English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Hacienda

Hacienda traduction Espagnol

1,414 traduction parallèle
Çocuk şantaj yapmaya başlamış. Aynı zamanlarda da... vergi dairesi hakkında vergi kaçakçılığı araştırması... yapmaya başlamış.
El chico lo chantajeó justo cuando Hacienda lo investigaba por evasión.
Old Hacienda diyorlar...
La vieja hacienda.
Geleceğimizi şekillendirmekte özgür olmak, istediğimiz gibi yapmak, hareket etmek. Ama bu mümkün değil. Neden olmasın?
Jourde, Delegado de Hacienda, cuidadoso de no desestabilizar la moneda, se contentará con pequeños anticipos :
Recife'den gelip, çiftlikte istirahat edecek.
Ella viene desde Recife para descansar en la hacienda.
Çiftliğe gitmeden önce kiliseye uğrayacağım.
Tengo que ir a la iglesia antes de irme a la hacienda.
Dr. Chicó, Serra Talhada'daki şu çiftliği söylesenize?
¿ Doctor Chicó, cómo se llama su hacienda en Serra Talhada?
- Serra Talhada'daki çiftlik?
- ¿ Hacienda en Serra Talhada?
- Serra Talhada'daki çiftlik!
- "Hacienda en Serra Talhada"!
Kasabaya in, Dr. Chico'nun Serra Talhada'daki arazisinin tapusunun kopyasını al. Borcun teminatı olarak kullanırız.
Anda a la ciudad y trae una copia de la escritura de la tierra del Dr. Chicó... la hacienda de Serra Talhada... para usarlo como garantía por el préstamo.
Borç ödenmezse arazi benim olur.
Yo tendré la hacienda... si la deuda no es pagada.
Araziyi teminat göstermek istemiyor.
Él no usara su hacienda como garantía.
Brook Çiftliği neredeydi?
¿ Dónde quedaba la hacienda Brook?
Maliye Bakanlığı 97 deki alacaklarımızı iptal etti.
Hacienda ha anulado la deducción de la casa desde el 97.
- Bu saçma mazeretleri daha fazla duymak istemiyorum.
- ¡ No quiero oír de tu boca ni una...! - Llama a Hacienda.
- O kadar kötü. Bilgisayar İstatistikleri, Maliye'nin üç haftada bir defterleri incelemesi gibidir.
Es como una inspección de Hacienda cada 3 semanas.
Evimizi alamazlar!
HACIENDA ¡ Oigan! ¡ No pueden quitarnos nuestra casa!
Vergi Bürosu'na isimlerini yollamalıyım,
¡ Debería mandar una lista de estos nombres a Hacienda!
Vergi memurları.
Los de Hacienda, seguro.
Paranızı nasıl kazandığınız bizi ilgilendirmiyor.
Srta. Conners, a Hacienda no le interesa qué hace para ganar dinero.
Büyük olmalı. Vergi borcunu ödemek için son bir tane daha. Bir de benim kendi yoluma gitmem için.
Será un último golpe para pagarle a Hacienda... y para irme a vivir sola.
Ama vergi dairesinden gelen Bayan Vogal paramızı almaya gelmekten çok senin hayatının hatasını yapmanı engellemek için gelmişti.
No quiero que hagas una escena... pero la Sra. Vogal de Hacienda más bien fue un truco... para impedir que cometieras un gran error... y no una cuestión de que debiera impuestos.
Burada işimiz ne?
¿ Que ´ estamos hacienda acá?
Tembelliğin verdiği bir hisle, öğleden sonraları ailemin meraklı gözlerinden uzak bir şekilde ormanın içinde saklanırdım.
En la modorra de las tardes ociosas de la hacienda, en un rincón del bosque yo escapaba... a los ojos recelosos de la familia.
Kaçtığımdan beri içimdeki isyanı bastırmış ve yavaş yavaş çiftlikten uzaklaşmıştım.
Desde mi huida, acallando mi revuelta, a cada paso me distanciaba de la hacienda.
Orada çok katı bir kural vardı ; o da der ki çiftlikte tüm ekmeklerimizi kendimiz yoğurmak zorundayız.
Y una ley aún más rígida, disponiendo que era allí, en la hacienda, donde debía amasarse nuestro pan.
Elimden her iş geliyor. Çiftlikte yapamayacağım hiçbir şey yoktur.
