English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Hayal edebiliyor musun

Hayal edebiliyor musun traduction Espagnol

722 traduction parallèle
Hayal edebiliyor musun?
Imagínate.
100,000 frankın olduğunu hayal edebiliyor musun?
¿ Te imaginas ganar 100,000 francos?
- Kongreye gittiklerini hayal edebiliyor musun?
No puedo creer que hayan ido a la concentración.
Hayal edebiliyor musun?
- ¿ Puedes imaginar?
- Hayal edebiliyor musun? - İnanılmaz.
- Te lo imaginas?
Benim bir çocuk olduğumu hayal edebiliyor musun hiç?
¿ Te puedes imaginar que alguna vez haya sido niño?
Ortadan kaybolsan yüzlerinin alacağı hâli hayal edebiliyor musun?
¿ Se imagina lo que pensarían si desapareciera?
Beni hayal edebiliyor musun Stoke?
¿ No me ves, Stoke?
Hayal edebiliyor musun... Hiç bitmeyecekmiş gibi akıp giden bu hayatta... bir gün gelip tüm insanlık birleştiğinde, tek bir yumruk olduğunda... kendi hayatlarının, kendi evrenlerinin efendileri olacaklar.
Píenselo, el día en que el mundo, la Humanidad, tenga hombres imbuidos con la certeza de que su futuro descansa en la seguridad de un continuo progreso ;
Onun gibi bir kadın, Miguel'e dek o kadar yol tepiyor ve de benim için geri dönüyor. Bunu hayal edebiliyor musun?
Una mujer como ella, yendo hasta Puerto Miguel y volviendo por mi ¿ Se lo puede imaginar?
Tabii, beni hayal edebiliyor musun?
Ya, ¿ te imaginas?
Onu hesabında en fazla bir aylık maaşı olan fotoğrafçı bir serseriyle dünyayı gezerken hayal edebiliyor musun?
¿ Se la imagina vagando por el mundo con un humilde fotógrafo cuya fortuna solo asciende al sueldo de una semana?
Beni askeri botlar ve üç günlük sakalla bir cipin üzerinde moda salonuna giderken hayal edebiliyor musun?
¿ Me imaginas llegando al salón de modas en un todoterreno, con botas militares y barba de tres días?
Kendini bir kulübede sadece ekmek ve aşkla yaşarken hayal edebiliyor musun?
¿ Te imaginas viviendo en una choza, sólo de pan y amor?
O her neredeyse neler hissettiğini hayal edebiliyor musun?
¿ Te imaginas cómo se debe sentir, dondequiera que esté?
Sürekli yanında olduğunu hayal edebiliyor musun?
¿ Te imaginas tenerla siempre cerca?
Atlasaydı başımıza gelebilecekleri hayal edebiliyor musun?
¿ imaginas qué nos hubiera sucedido si saltaba?
Hayal edebiliyor musun?
¿ Puede imaginárselo?
Bunu hayal edebiliyor musun?
¿ Puedes imaginarlo?
Onu babasının yanına göndermek, bunu hayal edebiliyor musun?
¡ Mandárselo a su padre! ¿ Te imaginas?
Böyle bir şeyi hayal edebiliyor musun?
¿ Se imagina enamorado de una china?
Güldüğümde canım yanıyor ama bu yolculuğu sil baştan yapmayı hayal edebiliyor musun?
Me duele cuando me río... ¿ puedes imaginar volver a empezar un viaje como éste?
Hayal edebiliyor musun, tüm bu...
¿ Te lo puedes imaginar?
Onu burada hayal edebiliyor musun?
Te lo imaginas aquí?
Yemeğe para verdiğimi hayal edebiliyor musun?
¿ Puedes imaginarme sin el pan asegurado?
Neler hissettiğimi hayal edebiliyor musun?
¿ Se imagina cómo me siento yo?
Özür dilerim, ama Jack Jones'un bu parçayla neler yapabileceğini hayal edebiliyor musun?
¿ Puede imaginar lo que haría Jack Jones con esa canción?
Beni buraya sıkışıp kalmış bir taşralı... olarak hayal edebiliyor musun?
No sospechabas que pudiera convertirme en un provinciano... Pues aquí me tienes enterrado. Pero he conservado mi estudio de París... para no anquilosarme.
Bunu diğerlerine söylesek ne olacağını hayal edebiliyor musun?
Quiero decir, ¿ te puedes imaginar lo que dirían si se lo decimos?
Manşetleri hayal edebiliyor musun?
¿ Puedes imaginar los encabezados?
Bunu gördüklerinde yüzlerinin alacağı şekli hayal edebiliyor musun?
Quiero ver sus caras, cuando lean :
Hayal edebiliyor musun?
¿ Puedes imaginártelo?
Böyle bir şeye dokunmanın nasıl bir his olduğunu hayal edebiliyor musun?
¿ Te imaginas cómo será tocar algo así?
Jerônimo'nun eline güç geçtiğini hayal edebiliyor musun?
¿ Ya imaginaron a un Jerónimo en el poder?
Hayal edebiliyor musun, bayım!
¡ Imagínese usted, señor!
Anlıyor musunuz... Nasıl hissettiğimi hayal edebiliyor musun? Susan?
" Se puede imaginar lo feliz que era en ese momento...
Tom ne hisseder hayal edebiliyor musun?
¿ Imaginas cómo se sentiría Tom?
Hayal edebiliyor musun?
Imagínatelo. Quería matar al puto niño.
Hayal edebiliyor musun?
¿ Te lo imaginas?
Öyle mi yaptı? Hayal edebiliyor musun?
¿ Se imagina?
Hayal edebiliyor musun? Dün uğradım. Hepsi kollarını bağlamış oturuyordu.
Entré ayer allí y veo que todo el personal está sentado de brazos cruzados.
Kocanın başka bir adamla evlendiğini hayal edebiliyor musun?
¿ Puedes imaginar, casarte con otro hombre?
Ottavio'nun cenazeye gelmesini hayal edebiliyor musun? ve daha önce doğduğu için emrinde olmasını istemesini?
¿ Imagina si Ottavio viene para el velorio... y con el pretexto de que es el primogénito decide convertirse en el patrón?
Kıskanç olduğumu hayal edebiliyor musun?
¿ Me imaginas celoso?
Ve yumruklarla yüzümde bir sürü delik açtı. Tükürüğüm yanaklarımdan saçılıyordu. Hayal edebiliyor musun?
Y me hizo tantos agujeros en la cara, que la saliva me salía a chorros por las mejillas. ¿ Te lo imaginas?
Bizi burada görseydi ne olurdu hayal edebiliyor musun?
¡ Valga Dios! ¿ Se imagina lo que hubiera pasado si ella nos hubiera visto aquí?
" Hayal edebiliyor musun?
" ¿ No es increíble?
Gerçekten de, en çılgın rüyalarında bile... böyle bir kızın, senin gibi yaşlı, biryantinli bir değnek çekirgesine... ilgi duyabilme ihtimali olduğunu hayal edebiliyor musun?
¿ De veras crees que a una chica como ella pueda interesarle una vieja babosa como tú?
- Hayal edebiliyor musun?
¿ Puedes siquiera imaginártelo?
Hayal edebiliyor musun?
Imaginate.
Bir ebeveyn olarak, Roger hayal edebiliyor musun?
- ¿ Te imaginas a Roger como padre?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]