English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Harlem

Harlem traduction Espagnol

847 traduction parallèle
Kız kardeşimin bir mekanı var. La Cubana Loca, Harlem'de.
Mi hermana tiene un lugar, La Cubana Loca, en Harlem.
Bay Henrich diyor ki, Bronx'ta Harlem'den iyi tutacakmış.
El Sr. Henrich dice que va a pegar en el Bronx aun mejor que en Harlem.
Bugün Harlem'de ne kazandın?
- ¿ Cuánto hizo hoy en Harlem?
Dün, 4500 dolar Bayan Lee. Oyun tüm Harlem'e yayılıyor.
Cuatro mil quinientos dólares ayer, Srta. Lee y el juego se está esparciendo por todo Harlem.
Harlem'i yönetmeye devam et.
Sigue manejando la parte de Harlem.
Öyle. Ama Harlem'de çok tutuldu. Şimdi de Bronx'ta yayılıyor.
Pero están locos por él en Harlem y ahora está pasando al Bronx.
Lee Morgan'ın üç kuruşluk piyangosunu mu?
¿ La lotería de centavos de Lee Morgan en el Bronx y Harlem?
Bronx ve Harlem bölgelerini istiyorsan, senindir.
Si quieres los distritos del Bronx y de Harlem, son tuyos.
Bir de bakmışsın, Harlem'de arbedenin içindeyim.
De buenas a primeras, podría terminar de ronda en Harlem.
Burası da zor bir bölge ama Harlem...
Este es un distrito bastante difícil, pero Harlem...
Adam dedi ki : "Leydi, Connecticut nerde, bilmiyorum..." "... ama bu tren Harlem'e gider. "
Me dijo : "Lady, no sé dónde está Connecticut pero este tren va a Harlem".
İki gece sonra, sadece iki gece, bir tanesi Harlem'de bir kasabı soydu.
Dos noches más tarde, dos, uno atracó a un carnicero en Harlem.
Büyüdüğüm Harlem yakınlarında, 125. sokakta... onlar bir taraftaydı, biz diğer tarafta. Neden?
Donde crecí, en Harlem cerca de la 125, ellos vivían en una parte y nosotros en la otra.
Harlem'de yeni bir trompetçi varmış. New Orleans'tan yeni gelmiş.
Hay un nuevo trompetista en Harlem recién llegado de New Orleans.
Ne yapacağımızı söyleyeyim. Harlem'e gidip, senin borazancıyı dinleyeceğiz... Ve ondan sonra da, doğaçlama çalacağız, anlaştık mı?
Mira, te diré que haremos. manejaremos hasta Harlem, toma la corneta..... y de allí en más, tocaremos de oído ¿ Está bien?
Harlan sokakları yeterince hareketli.
Las calles de Harlem están concurridas. Nadie se fija en ti.
İçindeki Harlan nefreti.
el odio de Harlem.
Tıpkı büyüdüğün diğer Harlan gibi.
Como otro Harlem en el que creciste.
Dinle, Karin, o serseriler Harlem'i kabusa çevirdi.
Mira, Karin, esos vándalos arruinaron Harlem.
Harlem'i biliyorsun demek?
Conoce Harlem, ¿ no?
Harlem'deyim.
Soy Hank. Estoy en Harlem.
Tekrar Harlem zamanına gittim.
Estuve miles de veces en Harlem.
Harlem'den çıkmanın bir parçasıydı.
En parte, era un modo de salir de Harlem.
Harlem'in en büyüğü.
El más grande de Harlem.
Yaklaşık iki hafta önce komik bir kadın 14 yaşındaki kızını Harlem Polis Merkezine getirmiş.
Hace cosa de dos semanas, una madre histérica llevó a su hija de 14 años a la comisaría de Harlem.
Komiser, Harlem ayaklanmasında bana Tom Amca derlerdi. Anlayışlı davranıp huzuru sağlamaya çabaladığım için hem de.
