Gota traduction Espagnol
2,795 traduction parallèle
Ama bir faninin daha bir damla kan akmasın.
Pero no derrames ni una gota de sangre mortal.
Her seferde bir damla alacaksın, tamam mı?
De a una gota a la vez, nena, ¿ está bien?
"Büyük gölde tutsak olmaktansa küçük bir çiğ damlasıyla yetinmek evladır."
"Como la gota de rocío que espera perderse en el lago".
Bu son şeyin.
Esa fue la última gota.
Sinirlerimi yatıştırmak için sadece bir kaç damla.
Sólo una gota para calmarme los nervios.
Ta ki yavrular kendilerini koruyabilecek yaşa gelinceye kadar. Ve bekar bir anne olduğu için,... bu uğraş onun tüm gücünü emecek.
Y como madre soltera, esto le absorverá hasta la última gota de su energía e inteligencia.
~ Gözlerimden yağmur damlaları gibi yaşlar dökülüyor. ~
Las lágrimas caen gota a gota como la lluvia del monzón.
Ed öğreniyor ve durdurmaya çalışıyor. Son darbe de bu oluyor.
Ed se entera, intenta detenerlo, y es la última gota.
Gut hastalığı olması için çok genç değil mi?
Un poco joven para tener gota, ¿ no?
Curtis'in söylediği gut hastalığı için Nikki Parkson'un tırnağından örnek aldım.
He hecho un corte en lo que Curtis pensó que podría ser gota en el pie de Nikki Parkson.
- Kolsisin gut tedavisinde de kullanılır.
- Y colchicina se utiliza para tratar la gota.
Gut hastalığının bu kadar ilerlemesine imkan yok.
No hay manera de que pudiera desarrollar una erupción como la gota.
Sadece biraz kan.
Es sólo una gota de sangre.
Bunu bitirmek istiyor. Tüm acı çeken insanları izliyor.
Eso fue la gota que colmó el vaso, y la enfureció.
Biraz Japon yapıştırıcı ve minik bir dokunuşunuzla artık bakamazlar.
Pero con pegamento... una gota es suficiente... y ya no se abrirán.
Carpathia'yı tanıdığım herkesden daha fazla hak ediyorsun ve seni burada kanımın son damlasına kadar savunacağım.
Mereces tu lugar en Carpathia más que nadie que conozca, y defenderé tu derecho a estar aquí con la última gota de mi sangre.
Şişeyi duvardaki pisliğe fırlattım ve son damlasına kadar bir köpek gibi yaladım.
Arrojé la botella contra la pared con disgusto y luego como un perro lamí hasta la última gota media hora más tarde.
Kapıda Düşüren diyenler de var.
o "Gota en el suelo."
Sürekli bunu söylüyorsun. Eli galiba bahsetmeyi unuttu ; ... böyle bir sıçrama elimizdeki enerjiyi son damlasına kadar emecektir.
Lo que Eli no menciona es que un salto como este precisará de cada gota de energía que tengamos...
Hâla da akıyor.
Aunque es sólo una gota en el balde.
Tek gereken de bu zaten.
- Una gota. Eso es todo lo que necesita.
- Tek bir damla kan ve okyanustan o yükselir.
Una gota de sangre y ella se levantará del océano.
Tek bir damladan bile maddeleşebilir.
Ella puede materializarse a través de una sola gota.
İçerisini kontrol altına alıp, James'i revire kapatalım.
Pongámosle un gota a gota y le aislamos en el ala médica.
Ve bir çiğ damlası gibi damlayan.
Y al tiempo tan tierna como una gota de rocío
Eli kanlı bir gagaster değil...
No ha derramado ni una gota de sangre.
Kırılma noktası ne zaman...
¿ Cuál fue la gota que...?
Kanının bir damlasında.. Bu dünyanın günbatımının gece parıltısında.. ışıldayan bir yankılanması mı var?
