Gözlükler traduction Espagnol
463 traduction parallèle
- O gözlükler.
- Déme eso.
İlginç. Çok küçük gözlükler için oldukça iri bir burun.
Tiene una nariz muy grande para unos lentes tan pequeños.
- Evet, gözlükler.
- Los lentes.
İnsanlar gözlerimi görmesin diye koyu camlı gözlükler taktım.
Me puse gafas oscuras para que no me vieran los ojos.
Gözlükler yarın iş için lazım.
Necesito mis anteojos mañana para trabajar
Şimdi tek ihtiyacın şu gözlükler.
Ponte estas gafas.
Saçları ayrık bir adam, gözlükler ve bir siyah çanta.
Nunca vi nada igual Un hombre terrible con gafas y una bolsa
Bu çeşit gözlükler suratına çok ilginç bir farklılık getiriyor.
Gafas de ese tipo dan a su cara un aire muy interesante.
Bugün ben de öyle hissediyorum. Gözümde pembe gözlükler bitivermiş gibi.
Yo estaba pensando lo mismo hoy, no sé si lo veo todo de color de rosa o...
Gözlükler dışında başka bir şey bu izleri yapabilir miydi?
Esas marcas, ¿ podrían deberse a otra cosa que no fueran las gafas?
Bu gözlükler de fena değilmiş.
Estas gafas oscuras no están mal para mí.
Gözlükler.
Gafas.
Bayan Sullivan, o gözlükler varken sizinle konuşamıyorum.
Me resulta difícil hablarle a esas gafas. ¿ Por qué las lleva?
- Gözlükler?
- ¿ Gafas?
Pek çok kişi, gizlenmek için koyu gözlükler takar.
Mucha gente usa gafas oscuras para esconderse tras ellas.
Gözlükler içindeki seksi kıza bir bakın.
Fíjate en esta encantadora chica con sus gafas de sol.
Gözlükler içindeki seksi kıza bir bakın.
Parezco una mujer fatal con las gafas de sol.
Bu gözlükler ne için?
- ¿ Y estas gafas?
Bu gözlükler ne için?
- "¿ Y estas gafas?".
- Niye koyu gözlükler?
- ¿ Por qué los anteojos oscuros?
- Evet, enfraruj gözlükler.
- Anteojos infrarojos.
Sorun gözlükler.
Son las gafas.
O kadar kısa ki. Ve o korkunç gözlükler.
Tan bajito, con esas gafas horribles.
Louise, gözlüklerin var ya bazı gözlükler, gözleri daha büyük gösterir ama seninkiler daha küçük gösteriyor.
Sabe, Louise, sus anteojos... algunos anteojos pueden hacer ver más grandes sus ojos, pero los suyos se ven más pequeños.
Çelik çerçeveli gözlükler!
¡ Con montura de acero!
Yuvarlak gözlükler arıyordum... "Sapık" filmindeki polisinki gibi.
Estoy buscando gafas redondas... como las del policía de "Psicosis".
Gözlükler yakışmış.
Encuentro que estás muy graciosa con las gafas.
Albany'de benim bir kuzenim var. Kalın gözlükler takar ve sizin dünyadaki en büyük şey olduğunuzu düşünür.
Mi primo usa gafas muy gruesas y dice que usted es lo máximo.
- Gözlükler.
- Gafas.
Gözlükler olmadan çok hoşsun, Gari!
- ¡ Sin los anteojos te ves muy bonita, Gari!
Marty, gözlükler yeni mi?
Marty, ¿ gafas nuevas?
Kahrolası gözlükler.
Malditas gafas.
Kahrolsun gözlükler!
Malditas gafas!
Kahrolası gözlükler!
¡ Malditas gafas!
Bunlar bilinen gökyüzü için en kaliteli gözlükler!
Éstas son las mejores gafas de sol en el Universo conocido.
Şimdi de gözlükler.
Y las gafas.
Neredeyse oldu, Q. Gözlükler dışında.
Ya casi lo tenemos, Q. Faltan las gafas.
Bu gözlükler...
Esos lentes.
O gözlükler Sally Blake'inkiler gibi kayıt cihazı değildir umarım.
Esas gafas suyas no serán una grabadora como las de Sally Blake...
( Music ) Kırık gözlükler heryerde, insanlar merdivenlere işiyorlar ( Music )
Cristales rotos por todas partes, gente orinando en las escaleras.
Havalı gözlükler!
Muy elegantes.
Gözlükler yüzünden olmasın?
Puede que sean tus gafas.
Koruyucu gözlükler...
Los goggles.
Tüm o sahte isimler arkasını göstermeyen o kara gözlükler.
Todos esos nombres falsos los lentes oscuros a través de los cuales aún no se miró.
Gözlükler.
Tus gafas.
Sadece bu gözlükler var.
Acaban de llegarnos estas gafas.
Ayrıca, bu gözlükler seni aldatmasın, ahbap. Ben keskin nişancıyım.
No dejen que los anteojos los engañen, soy un tirador excelente.
Ve şu gözlükler seni "baykuş" gibi gösteriyor.
Y esos lentes te hacen parecer a un búho.
Ve böyle kuvvetli gözlükler görüşü normal olan bir adamı neredeyse körleştirir. - Öyle değil mi, Doktor?
Y esas potentes gafas harían que un hombre con vista normal no viera prácticamente nada, ¿ no es cierto, doctor?
Bu gözlükler!
¿ Por qué estás en esta especie de panteón?
Gözlükler.
Los lentes.