English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Hapis

Hapis traduction Espagnol

4,402 traduction parallèle
Hapis mi?
¿ A la cárcel?
Haneye tecavüz, hırsızlık, altı ay hapis, şartlı tahliyesiz.
Allanamiento de morada, robo, sentencia de seis meses, sin libertad condicional.
Bugün hapis bitiyor
Hoy la celda se abre.
Cezası müebbet hapis, biliyor musun?
Cadena perpetua, ¿ lo sabías?
-... 10 yıl hapis cezası alan Mervyn Rider olduğu öğrenildi.
- La fuga de prisión audaz... - ¿ Sabías de eso?
Hayatımda sevdiğim tek kadın bana 10 yıl hapis cezası aldırttı.
La única mujer que he amado me dió 10 años sin siquiera intentarlo.
Ağırlaştırılmış hapis.
Recluido.
Çocukluğumu bir yetişkin gibi uzun süre hapis yatarak geçirebilirim.
Que pueden darme una condena de adulto.
Sana minnettarım, ancak yine de, bu seni muhtemel 2 yıllık hapis cezasından -... kurtarmayacak.
Y se aprecia, pero aún así no te va a exonerar de una posible sentencia de dos años.
Polise gitsek bile birkaç yil hapis yatar çikar.
Incluso sí vamos a la policía, saldrá a la luz en unos pocos años.
Elimizi kirletmek, hapis demek.
Las manos sucias significa cumplir tiempo.
Daha çok hapis.
O a la prisión, más probablemente.
Hapis.
Cárcel.
Hapis zamanlarımda benim olduğumdan bile daha yalnız olanlar.
Aquellos que, incluso en mi reclusión, estaban más solos y asustados que yo.
Jüri ömür boyu hapis cezası verdiğinde yüzündeki gülümsemenin kaybolmasını zevkle izleyeceğim.
Disfrutaré viendo desaparecer esa sonrisa cuando te sentencien a cadena perpetua.
Sizi güvenlik kamerasından yakaladık. Bu sizin için hapis demek.
Eso es cárcel. ¿ San Quintín?
Hapis hapistir.
Encierro... es encierro.
Malibu Barbi bebeği hapis yatmaya gelmiş.
La maldita "Barbie Malibu" viene a cumplir condena.
Beş ila on yıl hapis yedim.
Pagando una sentencia de 5 a 10 años.
- sayın yargıç ceza, en az 4-yıl hapis olmalı,
Su Señoría, la fiscalía recomienda un mínimo de 4 años en prisión..
Kesin hapis yatarız.
Ese es tiempo garantizado.
Benim tahminim yargısız hapis, işkence, yurtdışına sevkiyat.
Diría cárcel sin juicio. Tortura. Rendición.
Ülkeden kaçmasına yardım etmekten hapis yatmış.
Estuvo en la cárcel por haberlo ayudado a escapar del país.
Unutkanlık işini bıraktım suçlarımdan yakalandım ve hapis yattım.
He caído lo amnesia, copped a mis crímenes y se fue a la cárcel.
Geleceğinde hapis görünüyor olabilir dostum.
Sospecho prisión puede ser en tu futuro, mi amigo.
Zanlı Martina Alvarez koruma altında on yıla düşürülmüş hapis yatacak.
Los agresores, Martina Alvarez, servirá a la condenación ya de 10 años reducida en custodia preventiva.
Yirmi sene hapis gerektiren bir suç!
- Lo sé. ¿ De acuerdo?
- Hapis süresi uzayamaz.
- No puede hacer esfuerzos.
Seni kendini beğenmiş ibne sen hiç 100 yıl hapis cezası ile yüz yüze gelmedin.
Nunca te has enfrentado a una condena de cien años, maldito santurrón.
Hapis mi?
¿ Presa?
Mahkemenin kocaya, altı ay hapis cezası vermesini talep ediyorum.
Exijo que el tribunal condene al esposo a seis meses en la cárcel.
Nothing grubunun eski gitaristi, öldü zannedilen,... fakat Güney Londra'daki'Grupların Savaşı'etkinliğinde ortaya çıkan Max Stone, vergi kaçakçılığından 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
CONDENADO A SERVIR 3 AÑOS EN EL REINO UNIDO. Se pensaba que el guitarrista de la banda "Nothing", Max Stone estaba muerto... hasta que apareció en la batalla de la bandas, en el sur de Londres. Debido a la evasión de impuestos fue condenado a tres años de prisión.
Reşit olmayan birine cinsel tacizden iki yıl hapis yatmış.
El tipo estuvo en prisión dos años por abuso sexual a un menor.
Ceza verirken, altı aya kadar ceza vermek yerine bunu arttırdı. İki yıl hapis ve iki yıl şartlı tahliye cezası verdi.
Cuando él vino con su sentencia él lo destacó, así que en lugar de 0 a 6 meses él me sentenció a 2 años en prisión y 2 años de libertad condicional.
Peter Larson, gümrük bildirim formlarını yanlış doldurmaktan federal hapishanede 2 yıl hapis ve 5 bin dolar para cezasına çarptırıldı.
Por dejar de llenar los formularios de aduanas Peter Larson fue sentenciado a 2 años en una cárcel federal y a una multa de $ 5,000 dólares.
Rapid City federal yargıcı, Peter Larson'ı iki yıl hapis ve 5 bin dolar para cezasına çarptırdı.
Hoy, el Juez Federal en la Ciudad Rapid sentenció a Peter Larson a 2 años en prisión y una multa de $ 5,000 dólares.
Hapis çok acayipti.
La prisión era muy surrealista.
Mahkumlara hapis topraklarında taş bilimini öğretiyordu.
Él le estaba enseñando a los prisioneros como hacer paleontología en el recinto penitenciario.
Seni ciddi bir hapis süresi bekliyor, Leo.
Estás enfrentándote a un largo tiempo en cárcel, Leo.
Bir adam öldürüldüyse neden sadece dört yıl hapis yattın?
¿ Cómo cumpliste solo cuatro años si un hombre fue asesinado?
Onlara tepedeki o güzel evi aldın, ama Emma ve ben bu berbat evde hapis hayatı yaşıyoruz.
Les compraste esa hermosa casa en la colina mientras Emma y yo somos prisioneras en este lugar horrible.
Madigudisi benimle beraber odada kilitli olacak ve odanın anahtarı da benim hapis cüzdanımda duracak.
Su amiga estará encerrada en mi dormitorio con la única llave guardada sana y salva en mi monedero de la prisión.
Hayır ama hapis yerine denetim altında ve zorunlu kamu hizmeti verildi.
No, pero en lugar de ir a la cárcel tiene libertad condicional, servicio comunitario.
- hapis cezası verilir.
- siendo enviado a la jaula.
Hiçbir hapis hücresi beni tutamaz.
No hay celda que me contenga.
Bu mektuplar zamanlar ziyaretlere... ve bazen hapis düğünlerine dönüşebiliyor.
Esas cartas pueden convertirse en visitas y a veces en bodas en prisión.
Hapis kuşu, nam-ı diyar Yılan.
Encarcelada, una Serpiente.
Abin bir transit polisi olduğu için, sana en düşük hapis cezasını veriyorum,
Debido a que su hermano es oficial e tránsito,
Hapis korkusuna kapıldık.
Nos estábamos imaginando tiempo en la cárcel.
Hapis mi? - Kırbaç mı?
- ¿ Encarcelamiento?
Hatta ömür boyu hapis onun için yeterli olmayacaktır O ölüm cezasıyla cezalandırılmalıdır
Usted ha cometido un gran crimen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]