él conseguiría armas, naves, un poder que intimidaría a los cardassianos.
İnsanlar gökyüzünde tanımlanamayan gemiler görüyor. Sonra bunların meteoroloji balonları olduğu ortaya çıkıyor.
La gente ve en el cielo naves no identificadas que resultan ser globos atmosféricos.
- Gemiler görüş alanında.
- Las naves entran en campo visual.
O gemiler bilimsel cihaz taşımıyordu, değil mi?
Esas naves no transportaban equipo científico, ¿ verdad?
Teğmen, Atılgan'ı terk edilmiş gemiler gibi hizaya koy.
Ensign, alinear la Enterprise por lo que parecemos ser uno de los barcos abandonados.
Bu gemiler Romulan ve Vulkan halkının geleceğini taşımaktadır.
Estas naves transportan el futuro de los pueblos de Romulus y Vulcano.
Bu gemiler Romulan akıncı güçlerini taşıyor ve durdurulmaları gerek.
Llevan una fuerza de invasión romulana y deben detenerlas.
Tekrar ediyorum bu gemiler Romulan...
Repito : estas naves llevan una...
- Daha büyük gemiler içindir...
- para envios de gran tamaño o...
Bak Columbus, bu gemiler benim, tamam mı?
Escuchad Colón, estos barcos son míos, ¿ verdad?
Dublin ve Liverpool'dan büyük gemiler kalkıyor.
Las naves zarpan de Dublín y Liverpool.
Gemiler gönüllüleri alacakaranlıkta alacaktı.
Al anochecer, los botes se llevaban a los voluntarios.
- Evet. San Fransisco'ya gelip giden gemiler.
Entraba y salía de Frisco en los botes grandes.
# Dün gece anlattılar bana # Gemiler varmış açık denizlerde # Ben de koşturup durdum
Me dijeron que anoche... había barcos en alta mar.
Amiral Necheyev'e bir mesaj göndereceğim. Ona Lemec'in teklifini reddetmeyi ve sınır boyunca ek gemiler görevlendirmeyi önereceğim.
Envíe un mensaje a Necheyev recomendándole que rechace esta propuesta y que despliegue más naves en la frontera.
Başka cephelerde ortak bir plana göre hareket eden başka gemiler de var.
Hay otras naves en otros frentes, todas siguiendo un intrincado plan.
Gemiler bir soliton dalgası yaratıp, sörf tahtası gibi onun üzerinde kayacaklar.
Las naves crearán una ola solitón y la usarán como una tabla de surf.
Bu gemiler kaç yüzyıldır tedavülde değiller?
¿ Desde cuándo no están en servicio esas naves?
Gemiler dilim şeklini almaya başlarlar ve geriye doğru düğüm şeklinde dik bir açıyla tırmanışa geçerler. Düğümün en üst noktasında ters dönüp yeni yönlerine doğru hızlanırlar.
Las naves vuelan en formación de diamante suben y giran hacia atrás en un ángulo abrupto y en el pico del giro dan la vuelta y aceleran hacia otra dirección.
Bay Crusher, bu gemiler dilim formasyonunda mı?
Sr. Crusher, ¿ están esas naves en una formación de diamante?
Dünya Birliği'ne ait olan gemiler hariç tabii.
Excepto las que pertenecen a la Alianza Terrestre, claro.
Shelley'nin burada kâğıttan gemiler yüzdürdüğü söylenir.
Dicen que Shelley hacía navegar aquí botes de papel.
Gemiler saldırı konumu alıyor.
Están desplegando las naves en formación de ataque.
Yıldız tarihi 46393.1 solucan deliğini yaratan yaşam formları, Gama çeyreğine geçmek isteyen gemiler için güvenli geçiş izni verdiler.
Fecha estelar 46393,1. Los seres que crearon el agujero de gusano han permitido el paso de naves que se desplacen al cuadrante Gamma.
