Hepinizin traduction Espagnol
4,182 traduction parallèle
Biliyorum. Hepinizin onunla bir ilişkinizin olmasının hoş olacağını düşünüyorum.
Creo que es bueno que vosotras tengáis una relación con ella.
Hepinizin buraya gelmesi gerekiyor.
- Quiero que todos vengan aquí.
Ama yine de ben size bunu okumak istiyorum. Çünkü hepinizin bunu bilmesini istiyorum.
Voy a leerlo de todas maneras, porque quiero que todos ustedes lo escuchen.
Eminim geçen birkaç haftada olanlarla ilgili hepinizin bir fikri vardır bu yüzden bunları konuşmalıyız diye düşünüyorum.
Estoy seguro de que todos tenemos una opinión sobre lo que ha ocurrido aquí las últimas semanas, así que pensé que deberíamos hablar de ello.
Hepinizin yıldızlı pek iyiyle geçeceğine eminim.
Estoy seguro que todos pasaréis con nota.
Hepinizin itfaiyeci olduğumu ve her daim öyle olacağımı bilmenizi isterim.
Solo quería que los supierais chicos, soy bombero, y siempre seré bombero.
Yani, hepinizin son bir mesainiz daha var.
Ustedes tienen un turno más juntos. Y la estación 51 será cerrada.
Evet, hepinizin bilmesi gereken bir şey var.
Sí, hay algo que todos tienen que saber.
Bayanlar baylar, bugün burada toplanma sebebimiz hepinizin bu göleti hayata döndürme çabasına katkı sağlamış olmanız.
Señoras y señores, todos están aquí hoy porque han sido parte del esfuerzo de traer vida de nuevo a este agua
Hepinizin buradan gitmesi lazım. - Hoş geldin.
Tenéis que marcharos todos de aquí.
Peki hepinizin vajiteryan olduğu doğru mu?
¿ Es verdad que sois "vaginarianas"? Oh, dios mío.
Hepinizin gidemeyecek olması çok kötü.
¡ Sí! Bueno, eso es muy malo, porque muchos de ustedes no van a ir.
Yaptığımı telafi etmek için hepinizin birer vardiyasını devralacağım.
Y para compensaros por lo que hice, cubriré un turno para cada uno de vosotros.
Bu seviyedeki bir sınavda hepinizin en azından A eksi almanız gerekirdi.
En este nivel todos deberíais haber tenido un Notable como mínimo en el examen.
Haç'ı bana verin ve ben de, hepinizin sabahı görmesine izin vereyim.
Entrégame mi Ankh y les permitiré vivir para ver la mañana.
Hepinizin korkmuş ve sinirlerinin gergin olmasını anlıyorum.
Ahora entiendo... que deben sentirse asustados, nerviosos.
Söylemem gereken bir şey var ve bunu hepinizin önünde söylemek istiyorum.
Hay algo que necesito decir, y quiero decirlo en frente de todos ustedes.
# Fukushima faciası hakkında hepinizin nasıl hissettiğini merak ediyorum. #
Tengo curiosidad sobre cómo se sienten ustedes sobre el desastre de Fukushima.
Hepinizin eğlenmesi harika.
Es genial que se diviertan tanto.
Yani hepinizin buradan ceza almadan gitmesine izin mi vereceğim?
¿ Entonces simplemente debo dejar a todos caminar fuera de aquí sin castigo?
Hepinizin iyiliği için.
Por el bien de todos.
Hemşeriniz, Garvey. Hepinizin Afrika'ya geri dönmeniz gerektiğini düşünüyor.
Su... compatriota Garvey cree que todos deberían regresar a Africa.
Hepinizin orada olduğunu biliyorum.
¡ Sé que están todos allí!
Bu eski silâh arkadaşımın komutasıdır, bana ihanet eden Chicago Polis Departmanı böylece hepinizin sürdürmek için yemin ettiği çok şerefli kurala ihanet etmiştir...
Esto va dirigido a mis ex-compañeros de armas, el departamento de policía de Chicago que me traicionaron y al hacerlo traicionaron el código de honor que juramos mantener...
Şimdi, hepinizin bildiği gibi, bir ortak bütün ortakların çoğunluk oyunu alamadan ortaklıktan çıkartılamaz.
Ahora, como todos saben, un socio no puede ser removido sin la mayoría de los votos del total de los socios.
