Hales traduction Espagnol
252 traduction parallèle
- Bornozumu çekiştirme.
- No hales de mi bata.
Ama torpil falan yaptırma. - Peki.
¿ Simplemente no hales ningún hilo Está bien?
Sakın kafasını çekiştirme!
¡ No se lo hales de la cabeza!
Seninle zaman geçirmeyi özledim Hales.
Echo de menos pasar tiempo contigo, Hales.
- Bravo Hales.
- Buen trabajo, Hales.
Bilemiyorum Hales.
No sé, Hales.
Hey, Hales!
¡ Hola, Hale!
Çekme, Mary. İttir.
Mary, no hales.
- Bay Thornton gerçekten diğerleri kadar kötü mü?
Transmita mis saludos a los Hales.
Ve o, elimi kendi mendiliyle sardı.
¿ Todavía trabaja para los Hales? ¿ No estuvo su hijo involucrado en alguna clase de escándalo?
Tamam, bak, endişelenme Hales tamam mı? İyi olduğuna eminim. Tamam mı?
Mira, no te preocupes Hales, estoy seguro que estara bien, De acuerdo?
Hadi Hales.
Vamos, Hales.
Yardım etmek isterdim Hales... ama bu gece Brooke ve Peyton ile işimiz var.
Mira, me encantaría, Hales pero esta noche tengo que hacer cosas con Brooke y Peyton.
Bu harika Hales.
Genial, Hales.
- Bak. Hayatını nasıl yaşayacağını söylemek bana düşmez Hales.
Mira, yo no soy nadie para decirte cómo vivir tu vida, Hales.
Hales, harika olacaksın.
Hales, lo vas a hacer muy bien.
Ağzında kemikle gezen köpek gibidir o, Hales.
- Está como perro con un hueso, Hales.
Gelmiyorum.
- No voy a salir. - Vamos, sal, Hales.
- Ne demek. Hadi Hales.
Vamos, Hales.
Haydi Hales. Orta yolda buluşalım mı?
Así que venga, Hales, ¿ no podríamos encontrar un camino intermedio aquí?
Sen benim en iyi dostumsun Hales.
Tú eres mi mejor amiga, Hales.
Hales ağlama.
Hales, no llores.
Selam Hales.
Hola, Hales.
Sana ihtiyacı var Hales.
Él te necesita, Hales.
Bak, benim bir kızkardeşim yok, fakat Hales var ve onun için ne kadar korumacı olduğumu da biliyorum.
Mira, yo no tengo una hermana, pero tengo a Hales y sé lo protector que soy con ella.
- Hales, hadi ama, inanılmaz olmuş!
- Ha-Hales, vamos, ¡ ha sonado increible!
- Mesajı alır almaz beni ara Hales.
- Llamame tan pronto como oigas esto Hales.
Bu senin gecen Hales.
Esta es tu noche Hales.
Bu harika Hales.
Genial, Hales
Senin adına çok sevindiğimi bilmeni istiyorum Hales.
Que supieras que soy feliz por ti, Hales
Sen Haley'i görürsün, ben pijama partisini basarım.
Verás a Hales. Irrumpiré en la fiesta en pijamas. No.
Hales!
Hales...
Yerleri siliyorum Hales. Üstelik fiyakalı görünüyorum.
Estoy fregando, Hales.
Senin suçun değil Hales.
No es culpa tuya, Hales.
Bu çok güzel bir hediye ama... bu parayı biriktirmek için çok çalıştık. Hales, erkekler ümitsizdir.
Es un hermoso regalo, pero nos costó mucho ahorrar ese dinero.
Sana yemin ediyorum, otuz yıl sonra onları kendi haline bırakacağım.
Hales, los hombres son ingenuos. Lo juro, dentro de 30 años renunciaré a ellos.
Hales. Senden bu orgu satmamanı istiyorum.
Hales, quiero que te quedes con el piano.
- Asla olmaz, Hales!
¡ De ninguna manera, Hales!
Kalbim için, Hales.
Para mi corazón, Hales.
Herşey düzelecek, Hales.
Todo va a estar bien, Hales.
Hales?
Hales?
Gel konuş, Hales.
Solo habla conmigo, Hales.
Müziği erteleme, Hales.
No duermas a tu música, Hales.
Gerçeği bestelemelisin, Hales.
Tienes que escribir la verdad, hales.
İşte böyle, Hales.
Muy bien, Hales.
Tüm ailen değil, Hales.
No toda tu familia, Hales.
Yani ben de senin yanındayım, Hales. Ve her zaman da olacağım.
Asi que estoy aqui para ti Hales, siempre estare.
Senin çekip gitmeni istemedi. Sana deliler gibi âşık Hales.
Él no quería que te fueras, está está muy enamorado de ti, Hales
Duke'a gidemezsin, Hales.
Tu no puede ir para Duke, Hales.
- Hales!
¡ Hales!
Hales, bunu benden duymadın.
Hales, no lo hubieras creído si yo lo decía.