Grass traduction Espagnol
96 traduction parallèle
Mösyö De Grass'a yaptığınız borçtan kızınızın kişisel sorumluluğu var mı?
¿ Ella es responsable de sus deudas ante el Sr. De Grasse?
Büyük gün! Vhoo! Ha ha ha!
Mardi Grass, Whoo!
Buyur hadi.
Sírvete. Uhm, foie grass...
Vietkonglar yoğun bitki örtüsü altından güçlü makineli tüfek atışlarını sürdürüyor... Amerikan taburu geldikten sonra, dizlerine kadar uzanan otların arasında... 3 saatlik bir intikal gerçekleştirdi....
El Viet Cong respondió desde la maleza con fuego pesado de ametralladora luego que el batallón estadounidense, marchara durante tres horas y subiera al punto más alto del Saw Grass...
15 Mil kadar açıkta "Sea Grass" adında bir balıkçı teknesi var.
Tengo la situación de un barco pesquero, unas 15 millas mar adentro, llamado Sea Grass.
15 Mil açıktaki Sea Grass'in tayfalarına. Sıcak bir merhaba. Doğudan size doğru ilerleyen sis tabakasına dikkat edin.
Para los hombres del Sea Grass, que están a 15 millas de aquí esta noche, un cariñoso saludo y tened cuidado con ese banco de niebla que se acerca desde el este.
- Ashcroft'tan teknesini isteyip, Sea Grass'ı aramaya gideceğim.
Voy a convencer a Ashcroft de que busque el Sea Grass.
Saat 1 : 57 itibariyle Sea Grass telsiz mesajlarına cevap vermedi.
A las 1 : 57 de hoy el Sea Grass aún no había respondido al contacto por radio.
En son Spivey Point'in 15 mil doğusunda görülen 10 metrelik balıkçı teknesi Sea Grass aranıyor.
Estén atentos por si ven el Sea Grass, un barco pesquero de nueve metros que se vio por última vez a unas 15 millas al este de Spivey Point.
Sahil güvenlik bana bir not bıraktı. Bugün öğleden sonra Sea Grass'ı bulmuşlar...
La Guardia Costera ha encontrado esta misma tarde el Sea Grass.
Beni tanımazsınız, ama ben bugün Sea Grass'ı bulanlardan biriyim.
Soy uno de los hombres que encontraron el Sea Grass esta tarde.
Sea Grass'le bir alakası olmayabilir.
Puede que no tenga nada que ver con el Sea Grass.
İşte böyle bir dürtü Walt Whitman'a "Çimen Yaprakları" nı yazdırmıştır. Her şeyle bağlantılı olduğun hissi aynı zamanda ölümle de bağlantılısın demektir.
Como cuando Walt Whitman en "Leaves Of Grass"... notó que estar conectado con todo... significaba estar conectado con la muerte.
Şimdi de Grand Ole Opry'deki sahnede..... Bill Monroe ve Blue Grass elemanları söylüyor. :
Desde el escenario del Ole Opry... Bill Monroe y los Blue Grass cantando :
Kim bunlar, Grass Roots mu?
Quien es ese, Las raices del cesped?
Ama benim "Grazing in the Grass."
Pero no lo has vivido
* I think something else destroyed your greener grass *
" Creo que algo más arruinó tu verde césped
Babamın hassas durumunu sezerek tabloyu iade etti..... ve parasını alarak Mardi Gras'a gitti.
Sintiendo la condición delicada de Papá, Ella devolvió la pintura y con el dinero fue a las tiendas Mardi Grass.
* Ludes, * trees, * grass, * stars, * crank.
Pastillas, ácido, hierba... crack, coca.
Tüm o bademler yüzünden Gazman'a döndüm. Mardi Grass'a gitmiş gibi mutluyum!
Mi trasero ya se moldeó a la silla y ya tengo gases por comer tantas almendras.
Ya da çevre filozofu Parlum Grass'ında ifade ettiği gibi...
O, como lo explica el filósofo ambiental Parlum Grass...
Vhoo! Ha ha ha!
Mardi Grass, whoo!
- "Splendor in the Grass" nedir? Gerçekten hiç makyaj yaptın mı?
¿ En serio nunca usas maquillaje?
Indiana, Grass Creek.
- A Grass Creek, Indiana.