Bu zamazingo hepinizin hayatını kurtaracak o yüzden bana teşekkür etmelisiniz.
Está bien, esta cosa va a salvaros la vida a todos así que deberian darme las gracias.
Hepinizin bildiği gibi Eddie Lee Wilcox silahlı ve tehlikeli.
Como todos saben, Eddie Lee Wilcox es considerado armado y peligroso.
Evet, hepinizin bilmesi gereken birşey var.
Sí, hay algo que todos tienen que saber.
Hepinizin içeride olduğunu biliyorum.
Sé que todos están ahí dentro.
Hepinizin bu denkleme aşina olduğunuza eminim.
Estoy seguro que reconocen esta ecuación.
Ben ona imaj değiştirme konusunda ve hepinizin onun iyi isminin uzantısı olduğunuz konusunda zeten eğitim verdim.
Ya le he enseñado en qué consiste la renovación de imagen y que todos vosotros sois una extensión de su buen nombre.
Herkese, bana eşlik ettiğinden dolayı teşekkür ederim sunağımız acayip yakıyor ve hepinizin burada bulunmasına şükrediyorum.
Quiero dar las gracias a todos por hacer esto conmigo, y nuestro altar está ardiendo y me siento muy afortunada por teneros a todos aquí.
Ben ona imaj değiştirme konusunda ve hepinizin onun iyi isminin uzantısı olduğunuz konusunda zeten eğitim verdim.
Ya le he contado cómo debe reinventarse y cómo todos son una extensión de su buen nombre.
Hepinizin anladığını biliyorum.
Sé que todas lo sabéis.
Hepinizin bilmesini isterim ki, bu çok büyük bir onur.
Quiero que todos Uds. sepan, el honor que ha sido esto.
Çok güzel! Hepinizin hayrına olur!
Entonces no habrá multas para todos!
İster inanın ister inanmayın hepinizin doğaüstü güçleri var.
Lo crean o no, cada uno de ustedes tiene un habilidad sobrenatural.
Bu gece hepinizin Play-Doh makarnamdan yiyeceğinize söz vermiştin.
Me prometiste todos estábamos comiendo mi Play-Doh Pastas esta noche.
Hepinizin geri çekilmesine ihtiyacım var.
Necesito que se retiren, por favor.
- İyi misin? - Evet, hepinizin iyi olduğuna sevindim.
Sí, me alegra que todos estén bien.
Şu an içimdesiniz ama bu yolculuğun sonunda, ben hepinizin içinde olacağım.
Estas dentro de mi en este momento, pero al final de esta jornada... Whoopsie. Estare dentro de todos ustedes.
Hepinizin bilmesini isterim ki az önce Threepeat de beni ofis için kandırdı.
Solo quería decirte que Threepeat también intentó fastidiarme lo de la oficina.
Hepinizin uzun zamandır beklediği yeni asistan geldi.
El nuevo residente que estaban esperando ha llegado.
Hepinizin biliyor olması umurumda değil.
No me importa si lo sabéis.
Hepinizin amına koyayım!
¡ Al carajo, todos ustedes!
Hepinizin nesi var?
¿ Qué les pasa a todos?
Hepinizin bir anlığına odaklanmasını istiyorum.
Quiero que todos ustedes se concentren por un momento.
Hepinizin birer nedeni vardı ama. hiç biriniz yapmadınız!
Que todos hayan tenido motivo, y ninguno de vosotros lo hizo!
Hepinizin üstü.
Tiene más rango que todos ustedes.
O yüzden hepinizin yüzü gülsün çünkü bugün nihayet size yüzümü göstermeye karar verdim.
Asà que esbocen una sonrisa porque hoy es el dà a en que los dejo ver la mà a.
- Pekâlâ, hepinizin yapacak işi var.
Bueno, todos tenemos un trabajo que hacer.
hepinizin canı cehenneme 27
hepinizin bildiği gibi 18
hepiniz 624
hepinizi seviyorum 27
hepinizi 32
hepinizi çok seviyorum 16
hepinize lanet olsun 16
hepinize 52
hepiniz gelin 20
hepinize iyi geceler 24
hepinizin bildiği gibi 18
hepiniz 624
hepinizi seviyorum 27
hepinizi 32
hepinizi çok seviyorum 16
hepinize lanet olsun 16
hepinize 52
hepiniz gelin 20
hepinize iyi geceler 24