Gözlerim traduction Espagnol
3,607 traduction parallèle
Gözlerim iyi gördüğü için şanslısın ahmak!
Tienes suerte de tener buena la vista, tu pequeño tonto!
Yükselen ay, geceyi aydınlat ki, yorgun gözlerim hayat için savaşabilsin.
Luna creciente, alumbra la noche, para que mis ojos cansados luchen por la vida.
Benim gözlerim öyle güzel değil ki.
Pero mis ojos no son tan bonitos.
- Gözlerim onlar benim!
- ¡ Son mis ojos!
Gözlerim daha yukarıda.
Mis ojos están aquí arriba.
Gözlerim!
¡ Mis ojos!
Ama benim gözlerim mavi.
Pero mis ojos son azules.
O evrende de bu evrende de kafamın arkasında gözlerim var ve seni izliyorlar.
Bueno, tanto en ese universo, como en este, tengo ojos en la nuca, y te estarán vigilando.
Şey, mavi gözlerim de gördüklerini beğendiler.
Bueno, mis ojos azules ven lo que quieren.
Gözlerim kanlanmış mı?
¿ Tengo las pupilas dilatadas?
- Her yerde gözlerim vardır.
- Tengo ojos en todas partes.
Pençelerim, parlayan gözlerim ya da süper hislerim yok benim.
No tengo garras, ni ojos que brillan o super sentidos.
Ağır çekimde yürürüm ve evet, gözlerim gerçekten açık.
Camino en camara lenta, y ¡ si mis ojos estan abiertos!
Gözlerim bana oyun mu oynuyor?
¿ Me engañan mis ojos?
Et benlerimi aldırdığımdan beri, gözlerim görülebiliyor artık.
Me han quitado las verrugas así que ahora puedes verme los ojos.
Gözlerim ne kadardır bağlıydı?
¿ Cuánto tiempo tuve los ojos vendados?
Gözlerim sana çakılı kaldı, muhteşemdin.
Eres sorprendente, me daban ganas de observarte, eres preciosa.
Umarım gözlerim beni yanıltıyordur.
No puedo creer lo que estoy viendo.
Gözlerim önünde.
Justo delante de mí.
- Benim kendi gözlerim var.
- Tengo mi propio par de ojos.
Her hareket ettiğimde kokudan başım dönüyor ağzım sulanmaya başlıyor, gözlerim yaşarıyor.
Cada vez que me muevo, el olor de mi vestido es nauseabundo, cuando tu boca ya comienza a babear.
Gözlerim dolmadan, Gymboree'nin önünden bile geçemiyorum.
Yo no puedo siquiera pasear por delante del Gymbore sin que me entren ganas de llorar.
Gözlerim yaşardı.
Se me encharcaron los ojos.
Pekala, gözlerim bağlı şekilde, sen, ben ve Josie bir odaya girelim ve birinize dokunmaya çalışayım?
¿ Qué pasaría si tú y yo y Josie apagáramos las luces y yo llevara una venda en los ojos y os tocara a los dos para ver quién pone en marcha mis fluidos?
Gözlerim aniden iki kez kapanıyor.
Vuelven mis tics en el ojo.
Gözlerim ateş püskürüyor.
Mis ojos escupen fuego ".
Gözlerim kapalıydı.
Sólo cerré los ojos.
"Gözlerim cuma gecesi Garden'da en sevdiğin kızı arayacak."
"... en busca de mi mejor chica el viernes por la noche en el Garden... "
Gözlerim nemlenirse seni görememekten korktum.
Temía que si se me nublaba la visión, no sería capaz de ver tu cara.
Dansını gözümde canlandırmaktan kendimi alamıyorum... Gözlerim buğulanırken...
No paro de recordar los pasos de tu baile... por más que mis ojos se empañen...
Gözlerim bulanınca yemek yiyeceğim aklıma geliyor.
Me acuerdo de comer cuando se me nubla la vista.
"Gözlerim neden her yerde seni arar oldu?"
"Te busco con ojos de amor, por todas partes"
Bu kimyasal bir olay... gözlerim su üretiyor.
Estos productos químicos... están llenando de agua mis ojos...
Gözlerim beni yanıltıyor mu yoksa?
¿ Me engañan acaso mis ojos?
Gözlerim doluyor
Trae una lágrima a mis ojos
Gözlerim doluyor Gözlerim doluyor Gözlerim doluyor
Una lágrima vino a mis ojos
Gözlerim doluyor Hey kahraman, dışarı gel. Bana söylermisiniz, yıllar sonra bir adam güzel bir haber alıyor,... yani ilk defa baba olduğunu duyuyor
Cuando vi tus ojos divinos
Oraya çık ve 6000 hayranının sevgisini emercesine içine çek. Gözlerim sende olacak.
Sal allí, absorbe el amor de 6000 de tus amigos más cercanos.
Sen gözlerim ve kulaklarım olacaksın. Ben de seni koruyacağım.
Ya que dijiste que querías ser mis ojos y oídos... te protegeré.
O benim gözlerim ve kulaklarım.
Ella va a ser mis ojos y oídos en la embajada.
Bana gözlerim bağlı caddeyi nasıl geçeceğimi mi göstereceksin?
¿ Me vas a enseñar a cruzar la calle con los ojos vendados?
# Her hareketini, yapmadan biliyorum # # Bilmediğim bir şey düşünüyorsun, biliyorum # # Ama gözlerim, gözlerim, gözlerim #
# Conozco tus movimientos antes de que respires, cariño # # pensando que sabes algo que yo no sé # # pero mis ojos # # son como un telescopio #
Senin aksine gözlerim var.
Tengo ojos, no como tú.
Gözlerim.
Mis ojos.
Gözlerim kafatasımdan çıkacakmış gibi hissediyorum.
Me siento como si se me fueran a salir los ojos de las órbitas.
# Şahin gibi gözlerim vardır Seri bir içecek hırsızı
Tengo vista de halcón. Un ladrón de bebida en serie.
Dürüst ol bana, gözlerim kakaya benziyor mu?
¿ parecen mis ojos caca?
Gözlerim açıldı artık.
Mis ojos están abiertos.
Gözlerim doluyor Neler oluyor söyler misin.
¿ Qué es lo que esta pasando en tu vida?
- Gözlerim kapanıyor o zaman.
No tengo una buena periférica.
# Bilmediğim bir şey düşünüyorsun, biliyorum # # Ama gözlerim, gözlerim, gözlerim # # Teleskop gibidir #
* Cariño, crees que sabes algo que no sé * * pero mis ojos, mis ojos, mis ojos * * son como un telescopio * * La besas * * cuando me doy la vuelta *