Gruyère traduction Espagnol
19 traduction parallèle
- Gravyer peyniri mi?
- ¿ Queso Gruyère?
Kahramanımızın terfisinden önce delik deşik edilmesini de istemeyiz.
Y mejor no convertirse en Gruyère antes de la condecoración.
Gruyère Fransa'da.
Gruyére esta en Francia.
Gerçek Gruyére ile çilekli pasta yaptım.
He hecho unos palitos de queso gruyère.
Burası İsviçre peyniri gibi.
Esto es un gruyère.
Uçak kazası olasılığı... gravyer peynirinden bir dilim keserken tüm deliklere... temas edebilme olasılığına eşittir.
la probabilidad de un accidente de avión es igual a la probabilidad de cortar todos los agujeros, mientras se toma un trozo de queso Gruyère.
Size, Benedic usulü "Gruyère avec pâte de fruits" hazırladım.
Van a comer Huevos Benedict rebozados con paté de foie.
Kabuğunda gravyer var.
Tiene queso gruyère cocido en la corteza.
- Charlotte gravyere bayılırdı.
A Charlotte le encantaba el queso gruyère.
Aynı anda, Lily ve Vivian Charles, kabuğunda gravyer ile pişmiş sıkıştırılmış mutluluğun tadını çıkarıyorlardı.
En ese mismo instante Lily y Vivian Charles disfrutaban de un trozo de felicidad con queso gruyère cocido en la corteza.
Chuck'a fark ettirmeden, Olive gravyer ve armutun lezzetini öğrenmişti.
Sin que Chuck lo supiera, Olive entendió la delicia de pera y gruyère...
Peynir seven tipler konusunda uzmansın sanırım.
Te hacía más tipo Gruyère.
Armutlu ve kabuğunda gravyer, değil mi?
¿ Pera con gruyère horneado en la corteza?
İsviçre peyniri değil burası.
Esta ciudad no es un queso Gruyère.
İtalyan rahiplerinin yaptığı Parma salamı biraz da mağarada yıllandırılmış gravyer peyniri ve tabii ki incir hardalımı kendim yapıyorum.
Un poco de jamón de Parma curado por monjes italianos y queso gruyère, y por supuesto, preparo mi propia mostaza de higos.
Gruyère peyniri bile olabilirim.
Resulta que soy Gruyère.
Bir gravyer peynirli, bir tane de peynirsiz.
Uno con Gruyère, otro sin.
Ben boşanmış ve ailesiyle yaşayan bir anneyim. O ise doktor. Gruyère peyniri ve 1997 California Cabernet şarabı alabilir miyim?
Soy una madre soltera y divorciada que vive con sus padres, y él es un doctor. ¿ Me podrían dar un
Kabuğu gravyerli armutlu.
Pera con hojaldre de gruyère.