¿ Habría en una gota de tu sangre la resonancia resplandeciente del brillo de la puesta de sol de este mundo?
Kanının bir damlasında.. Bu dünyanın günbatımının gece parıltısında. ışıldayan bir yankılanması mı var?
¿ Habría en una gota de tu sangre la resonancia resplandeciente del brillo de la puesta de sol de este mundo?
Bunun O'nu kaçmaya teşvik eden şey olduğunu mu düşünüyorsun?
¿ Creéis que es la gota que colmó el vaso para hacer que quisiera escapar?
Tabii ki de bu yüzden kaçtı.
Por supuesto que fue la gota que colmó el vaso.
Mürekkebinde bir damla kan olan bir kartvizit düşün.
Imagina una tarjeta de negocios con una gota de sangre en la impresión.
Ve gut hastalığı olan?
¿ Y gota?
Singapur sling kokteyli, ananas suyu ve bir damla Benedictine.
Un Singapur Sling, jugo de piña y una gota de Benedictino.
- Şundan emin olabilirsin ki sevgili oğlum.. ... damarlarında bir damla Yahudi kanı yok.
- Bien, puedo asegurar, mi querido hijo, que no hay una sola gota de sangre judía en ti.
Ve damla hastalığı sanırım.
Y gota, creo...
Bardağı taşıran son damla da bu oluyor ve harekete geçiyor.
Esa es la gota que colmó el vaso. Eso fue el desencadenante.
Bu anlaşmayı bozan bir şey olurdu, yani artık numara yapamazdım.
Bueno, aquello fue la gota que colmó el vaso, es decir, ya no podía seguir fingiendo.
Bir damla daha içersen başka odada uyuyacağım. Sarhoş olduğun zaman horluyorsun Randolph. - Öyle olsun!
- Una gota más y me voy a dormir en otra habitación. ¡ Roncas borracho!
Eğer Varus o sikini kurutana kadar somurmanı isterse, her damlanın tadını alacaksın.
Si Varus desea que le chupes la polla hasta dejársela seca, tú saborearás cada gota.
Evet, bu dünyada işe yaramayacak tek damla kan yok.
Sí, no hay una sola gota de sangre en este mundo que no sea útil.
Tek damla kan dökülmeden Şeytanların Kaçışı'nı aldık.
Demons Run es nuestro sin una sola gota de sangre derramada.
Şu ana kadar, amanda'ya ait, tek bir parmak izi, saç, ter kalıntısı, kan damlası veya DNA hücresi yok.
Aún no hay una huella digital, cabello, mancha, gota de sangre, o celda de ADN perteneciente a Amanda Knox.
Yüzüğün bir kısmını biledim ki John'un elini sıktığımda batırıp bir miktar kan akıtabileyim.
Afilé parte de ella para poder pinchar la mano de Joe cuando nos saludemos y sacar una pequeña gota de sangre.
Joe'nun bir damla kanını almak için başka bir yol bulmam lazım.
Tengo que buscar otra manera de conseguir una gota de la sangre de Joe.
Laf sokacağım diye sırtından ter boşanacak.
¿ Este eres tú sin regodearte? Porque odiaría verte sudando la gota gorda.
Keşke hayatımda bir damla bile alkol almasaydım.
Deseo nunca haber probado una gota de alcohol en mi vida.
Bir damla bile mi?
Ni una gota, ehh?
Karaciğerde ürat değeri yüksek, kurban gut hastasıymış.
Niveles de urato sérico elevados en la sección del hígado. Esta víctima tenía gota.
Elimizde yılın vatandaşı, frengili bir eski mahkum bir tane gut hastalığı olan kurban var ve sağlam şüphelimiz yok. Kahretsin, neredeyse başladığımız yere döndük.
Tenemos un Ciudadano del Año, un sifilítico ex convicto, un desconocido con gota, y no hay sospechosos sólidos ¡ Maldita sea!
Kasmayacağım bile. 7 tane var.
Ni siquiera derramaré una gota de sudor.