Y me presto a cualquier tarea, nada hay en la hacienda que yo no pueda hacer.
Bu iğrenç çiftlikteki sıkıcı hayata katlanamıyorum!
¡ Ya no soporto la vida aburrida de esta hacienda inmunda!
Normal bir araştırmada bu ortaya çıkmazdı ama eskiden Vergi Dairesinde çalışmış bir adamımız var, her bilgiye ulaşabiliyor.
Una investigación normal no lo habría desvelado, pero tenemos uno en Hacienda que disecciona a cualquiera con el ordenador.
Göçmen Bürosu fiyaskosuyla uğraşıyor. Şükran Gününden önce seninle ilgilenebileceğini sanmıyorum.
Aún está ocupada con ese lío de hacienda y seguramente no podrá contestar antes del día de acción de gracias.
Maliye enseme yapıştı.
Fue una injusticia de Hacienda.
Bir ev, mal-mülk, hizmetkârlar, hattâ bir maaş.
Casa, hacienda, servidumbre, y hasta una asignación monetaria.
Vergi Bürosu'ndan mı?
¿ De Hacienda?
Bu adamın sosyal güvenlik ve vergi numarası yok, bildiğim kadarıyla soyadı bile yok.
No tiene numero de la Seguridad Social, de Hacienda o un apellido.
Hoş geldin utangaç Richi.
Bienvenido a la hacienda Richi.
İkramiye dağıtım ofisi ise, Geçen sene ikramiyeyi kazandığımı söyle.
Si es de Hacienda diles que me tocó la lotería el año pasado.
Birkaç kredi kartını bitirmiş vergi kurumuyla 1996'dan beri anlaşmazlık içindeymiş ve Yale Üniversitesi oraya gittiğini söylemeyi kessin diyor.
Tiene muchas tarjetas sobregiradas, problemas con Hacienda desde 1996, y la Universidad de Yale lo desconoce como alumno.
Gelir-giderlerinizin kaydını tutmamışsınız, ve 500.000 $ açık var.
Si. Soy Frank Gerret de hacienda. No tiene registros de sus ganancias o pagos y hay una discrepancia de $ 500,000.
Bayanlar, çoğunuz burada yapmaya çalıştığımızın farkındasınız. yerel çiftçilerin ve hizmetçilerin eğitimini sağlıyoruz.
Señoras, muchas de ustedes ya conocen con nuestro trabajo aquí - el entrenamiento de sirvientes domésticos y trabajadores de hacienda.
Bay Abagnale... vergi kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen birine normalde kredi vermeyiz.
Sr. Abagnale no le prestamos dinero a gente que tiene problemas con Hacienda.
Fac 51, diğer adıyla the Hacienda.
El club de la Factory, tambien conocido como la Hacienda.
Hacienda'nın açıldığı akşam.
La noche en que abrio la Hacienda.
Ve bu da Hacienda'nın anlamıydı.
Y ese era el sentido de la Hacienda.
Çünkü kazandıkları bütün para Hacienda'nın borçlarına gitti.
Porque todo lo que ganaron se uso para pagar las deudas de la Hacienda.
Onları ilk defa, Hacienda'da Battle of the Bands'de gördüm.
Los Vi por primera Vez en la Hacienda, en la guerra de bandas.
Herkes Hacienda'ya geldi.
Todo se unio en la Hacienda.
Hacienda, New Order'a aylık 10.000 pound masraf getiriyordu ve ne yapacağımızı bilmiyorduk.
New Order pagaba 10.000 libras por mes para mantener la Hacienda y no sabiamos que hacer.
Siz ne düşünüyorsunuz? Bay Thiers bu çetin sınavdan güçlenerek mi çıkacak? Bana öyle gözüktü.
... propuesta del ciudadano Jourde, delegado de Hacienda, una pensión de 600 francos para las viudas, casadas o no, de guardias muertos luchando por los derechos del pueblo.
Vergi Dairesi onu almıştı.
De Keanu, mi caballo blanco, antes de que Hacienda me lo quitara.
Ben Gloria Vogal, vergi dairesinden.
De Hacienda.
Şu maliyeden gelenler vergi iade etmemi söylediler. - Ne kadarlık?
Debo dinero de impuestos a Hacienda.
- Havaalanına doğru.
- Al oeste, hacia Hacienda

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]