Grup genç aktivist Jesse Grass tarafından yönetiliyor.
El grupo está dirigido por el adolescente activista Jesse Grass un galancito con rizos cuyas acciones están en alza.
Gerçek soyadımız Bermuda Çimi'ydi.
Nuestro verdadero nombre era Bermuda Grass.
Rap değil, punk değil, hip hop değil... Heavy metal değil, klasik değil, klasik rock değil... New wave değil, new age değil, blue grass değil...
Nada de rap, punk, hip-hop, heavy metal clasico, rock clasico, new wave, New Age bluegrass, blues, jazz y nada del asqueroso country.
Ayakkabılarımı çıkarıp yalınayak... çimlerin üzerinde koşmak... için ne güzel bir gün.
Este el tipo de día que hace que uno quiera sacarse los zapatos y correr por el grass
Sen burayı sıcak mı sanıyorsun?
Vi el Grateful Dead en Grass Valley...
Grass Valley'de Grateful Dead konserindeydim ben. Sen Barbara'sın herhâlde.
Tu has de ser Bárbara, ¿ te la estás pasando bien?
Oturan Boğa, halkını av hayvanlarının bol olduğu Yağlı Çimen adlı nehrin kenarına götürdü.
Sitting Bull movió a la gente a las orillas del río llamado Greasy Grass, donde la caza era mucha.
- Yunanca Çimen Yaprakları.
Leaves of Grass en griego.
Bu bir bluegrass grubu.
Es una banda de blue grass, ¿ sí?
Bluegrass severim. Bu çocuklarla çalmayı seviyorum.
Me gusta el blue grass e improvisar con esos chicos.
Elaine Roberts'ın kardeşi Green Grass Bahçeciliğin sahibi mi?
Entonces, el hermano de Elaine Roberts es dueño de los parques Green Grass.
Grass İlçesi Lyons için müthiş bir sezon daha başlıyor.
El comienzo de otra gran temporada... para los Leones del Condado Glass.
Grass.
Hierba
çim çok kötüydü ondan.
El grass estaba un poco mojado.
... "anlamlı veya düzenli olmayan farklıIık" kavramlarını kullandılar. Bu sayede ürünleri "genetik olarak güvenli" ya da GRASS denen kategoriye sokabildiler.
o "no considerablemente diferentes", lo que traducen como : "Generalmente Reconocido como Seguro".
Biz hep DNA tükettik, tarih boyunca hep DNA tükettik ve bu yüzden bir bitkinin GRASS olduğuna karar verebiliriz.
Dado que consumimos ADN desde hace mucho tiempo, podemos concluir que esa planta es G.R.A.S.
Merhaba, dostlarım yine bir aziz Grass İncil saati ve duacılar buluşmasına hoş geldiniz.
Hola, amigos míos, Reverendo Grass y bienvenidos a otra hora de la Reunión de Evangelio y Oración del Rev. Grass.
Beni bu dünyevi kemiklerden arındır ve sahip olduğum her şeyi sana vermeme izin ver Aziz Grass.
Libérame de estos huesos terrenales, y déjame dar... darle todo lo que tengo a Ud., Rev. Grass.
Fakat o dedi ki : " Lanet olsun onun yalan söylediğini biliyorum Aziz Grass.
Pero él dijo : " Diablos, sólo sé que ella miente, Rev. Grass.
# Çimlerin üzerine uzanacağım #
I'm gonna lay right down here in the grass
Desperate Housewives
Subs-Team.Tv P r e s e n t a : Desperate Housewives S06E06 - "Don't Walk on the Grass"
Amerikan Ordusundan Teğmen Grass'a bir mesaj gönderiyorum.
Envíe un mensaje a Grass, teniente del ejército de los Estados Unidos.
Yardım edebilir misin? Böyle iyi
Quieres ayuda con ese grass?
* Rüzgârın ağaçları yaşken eydiğini *
Wind that makes the tall grass bend into leaning El viento hace que el pasto alto se doble e incline
Yani ot yada her neyse dikkat et.
Asi que ten cuidado con el grass que utilizas.
Futbol, sabah sporu, jimnastik, içmek için çimenlik... nasıl istersen.
Futbol,? ejercicio matutino, gimnasia, Fumar grass... Lo que quieras!
- Sea Grass'de üç kişi.
- Los tres hombres del Sea Grass.