Gemiler hızla kayalıklara çarpar ve denizciler kulaklarında denizkızlarının sesi, mutlu bir ölüme sürüklenirlermiş.
Y los barcos acababan estrellándose contra las rocas, llevando a sus marineros hacia una bienaventurada muerte, con las voces de las sirenas resonando en sus oídos.
ve gemiler onu araştırmaya gidiyor ve ben onların içinde değilim.
Con naves que van a explorarlo, y yo no voy en ellas.
Bütün gemiler gecikme hakkında bilgilendirildiler.
Hemos informado a todas las naves sobre los retrasos.
Gemiler hakkında az bir şey bilirim.
Sé un poco sobre naves.
Diğerleri benim yaptığım gibi senin çeyreğinden gemiler tespit edip buraya kadar onları takip edecekler.
Otros detectan naves desde su cuadrante, como hice yo y las siguen hasta aquí.
Gemiler genellikle Denorious Alanı'ndan uzak durmaya çalışırlar.
La naves siempre han evitado el cinturón de Denorios.
Gemiler, Kahinlerin lütfu ile geçit içinden güvenle yönlendiriliyorlar.
Las naves están seguras en la travesía porque las protegen los Profetas.
Tüm o gelen, giden gemiler.
Todo ese ir y venir de naves.
Gemiler her zaman oraya gider. Neden sordun ki?
Siempre hay naves que se dirigen allí. ¿ Por qué?
Bu gemiler burada güven içinde olmadıkları için ayrılmak zorunda olan misafirlerimiz için.
Estas naves son para nuestros invitados que deben irse porque aquí ya no están a salvo.
Eğer onlara bir şey olduysa, yıIdız filosu bir soruşturma isteyecektir, bu da daha çok yıldız gelecek demek, ve bu gemiler cevaplar isteyecekler, Ve buda mikroskop altında sakladığınız, ülkenize büyük rahatsızlık verecektir.
Si les pasa algo, la Flota Estelar abrirá una investigación, lo que implica que irán más naves, y esas naves querrán respuestas, lo cual pone a su país en una posición difícil.
Warp hızında giden gemiler, güvenli geçiş için orayı kullanmak zorundalar.
Las naves deben utilizar este paso para viajar a velocidad factorial.
Gemiler de kendi gerçekliklerine dönerler.
Cada nave volverá a su realidad.
Yüzbaşı Crusher, genel ileti yolla, tüm gemiler.
Tte. Crusher, envíe una señal a todas las naves.
Gemiler arasında ikinci bir ışın olmasının nedeni bu.
Por eso, hay un segundo haz.
Bölgeden geçen gemiler, küçük bir rota düzeltmesi yapmak zorundalar.
Cualquier nave que atraviese el sector deberá corregir ligeramente el rumbo.
Ne çeşit gemiler?
¿ Qué clase de naves?
Diğer gemiler yok oldu.
Las otras naves han sido destruidas.
Bir zamanlar yeni gemiler inşa etmek için gerek malzemelere sahiptik, ama şimdi değiliz.
Hubo un tiempo en el que teníamos recursos para construir naves nuevas, pero ahora no.
İlk gemiler kıyıya çıkıyor.
Hora de llegada para las primeras lanchas a la playa.
Çevredeki tüm gemiler katılsa bile 5 gün sürer.
Con cada nave en el sector, llevará cinco días.
- Gemiler kalksın.
- Lanzen cazas.
Io İstasyonu tıbbi gemiler gönderdi, ama böyle bir kazada...
La estación está enviando naves hospitales pero no parece ser posible...
Boşlukta büyüyen, canlı gemiler yaratma yeteneği.
La habilidad de crear naves vivientes que se desenvuelvan en el espacio vacío.
Tüm gemiler, mevkinizi koruyun.
A todos los cazas, mantengan posiciones.
Küçük gemiler sıçrama noktaları kullanmak zorundalar.
Las naves pequeñas usan puertas de salto.