Herman traduction Espagnol
1,226 traduction parallèle
Merhaba Frasier ben Joe Herman.Tanıştığımıza mennun oldum.Hey şunu dinle
Frasier, Joe Herman. Encantado de conocerte.
Ben Stan Herman'ın "Boomtown Blues." şarkısını tahmin etmiştim.
Adiviné "Boom Town Blues" de Stan Hermann.
HERMAN'lN ORDU ANTİKALARl
ANTIGÜEDADES MILITARES
Doug Herman olarak da tanınan Richard Odin, Amerikan Sağlık Örgütü'nden 1986'da ayrılmış. Nedeni, etiğe aykırı davranmakmış. Lisansını tekrar yenilememiş.
Richard Odin, también conocido como Doug Herman, abandonó la profesión en 1986 tras ser investigado por cuestiones de ética profesional.
Sevgili Bay Herman Brown.
" Querido Sr. Herman Brown :
Tek yaptığı, Herman'la oynaşıp, sigara içmek.
Sólo quiere ligar con Herman y fumar cigarrillos.
- Ferguson, Herman.
Ferguson, Herman.
Asla ne demek istediğini anlamadık, öyle değil mi Herman?
Pero no era cierto. Desde luego que no.
Herman'ı gücendirdik.
Hemos ofendido a Herman.
Herman, neyin bu kadar komik olduğu görmek için buraya gelmek zorunda kaldım.
Herman, tenía que salir para ver qué tenía tanta gracia.
Herman, nasıl yaparsın?
Herman, ¿ cómo has podido?
Herman, senin sorunun benimle!
Herman, el marrón es conmigo.
Herman Dooly.
Herman Dooly.
Herman Dooly eski işine döndü ve eski mahallesine mektup dağıtmaya başladı.
Herman Dooly ha recuperado su recorrido. Ha vuelto al barrio que le costó su puesto laboral.
- Herman, iyi misin?
- Herman, ¿ qué tal está?
Herman Melville'in yazdığı Moby Dick.
Es Moby Dick, de Herman Melville.
Herman'ları, demiryolu ve basın-yayında Vanderbilt'leri, demiryolu ve basın-yayında Vanderbilt'leri, çelik endüstrisinde Carnegie'yi sayabiliriz. İşin gerçeği I. Dünya Savaşı sırasında J.P.Morgan dünyanın en zengin adamı olarak biliniyordu.
En America, financiarón a los Hermans en ferrocarriles los Vanderbilts en ferrocarriles y prensa y a Carnegie en siderurgia, entre otros.
Herman. Adını babam koydu.
Herman, mi padre lo llamó así.
Herman'ı öldüremem.
No puedo matar a Herman.
Kedileri öldürebilirsin.
A los gatos sí, pero a Herman no.
Ama Herman'ı değil. Sadece su tatlım. İşte.
Es sólo agua, cielo.
"Pour le Merite" ( üstün hizmet ) madalyası sahibi Richthofen birliği kumandanı Herman Göring de partiye katıldı.
y comandante del Escuadrón Richthofen : Hermann Göring.
- Bizi aldığınız için teşekkür ederiz.
Herman, necesita un revisión. Gracias por atendernos.
George Herman Ruth, Bebek Ruth diye de bilinir.
George Herman Ruth, también conocido como Babe Ruth.
Evet, Herman Cromwell ile konuşmam gerekiyor, çok önemli.
Sí, debo hablar con Herman Cromwell
Herman, mezuniyet için vaktin var mı?
¿ Estás libre para la Graduación Herman?
- Herman.
- Herman.
Merhaba, Herman.
Hola, Herman.
Nasıldı o, Herman?
¿ Cómo está ella, Herman?
Diyebilirim ki ; Edward'ın bir tırnağındaki canlılık, nitelik ve yaratıcılık, Herman Blume'un tüm vücudundakinden daha fazlaydı.
Edward tenía más carácter e imaginación en un dedo de lo que Herman tiene en todo su cuerpo
Sen ve Herman birbirinize layıksınız.
Sabes, tú y Herman deberían estar juntos.
Herman J.Blume ve Max Fischer... Herman J.Blume Su Altı Gözlemevi temel atma töreninde bizimle bulunmanızı içtenlikle rica ederiz.
Herman J. Blume y Max Fischer Lo invitan cordialmente a la ceremonia de piedra basal del Observatorio Marino Herman J. Blume.
Selam, Herman.
Hola, Herman.
Pekâlâ. Şu kel adam Bay Herman.
El calvo es el Señor Herman.
Bayan Hermans Kütüphanenin doğu kanadını açtı, ve biricik South Park İnekleri İlkokul yakartop takımımız ulusal finallere katılıyor!
La Sra. Herman ha abierto el ala oeste de la biblioteca, y nuestras Vacas, el equipo de quemado de la primaria de South Park paso a las finales nacionales.
Herman, bir fotoğraf çek.
¡ Herman, un flash!
Tamamdır, Herman.
Hecho, Herman.
- Bay Herman Rabkin.
- Herman Rabkin.
Yaşlı Herman? Sırtından servet kazandığı siyahların telif ücretini çalan namussuz beyazlardan biri.
Herman es otro cabrón blanco más que roba royalties al negro que le dio dinero.
- Günaydın, Herman.
- Buenos días, Herman.
Tehdit etmem, Herman.
No amenazo, Herman.
Herman, lanet şirketimi baltalamamın imkanı yok.
Herman, no hay modo de que pueda subvertir a mi maldita empresa.
- Paranı ödeyemediğim için üzgünüm Herman.
- Lamento no haberte pagado, Herman.
- Herman binasında.
- En Harmon Hall.
ADIM HERMAN BOONE.
Soy Herman Boone.
OKUL KURULU ZENCi NORMAN BOONE IN T.C. NiN YENi BiRiNCi KOCU OLMASINA KARAR VERDi.
La escuela board ha decidido que ese negro Herman Boone va a ser el entrenador de cabecera en T.C.
HERMAN?
¿ Herman?
Ferguson, Herman.
Ferguson, Herman.
Ben Bill. Bu da arkadaşım Herman. Ve sen de...
Yo soy Bill, y éste es mi amigo Herman.
- Geciktin Herman.
- Llegas tarde.
Herman Cromwell adında bir hasta var.
- Hay un paciente, Cromwell