Hatta kalın traduction Espagnol
411 traduction parallèle
Hatta kalın.
Espere un momento.
Tamam, hatta kalın.
Sí, espere un momento.
İkisine de! Hatta kalın lütfen.
Un momento, por favor.
Hatta kalın.
No se retire.
Hatta kalın lütfen.
Por favor, no cuelgue.
Hatta kalın lütfen.
No cuelgue, por favor.
Bir dakika bekleyin, hatta kalın.
Espere. No cuelgue.
Hatta kalın.
Mantenlo.
Hatta kalın.
No cuelgue.
Hatta kalın.
- La habitación 813. Un momento.
Hatta kalın.
Esperen.
Alo 55-02. Onu kavşaktaki yola sokmaya çalışıyorum. Hatta kalın.
Aquí 5502, no me pierdan de vista, voy a alcanzarle en las curvas.
Lütfen hatta kalın.
Por favor, permanezca al aparato.
Beni bekleyin ve hatta kalın.
Espéreme y siga en contacto.
Hatta kalın.
Siga a la escucha.
Lütfen bekleyin, hatta kalın.
Espera, no cuelgues.
Hatta kalın lütfen.
Espere un momento.
Peki, hatta kalın.
Está bien, no corte...
Hassas yaklaşma radarı 2-9 pisti için kullanılacak. Hatta kalın.
Aproximación con precisión de radar a la pista 29.
Gelen raporları bildirin. Hatta kalın.
Procedan a la grabación del mensaje.
- Hatta kalın, Akbaba.
- Aquí Cóndor. - No corte.
- Hatta kalın.
Sigan a la escucha, les Llamáremos.
Hatta kalın.
Espere.
Hatta kalın. Gidelim.
Despejen la plataforma.
Hatta kalın lütfen.
No cuelgue.
Hatta kalın, birazdan bağlanacaksınız.
No cuelgue, en unos momentos... le atenderá un amigo.
Polis merkezi, lütfen hatta kalın.
Ha llamado a la policía, no cuelgue.
Bir dakika hatta kalır mısın.
Espera un momento.
Hatta kalır mısınız?
No se retire.
Hatta kalır mısın?
No cuelgues.
Grant Kalesiyle hatta kalın.
Siga en contacto con Fort Grant.
Bir saniye hatta kalır mısınız?
No cuelgue, por favor.
Burada ne kadar kalacağını, ne zaman döneceğini, hatta hayatta kalıp kalmayacağını bile bilmiyorsun.
No sabes por cuánto tiempo estarás aquí, no sabes cuando regresarás, ni por cuánto tiempo estarás vivo.
- İyi geceler, hatta hoşça kalın.
- Buenas noches. Hasta pronto. - Buenas noches.
Yunanlar, Romalılar, Mağripliler ve hatta gizemli Keltler. Bu taşları arabanı aşağı attığın uçurumun oradan çıkardık Stephen. Bu bir Fenikeli kalıntısı.
Griegos, romanos, árabes y hasta los misteriosos celtas... que subieron estas piedras hasta el acantilado... por el que rodó tu coche, Stephen.
Skandallarınızı yeniden canlandıracaksınız... hatta... Hatta zorunda kalırsanız dans bile edeceksiniz.
Usted los interpretará, los bailará, si quiere.
Hatta kalın.
Manténganse en formación.
Lütfen hatta kalır mısın, Şef?
Espere, Jefe. contrabandista, jugador y ladrón... quiere contarme un cuento para ir a dormir. Dave el Dandy...
Sen mahkûmlarından, senin yapıştırdığın değer yargılarıyla senin uyumlu olma anlayışınla, senin davranış kalıbınla ve hatta senin ahlak anlayışınla ipin uçundaki kuklalar gibi dans etmelerini istiyorsun.
Quiere que los presos salgan bailando como marionetas, con valores sellados y estampados por usted, con su sentido de la conformidad, su sentido del comportamiento, incluso su sentido de la moralidad.
Bütün işleri kendi başına yapmaya karar verdi, kendi basım harflerini hazırlayıp, kalıba dökecek, ve hatta kendi kağıdını yapacaktı.
Entonces, para intentar resolver la situación, decide hacerlo todo... personalmente. Los caracteres de imprenta, las letras, sabe usted... son de plomo. Él mismo junta sus propios caracteres.
Evet, öyleyse ikinci hatta 5 ya da 6 kişi kalın.
Entonces, quedaremos cinco o seis en la segunda línea.
Hatta kal, tamam mı, sakın kapatma..
Aguarda un momento.
Hatta kalın lütfen.
Tiene a Girbal por la línea dos
Hatta kalın.
Un momento.
Hatta "Rita birkaç gün evde kal... " biraz kendini toplarsın " bile dedim.
Le dije : "Rita quédate en casa unos días y descansa".
Dünyadaki yaşamın iyice temeline insek bile, hatta hücre kimyasını kontrol eden proteinler, ve spiral ya da sarmal yapıdaki kalıtımı muhafaza eden nükleik asitler seviyesine insek, bu moleküllerin dünyamızdaki tüm canlılarda birbirinin tam aynısı olduğunu görürüz.
En el núcleo mismo de la vida terrestre en la proteína que controla la química celular en las hélices del ácido nucleico que lleva información hereditaria hallamos que estas moléculas son idénticas en toda planta y todo animal del planeta.
Lütfen hatta kalın.
¿ Puede esperar en línea, por favor?
Lütfen hatta kalır mısınız?
Si señora.
Dünyadaki yaşamın iyice temeline insek bile, hatta hücre kimyasını kontrol eden proteinler, ve spiral ya da sarmal yapıdaki kalıtımı muhafaza eden nükleik asitler seviyesine insek, bu moleküllerin dünyamızdaki tüm canlılarda birbirinin tam aynısı olduğunu görürüz.
Los rayos cósmicos, principalmente protones están penetrando a través de los metros de roca que hay sobre mí. Para ello, deben tener mucha energía y, de hecho viajan casi a la velocidad de la luz. Piénsenlo.
Ama tabii ki, hanım arkadaşımın nerede olduğunu bana söylemezseniz o bileğinizi yeniden parçalamak, hatta öbürünü de kırmak zorunda kalırım.
A menos que no me diga dónde está mi amiguita. En tal caso, volveré a romperle el brazo y hasta el otro.
Hatta kalır mısın Marion?
Espera, Marion, si?