English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Hammersmith

Hammersmith traduction Espagnol

97 traduction parallèle
Gidelim. "Bay ve Bayan Henry Hopkinson, Hollyhock, Hammersmith."
Listo. "Sr. y Sra. Henry Hopkinson, Hollyhocks, Hammersmith".
Sanırım Bay Lawson'un Hammersmith'deki kasap dükkanını sattığından bahsetmedik.
El Sr. Lawson vendió su carnicería de Hammersmith.
11 numaralı otobüsün beni Hammersmith'e götüreceğine inanıyorum.
Dímelo. Bueno, creo que un autobús 11 me llevará a Hammersmith.
Hammersmith Postanesine!
A la oficina de correos de Hammersmith.
Lyric Hammersmith'teki o berbat aktör Dr. Jekyll ve Bay Hyde'ı... canlandırıyordu!
¡ Con aquel actor tan malo que interpretaba El Dr. Jekyll y Mr. Hyde... en el Lyric Hammersmith!
Kahire, Bangkok, Cape Town Buenos Aires, Harrow, Hammersmith Stepney, Wandsworth ve Enfield'i bombaladılar.
Bombardean El Cairo, Bangkok, Ciudad del Cabo, Buenos Aires... Harrow, Hammersmith, Stepney, Wandsworth y Enfield.
Hemen Hammersmith Hastanesine.
¡ Al hospital Hammersmith ahora!
Taklitti... Pazar'da Hammersmith'e yaptırmıştım.
Sólo era una copia... que me hizo Hammersmith en el mercado.
Aslı olmadan taklidini yaptıramazdım.
Hammersmith no habría podido hacer una copia sin el original.
Selam Hammersmith, burada olmanı bekliyordum.
Hola Martillador, ¿ qué tal estás?
Hammersmith, bunlar benim dostlarım.
Martillador, estos son mis amigos.
Hammersmith.
Martillador.
Hammersmith, beni indirebilir misin?
Martillador, ¿ me ayudas a bajar?
Mükemmel bir işçilik, Hammersmith.
Un trabajo excelente, Martillador.
Çok güzel gözleri var, Hammersmith.
Tiene unos ojos muy bonitos, Martillador.
- Beyaz adam, Hammersmith Palais.
- Hombre Blanco, Hammersmith Palais.
Bay Hammersmith, büronuzdan sizi burada bulabileceğim söylendi.
Sr. Hammersmith, dijeron que lo encontraría en casa hoy.
Vahşi adamları tanırım.
Conozco a hombres violentos, Sr. Hammersmith.
Hammersmith Palais'ta White Man ile çıkmak çok şaşırtıcıydı ve bir kariyerin en iyi anlarıdır bu anlar.
Empezar con'White Man'en el Hammersmith Palais fue algo inesperado y éstos son los mejores momentos.
Önümde yürüyen bu adam aniden aşağıya atladığında, Hammersmith Köprüsünden geçiyordum.
Estaba caminando por el Puente Hammersmith... cuando este tipo delante mío, de repente saltó.
Ben ise, Hammersmith Köprüsünü hiç duymamış olmayı dileyerek onun arkasında duruyordum... Düşündüğümde... ya A... onu nehirden çıkararak belki hata yapmıştım... Çünkü konuştuğu tek şey ne kadar acı çektiğiydi ;
Y yo estaba parado detrás de él... deseando no haber oído nunca sobre el Puente Hammersmith... cuando de repente pensé... bien, A... fue un error haberlo sacado del rió... porque de lo único que hablaba, era de lo miserable que era y...
Hammersmith'ten bir Sırp arkadaşım sayesinde..
A través de mi... amigo. Un tipo serbio de Hammersmith.
Ben Tina Hammersmith!
¡ Soy Tina Hammersmith!
Bunların hepsi de bizi mükemmel ailemizden.
Y desde entonces hasta la fantástica... dinastía Hammersmith de la actualidad.
- Ve bu dosyada favori sizsiniz Bayan Hammersmith.
- En este caso... la tradición está con la Srta. Hammersmith.
Şampiyonaya Bayan Hammersmith gidecek.
La Srta. Hammersmith... será quien asista al nacional.
Aslında, Bayan Hammersmith, bence bu fikir müthiş.
De hecho, Srta. Hammersmith, creo que es una idea excelente.
Ve eyaletin efsane amigo lideri, Tina Hammersmith, takımının kazanacağından çok emin.
Y la legendaria animadora Tina Hammersmith... confía que su equipo saldrá adelante.