Durante los disturbios en Harlem, se me acusó de servil por usar mis influencias para conseguir la paz y la concordia.
Harlem'e bir taksi yolculuğu.
Hay que tomar un taxi a Harlem.
Gösterini görmek için Harlem'e gittim.
Fui a Harlem para ver lo que hacían.
Bu yaptıklarını nezaketle düzeltmeye çalışmadım. Bunun yerine Harlem Hastanesi'nde kullanılan rahatsız edici metotları denedim.
Los afronto no con ternura, de la que poco cabe esperar, sino con los métodos perturbadores de Boerhave en el hospital de Harlem.
Harlem'deki birçok yürüşe katıldık.
Hemos estado en muchas marchas en Harlem.
Kendi halkımız için ayakkabı yapacağız. Harlem'de, Watts'da, Philadelphia'da pek çok evladımız yalın ayak geziyor.
Ahora, vamos a hacer zapatos para nuestro pueblo... cuyos niños en su mayor parte andan todavía descalzos... en Harlem, en Watts, en Filadelfia.
Daha önce, Harlem'de balıklarla dolu bir dere mi gördün?
¿ Dónde ibas a ver un río lleno de peces en Harlem?
Mal bulmak için şehrin yukarısına gittim.
Tengo que ir hasta Harlem para conseguir.
Harlem yeni mal kaynıyor.
Hay un nuevo cargamento por todo Harlem.
Harlem'li miydiler?
¿ Eran de Harlem?
Harlem'de görmüştüm onları.
Los he visto por alla arriba.
Anlaşılan Harlem'de birtakım hazırlıklar yapılıyor. Adamlarımız söylentileri duymuş, ama henüz durumu anlayamadık.
Segun parece han circulado algunos rumores por ahi nuestra gente ha podido percibir la musica pero no la letra.
Nasıl oluyor da bu sabah Harlem'den iki herif gelip John Shaft'i arıyor?
¿ Como es que esta mañana un par de tipos de Harlem bajaron aqui... buscando a John Shaft?
Bumpy seni Harlem'e götürmemizi istedi.
Bumpy dice que te llevemos a Harlem
Sadece kendi başını belaya sokmuyorsun, Harlem'de de işler kötüye gidecek.
Habra problemas no solo para Ud. sino que Harlem se vera envuelto en un baño de sangre.
Harlem'in bir kısmı benim kontrolüm dışında.
Una zona de Harlem escapa a mi control.
Harlem'de onlardan başka hangi çetenin bu kadar paraya ihtiyacı var ki?
¿ Digame que otro grupo necesita tanto el dinero como para raptar a mi hija?
Öyle olabilir dedim. Kızı Harlem'de sakladıklarını da söylemedim.
He dicho que crei que la tenian, no que la tuvieran en Harlem.
Harlem'den birileri seni ziyaret etmiş.
Esta tarde me visito uno de Harlem.
Harlem'e, Amsterdam caddesine.
Avenida Amsterdam, hermano.
Baksana, Harlem'de birkaç kişiyi öldürmüşler.
Esta noche mataron a varios tipos en Harlem.
Sana Bumpy'nin ekibini genişlettiğini söylemiştim, hatırlıyor musun?
¿ Recuerda que le dije que Bumpy estaba apretando las tuercas alla en Harlem?
Harlem'den birkaç kişi Jersey'ye gitmişti.
Dos tipos de Harlem se fueron hasta Jersey.
Benim adamlarım Harlem dışında işe yaramaz.
Mi gente no vale nada fuera de Harlem.
- Harlem'i istiyorlar, aşağısı kurtarmaz.
- Quieren Harlem, nada menos.
Harlem'e gidip Bumpy'ye kızının iyi olduğunu söyle.
¡ Rindete! vuelve a Harlem y dile a Bumpy que su hija esta bien.
harley 183

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]