English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Hable

Hable traduction Espagnol

22,379 traduction parallèle
Eğer bu Sara Harvey ise muhtemelen Alison'ın bizle tekrar konuşmasına kızmıştır.
Bueno, si es Sara Harvey, seguramente esté cabreada de que Alison nos hable de nuevo.
Başka sorusu olan varsa Lucius'a sorsun.
Si alguien más tiene algún problema hable con Lucius.
Orası kamu yorumu yapılan bir yer.
Es un espacio para que la gente hable.
Çocuklarla konuştum Hiçbir şey olmamış.
Hable con los chicos. Nada pasó.
Annen seninle konuşmamı istedi.
Tu madre, quería que hable contigo.
Biz de dua ediyoruz ; gelip bizimle konuşsun diye.
Y nosotros también para que nos hable.
Anne, Ben asla Shashi amcanın önünde böyle seyleri konuşmam.
Mamá, nunca hable con el tío Shashi de esas cosas.
Yazdığınız diğer kitaptan bahsedin.
Hable del otro libro que está escribiendo.
Sakın benimle konuşma.
No... No me hable.
Böyle konuşmasına izin mi vereceksin?
¿ Vas a dejar que te hable así?
Annem sürekli benim bu konuda konuşmamı istiyor.
Mi mamá sigue queriendo que hable sobre el tema.
-... kimseyle konuşmasın. - Dur, dur.
- asegúrate que no hable con nadie.
Onunla konuşun.
Hable con ella.
- Benim konuşmamı ister misin? - Hayır.
- ¿ Quieres que hable yo con ella?
Benim de gammazlık yapmamı istiyorlar.
Quieren que yo también hable.
- Soruşturma bitmeden kimseyle konuşmamanızı...
No hable con nadie mientras...
Ben gidersem onu konuşturma şansımız artar.
Es más probable que hable si voy yo.
Ailem hakkında konuşmayacaksın. Anladın mı?
No hable sobre mi familia. ¿ Entendió?
- Daha ciddi olmamıştım.
Nunca hable más en serio.
Ama... Fakat konuştuğu bir doktor var.
Pero... hay alguien que no hable con un médico....
Konuştuğu biri var ama.
Pero hay alguien que no hable.
Bu sabah Jillian'la konuştum. Yaptıkların için sana kredi vermek ve bu yüzden işini kaybetmediğine emin olmak için.
Esta mañana hablé con Jillian, quería reconocer tu trabajo y asegurarme de que no perdieras tu empleo por esto.
Hayır, Dr. Lamb'le konuştum.
Hablé con la Dra. Lamb.
Baba, patronumdan mahkemede sana dokunulmazlık vermesini istedim.
Papá, hablé con mi jefe y le pedí que te diera inmunidad judicial.
- Lyla'yla görüştüm.
- Hablé con Lyla.
Hatta o pis ve evlenmemiş kel adamla da konuştum!
¡ Hasta hablé con ese soltero desagradable!
Buradaki insanlarla biraz lafladım ve ne buldum biliyor musun?
Hablé con unas personas, ¿ y sabes qué?
Daha 45 dakika önce amirle konuştum.
No es posible. Hablé con la capitana hace 45 minutos.
Sonunda Shashi amcam ile konuştum... olabildiğice yakında gelecek.
Finalmente hablé con el tío Shashi, dijo que estará aquí tan pronto como le sea posible.
Lakin ben son olarak son kez onlarla iyi bir şekilde konuşmadım Biliyormusun...
Fue la última vez que hablé con ellos. Y yo me comporte horrible.
- Chiara'yla konuştum, selam söyledi.
Hablé con ella, les manda saludos.
Blanchard'la görüştüm.
Hablé con Blanchard.
DÜşünmeden konuştum. - Seni üzmek istemedim.
Discúlpame por lo de antes, hablé sin pensar.
Evet biliyorum, New York ile konuştum.
Sí, lo sé. Hablé con Nueva York.
Sana bahsettiğim kişi.
Del que te hablé enantes.
İşte size bahsettiğim çocuklar.
Mire, aquí están los jóvenes de los que le hablé.
- Ona senden bahsettim.
- Yo les hablé de ti. - Entiendo.
Pandele ile konuştum.
Hablé con Pandele.
Bükreş'ten Tiberiu ile konuştum.
Pero hablé con Tiberiu en Bucarest.
- Boghean ile dün konuşmuştum.
- Ayer hablé con Boghean.
- Dediğiniz kişiyle konuştum, sağ olun.
Sí, hablé con él. Gracias.
Okul müdiresi ile konuştum, ona bir sınav yapacaklar.
Hablé con la directora. Hará una prueba.
- Robert ve Maryse'le konuştum.
- Hablé con Robert y Maryse.
Crystal ile konuştum zaten.
Ya hablé con Crystal.
Jackie Sharp'la görüştüm.
Hablé con Jackie Sharp.
Sözcü'yü arayıp acil bir oylama ilave etmesini söyledim.
Hablé con el presidente del Senado para un voto de emergencia.
- Çok az konuşabildik ama doktorlar şimdilik organı kabul ettiğini söylüyorlar.
- Solo hablé con él un instante. Pero los médicos dicen que hasta ahora el órgano está reaccionando bien.
Annesiyle konuştum.
Hablé con su madre.
Konuşmadım çünkü Latin krallarından birisi Eski Asyalı Gençlerden olduğumu öğrenseydi polislere söylemez miydi?
Yo no hablé porque si un Latin King oye Un niño ex-asiática hecho con él en seco delató a la policía?
Geçen gün Lucifer ile konuştum.
Hablé con Lucifer sobre el otro día.
Sana bahsettiğim Palmetto davasını hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas el caso Palmetto del que te hablé?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]