Hammersmith'de canlı konser.
En vivo, desde Hammersmith.
Hammersmith Hastanesinde Bayan Crabtree diye bir hastam var, Ridgeway'den ölüyor.
Hammersmith, esposa de un conductor, eso creo... se está muriendo en Ridgewayeve.
Hammerton'ın Country Barı.
En el Bar Hammersmith's Country.
Gözü dönmüş, silahlı bir adamın Avustralya'nın ücra köşelerinde turistleri avladığı iddialarına rağmen, İngiliz turist Paul Hammersmith önce Wolf Creek Bölgesi'ndeki bir dizi faili meçhul cinayette "olası sanık" olarak addedildi.
A pesar de sus alegatos sobre un hombre, con arma, cazando turistas en el interior de Australia. El turista británico Paul Hammersmith fue inicialmente listado como "posible sospechoso". En una serie de asesinatos sin resolver en el área de Wolf Creek.
Londra'nın ünlü sahnesi Hammersmith'te buluşuyor olsak da ben sakin olmalıyım.
Pero debo mantener la calma, aún cuando lo entrevisto en el escenario de la famosa sede de Londres, el Hammersmith Odeon.
Seçim yapmak zor ama herhalde çok eski hayranları olduğum için Bruce Dickinson'la Hammersmith sahnesindeki röportajdı herhalde.
Es difícil escoger, pero yo diría, probablemente, dada mi larga historia como fan de la música, entrevistar a Bruce Dickinson de Iron Maiden, en el escenario del Hammersmith Odeon, con el balcón como fondo.
Ayrıca onlar Hammersmiths ve Perrys'yi belki davet edebileceklerini konuşuyorlar.
A parte de eso, ellos quizás inviten a los Hammersmith y a los Perry.
Bu sel Lambeth, Fulham, Battersea, Hammersmith,
La inundación se extendería a Lambeth, Fulham, Battersea, Hammersmith,
- Ailesi Hammersmith'de yaşıyor.
- Sus padres viven en Hammersmith.
Hammsersmith'de bir çok kiralık yer var. muhtemelen sizin cadde boyunca bir sürü vardır.
En Hammersmith hay un par de alquileres que probablemente estén más cerca de tu calle.
- Hammersmith Hastanesi'nde birkaç yıl önce ödenek bularak felçli hastalar üzerinde bir çalışma yaptık.
No queremos estudiar la influencia de la clínica en pacientes aisladamente Eso ya fue hecho hace algunos años atrás
Arabayla Hammersmith Köprüsü'nden geçerken radyoda Can't Explain'i duydum ve "Vay canına" diye düşündüm.
Conducía por Hammersmith Flyover y oí i Can't Explain en la radio, y pensé. : "¡ Vaya!"
Chelser, Clapham, Hammersmith ve Putney'de Potansiyel can kaybını önlemek için bunu yapmalıyız.
Y una perdida potencial de vidas. En Chelser, Clapham, Hammersmith y Putney.
Hammersmith'de görüşürüz. Orada olacağım.
Nos vemos en Hammersmith después. ¡ Estaré ahí!
Hammersmith'denim. Londra'da bir yer.
Vivo en Hammersmith, está cerca de Londres.
Demek Lizzy, Hammersmith'e sizi görmeye gitti ama siz Longbourn'a onu ziyarete geldiniz.
¿ Así que Lizzie ha ido a Hammersmith para visitarla, pero Ud. ha venido a Longbourne para verla a ella?
Oh! - Siz Hammersmith'li Bayan Price'sınız.
Oh, Ud. es la Srta. Price de Hammersmith.
Hammersmith'de su samurları mı avlanıyor?
¿ Se suelen cazar nutrias en Hammersmith?
Büyüleyici. - Hammersmith'li Bayan Price.
La Srta. Price proviene de Hammersmith.
Elizabeth şu sıralar Hammersmith yollarında dolaşıyor.
Elizabeth estará en este momento disfrutando de ese deporte en las populosas calles llenas de nutrias de Hammersmith.
Elizabeth'in böyle bir zamanda yurt dışında olması beni kızdırıyor.
Me irrita enormemente que Elizabeth eligiera marcharse al extranjero en un momento como éste. ¡ Y a Hammersmith, Sr. Bennet!
"Hammersmith ile dönerim."
Vuelvo para Hammersmith.
Ve Hammersmith, Bay Bennet. Hammersmith nasıl bir yer?
¿ Es Hammersmith alguna clase de lugar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]