English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ G ] / Ginza

Ginza traduction Espagnol

75 traduction parallèle
Ginza'ya gideceksin, değil mi?
- Vas a Ginza, ¿ verdad?
Ne zamandır görüştüğümüz yok.
Tú en cambio vas a Ginza.
Sen Ginza'ya git.
Podemos separarnos.
Ginza'da balık buğulama gördüm, lezzetliye benziyordu.
He visto pescado hervido en Ginza.
Ginza'daki luna'yı tavsiye ederdim.
Te recomiendaría "Luna" en Ginza
Eğer hala Ginza'ya gitmek istiyorsan acele etmeliyiz.
Creo que debes darte prisa
Unutuyordum. Ginza'da kahve ne kadardı? Tamam.
¿ Cuanto te costó el café?
Ginza'da beni bekliyor.
Siéntate y relájate Me está esperando en Ginza
Birkaç arkadaşla Ginza'ya gittim.
¡ Qué bien!
Miyoei'yi Ginza'ya mı götürüyorsunuz?
- ¿ Así que llevará a Miyoe a Ginza?
- Ginza'ya, bara.
- A un bar de Ginza, ¿ no?
Ginza'ya gerçekten bu kıyafetle mi gitmek istiyorsun?
¿ De verdad vas a ir a Ginza con ese kimono?
Ginza-Owari'den Shinbashi'ye, Tamachi, Chiba ve Shinabara hepsi alev denizi halinde!
¡ Desde Ginza-Owari a Shinbashi, Tamachi, Chiba y Shinabara, todo se ha convertido en un mar de llamas!
Bu sabah Ginza'dan taze yumurta aldım.
Ah, compré huevos frescos esta mañana en el Ginza.
Arabadan in Ginza. Soldaki ilk sokağa dön.
Vira a la izquierda en el primer callejón.
Duyduklarıma göre Suginami yakınlarında oturuyormuş ve Ginza'da bir barda çalışıyormuş.
Creo que vive en un pequeño apartamento cerca de Sankin. Trabaja de camarera en un bar del barrio de Ginza.
- Bu tür yerlere sıkça gidersin.
¿ No solías ir a Ginza?
Batı Ginza'ya.
A Ginza oeste.
Ginza'daki 700 bardan herhangi birinde iş bulursun.
Hay muchos bares en Ginza... que querrían contratarte.
Gece yarısı, 1.00 ile 1.30 arası Ginza'daki 16,000 hostes kız evlerine doğru yol alır.
Entre Ias once y media y Ias doce, más de 15.000 mujeres vuelven a casa.
Ama Ginza hostesleri için bir apartman katı ;
Pero, lamentablemente, para nosotras es una necesidad.
Ginza'da onun gibi çok fazla yok.
No hay muchas mujeres como ella, ni siquiera en Ginza.
Ginza'da minik bir bar bile, bir milyondan fazla.
Los locales cuestan aproximadamente un par de millones de yenes.
Ginza'da çalışan kadınlar, umutsuzca yaşam mücadelesi verir.
Para las mujeres que trabajan en este barrio Ia vida es un lucha constante.
Bir gün kendi barımı açacağım.
algún día tendré un bar propio en Ginza.
Ginza'ya gelen müşteriler lüks şeyler istiyor.
Los clientes suelen ir los bares por eI ambiente que encuentran allí.
Ginza'da, dış görünüş her şeydir.
EI aspecto es vital para nosotras.
Ginza.
Ginza.
Bir kız yol kenarına geçip örneğin Tokyo'yu ele alırsak, Ginza boyunca yolda durup geçen her kadından bir ilmek isterdi.
( hombre ) Una niña se encuentra en las esquinas de las calles, decir si en Tokio, a lo largo del Ginza, y pide a cada transeúnte mujer para hacer una puntada.
Ginza'da bir kulüpte şarkı söylüyor.
Creo que canta en un club en Ginza.
Ginza baykusunu, Shimbashi lokomotifini... Mitsukoshi alisveris merkezinin tepesindeki tilki tapinagini rock sarkicilari ve küçük kizlar tarafindan isgal edilmis bir halde buldu.
la lechuza de Ginza, la locomotora de Shimbashi, el Templo del Zorro en la planta alta del centro comercial Mitsukoshi, que encontró invadido por niñas pequeñas y cantantes de rock.
Ginza'daki Sony merdiveninin kendisi bir enstrümandi, her basamak bir nota.
la escalera Sony, en Ginza era por sí sola un instrumento, cada peldaño una nota.
Sumo sezonuydu, Ginza üzerindeki en sik vitrinlerde güresleri izlemeye gelen hayranlarsa... Tokyo'nun en fakirleriydi.
Era la temporada de sumo, y los admiradores que venían a ver los combates a las habitaciones tan monas de Ginza eran "justamente" los más pobres de Tokio.
- Sonra da Ginza'ya gideriz.
- Vayamos a Ginza después.
Evet, ofisten eğlenceye küçük bir adımla geçiveriyorsun.
Sí, es sólo un salto, salto y un salto de la oficina para el Ginza.
Ginza'daki Senbikiya'dan.
En la tienda de Senbiki en Ginza.
Tilki Ryutarou, güzel konuşma yeteneğiyle altıncı Kincho'yu etkiledi, ve onu Ginza'nın ünlü klüplerinden birindeki özel bir odaya davet etti.
Ryutaro, el zorro, invitó a Kincho a reunirse con él en Ginza en una sala privada de un club que gozaba de mucha fama.
Ginza'da minik bir bar.
Un pequeño bar en Ginza.
Ginza'da mı?
¿ Está en Ginza?
Ginza Sinemasına bitişik Chuo Parkında.
En el parque Chuo, cerca de la sala de cine en Ginza.
Ginzu Masaj'ı ziyaret edeceğiz.
Vamos a ir a "Masajes Ginza".
Şu andan itibaren Ginzu baskınıyla ilgili her şeyi istiyorum.
Quiero los detalles de la redada Ginza.
Peki FBI, Ginzu baskınıyla ilgili bilgiyi neden istedi?
¿ Por qué el F.B.I. Quería información sobre la redada Ginza?
Yakuzalar'ın işlettiği bir Ryokan olan Nayoshi Ginza'da kalacak.
Él tiene previsto quedarse en un Ryokan Yakuza-run, el Nyoshi Ginza.
Belki de bu cadde Ginza'yı geçerek batıya gidiyordur.
Debe de ser uno de ellos. ¿ La antigua Ginza Nishi 2-chome?
- Ginza Nichome mi?
¿ Ah, Ginza 2-chome?
- Ginza Batı Nichome'ydi bir zamanlar.
Sí... Solía ser Ginza Nishi 2-chome.
Kim?
Sal del Ginza.
Gerçekten. İyi olduğunuzu gördüğüme sevindim.
Todos fuimos al Ginza después.
Daha sonra Ginua'ya gitmek ister misin?
¿ Quieres que vayamos a Ginza después?
Umarım... 13. Semt'e vardık, Doğu Ginza Kavşağı.
Hemos llegado al Distrito 13, en la intersección de Ginza Este.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]