Geçtim traduction Espagnol
4,377 traduction parallèle
Çok fazla özen göstermeden yaptım ama testi geçtim, öyle değil mi?
Es... ya sabes, fue un poco descuidado pero... - Pasé tu prueba, ¿ no?
Testi çoktan geçtim.
Ya pasé esta prueba.
Yıllardan beri birileriyle çıkıp duruyorum. Geçtim artık böyle şeyleri.
Llevo décadas saliendo con tipos.
Baba, ezdim geçtim ortalığı. Kalabalığı duymadın mı?
Papá, fue todo un maldito éxito.
Sorumluluklarımı ve görevlerimi kendi kişisel çıkarlarım için es geçtim
- No, para. Abdiqué a mis deberes por mis necesidades personales.
Bunu biliyorum çünkü bende bu yollardan geçtim.
Lo sé porque, casi pasé por lo peor.
Bir servet değerinde olduğunu geçtim, WrestleMania onsuz bir daha aynı olmaz.
No sólo vale una fortuna, sino que la WrestleMania no sería lo mismo sin él.
- Dalga geçtim sadece PK.
- PK, estaba bromeando.
- Yok, onu kavşakta geçtim.
No, lo tenía en las curvas.
"Şaşkınlığın tüm çizgilerini geçtim"
"Cruzó todas las líneas del asombro."
Her şeyi geçtim de, kendi bebeklerini bile hayatta tutamayan bir pediatr ne işe yarar ki?
Después de todo... que tiene de buena una pediatra... que no puede mantener a sus propios bebés vivos.
- Cidden geçtim bu yollardan.
- Ya he visto muchos de esos.
Jetle Houston'a geçtim.Şimdi de işi bağlamak için Londra'ya uçuyorum.
Fui a Houston con Jet. Me voy a Londres, antes de darse cuenta que he ido
Bütün hayatım boyunca o caddeyi yalnızca bir kere geçtim.
Pero en toda mi vida, sólo crucé la calle una vez.
- Bayan Kenner'ın yerine geçtim.
- Soy el suplente de la señora Kenner.
Bir keresinde el bombası kullanarak Vietnamlı bir albayın ırzına geçtim çünkü onu sorgularken sülaleme küfür etti.
Una vez sodomicé a la fuerza a un coronel de la Viet Cong con una granada de palo porque me puso una maldición ancestral mientras lo estaba interrogando.
4 / 10 geçtim.
Te gané por 4 / 10.
Üzerinden geçtim az önce ya.
No. Te atropellé.
Sınavımı yeni geçtim.
Acabo de aprobar el examen.
Tüm testlerden geçtim.
Pasé todas mis pruebas.
Hattı geçtim ve bedelini ödemek zorundayım.
Crucé una línea y tengo que pagar el precio.
Ruhum uyurken ben bu kutsal alandan yürüdüm geçtim.
Caminé por este santuario con el alma dormida.
Stand-up olayını geçtim, eğlendim, bitirdim.
Ya pasé por esa etapa. Lo he hecho y me divertí.
Sonra o yıl, Ted'in sayesinde dedektifliğe geçtim.
Un año después, yo estaba en Investigación Criminal, ¡ por recomendación de Ted!
Çizgiyi geçtim.
Crucé la línea.
- Seninle taşak geçtim!
¡ Estoy bromeando!
- Seninle taşak geçtim!
- ¡ Sólo estoy bromeando, amigo!
Bütün sınavlarımı başarıyla geçtim!
Rehíce cada examen de forma exitosa.
İran sınırını geçtim, bu akşam gün batımında Habala bölgesine gidiyorum mağaralar ağının yok edilmesini emrettikleri yere.
Acabo de cruzar la frontera iraní camino a la zona de Habala donde ordenaron la destrucción de una red de cuevas hoy al atardecer.
Onu geçtim, bana ne sunabilirsin ki?
Después de todo, ¿ qué puedes ofrecerme?
Peki, sınırı geçtim varsayalım bu yinede arabamın üstünden geç demek olmuyordur heralde.
Sí, bueno... incluso si estuviera, encima de la línea, no creo que eso significa que tengas que chocar con mi auto.
Doğduğun gün, kendimden geçtim.
En el día en que naciste, me desmayé. Solo me desmayé.
Onu geçtim, ailesi nesillerdir Protestan'dı.
Antes que él, la familia fue protestante durante generaciones.
Ev hapsinden iş tahliyesine geçtim ama bir evim yok.
¿ Mira esto?
Ben de bu yollardan geçtim.
He pasado por eso.
Onun yerine ben geçtim.
Tomé su identidad.
Baktı bana Beatrice, gözleri öyle kutsal sevgi kıvılcımları saçıyordu ki yenik düştüm, gücüm tükendi, gözlerimi indirdim, kendimden geçtim sanki.
Beatrice me miro, sus ojos estaban llenos... de chispas de amor con tal divinidad... Que me conquisto, mi virtud se esfumó... Y cuando estaba perdido, mis ojos decayeron.
Baktı bana Beatrice, gözleri öyle kutsal sevgi kıvılcımları saçıyordu ki yenik düştüm, gücüm tükendi, gözlerimi indirdim, kendimden geçtim sanki.
Beatrice me miro, sus ojos estaban llenos... de chispas de amor, con tal divinidad, que me conquistó, mi virtud se esfumó y cuando estaba perdido. Mis ojos decayeron.
Greenville'de yerel basınla irtibata geçtim.
- No. No, me contacté con la subsidiaria local en Greenville.
Seninle o sayede bağlantıya geçtim.
Así te contacté en primer lugar.
Güvenilir bir psikiyatristle iletişime geçtim.
He contactado con un psiquiatra muy respetado.
Çok daha kötülerinden geçtim.
Pasé momentos peores.
Üzgünüm, ben biraz kendimden geçtim,
Perdón, estoy un poco distraído.
Hatta hoş olmamasını geçtim, neredeyse tüyler ürpertici.
De hecho, está tan mal, que es casi espeluznante. No, sí lo es.
Ben yükselişe geçtim, tırmanıyorum.
Yo estoy subiendo la escalera. Estoy trepando.
Sanırım stresin ötesinde daha derinden rahatsız edici bir şeye geçtim.
Creo que he pasado del estrés a algo más perturbador.
Kapının içinden geçtim.
Atravesé la puerta.
Ön kapıya ulaştım ve onun da içinden geçtim. Ama aynı şekilde hissettirmedi.
llegué a la puerta y di un paso a través de ella, así, pero no se sentía lo mismo.
Ona yardım edebilirdim ama önünden yüzerek geçtim.
Y pude haberlo ayudado... Pero nadé y le pasé por al lado.
# Çitlerden atlayıp dar yoldan geçtim #
♪ Tomar la cerca y el camino ♪
Az önce General Coburn'ün yanından geçtim.
Oye. Acabo de cruzarme al general Coburn.