English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Hey babalık

Hey babalık traduction Espagnol

91 traduction parallèle
Hey babalık, yemek yerken bu kadar kanlı şeyler anlatma.
Viejo, me gustaría que no hablara tanto de sangre mientras comemos.
Hey babalık, burada Çin usulü balık veya et var mıdır?
Eh, ancestro, ¿ el chop suey es bueno, aquí?
- Hey babalık, tekerlekli sandalyen nerede?
- Viejo, ¿ dónde está tu silla de ruedas?
Hey Babalık, bana bir bira daha versene.
Eh, Pops. Quiero una de esas cervezas locas.
Hey babalık, sen evine dönsene.
Oye, Papi, ¿ por qué no te vas a casa?
Hey babalık, baksana.
Eh, Papi, mira.
Hey Babalık, bahis dönüyor.
Babalugats, una apuesta.
Hey Babalık!
¡ Babalugats!
Hey babalık, bu iş için biraz yaşlı değil misin?
¡ Eh, amigo! Eres un poco viejo para esto, ¿ no crees?
Hey babalık, Jimmy Doyle sen misin?
Hola, Pops, ¿ Tú eres Jimmy Doyle?
Hey babalık, Bay Struthers'ı rahat bırak tamam mı?
Oye, abuelo, deja en paz al Sr. Struthers, ¿ sí?
Hey babalık. Buralara yolun mu düştü?
Hey, qué me cuentas abuelo, estás de paso?
Hey babalık, bu boktan şeyi Noel'den önce çekecek misin?
Hey, viejo, podrías mover esa mierda antes de navidad?
- Hey babalık.
Hola Papi.
- Hey babalık, dava nasıl gidiyor?
¿ Hola, como va el caso?
Hey babalık, yulâf fişeklesene.
Eh, viejo, pásame el queso.
Hey babalık! Karambole oynadın! Bir meyve suyu içte kendine gel!
Hey Papá, jugar carom, beber jugo, ¡ esa es la buena vida!
Hey babalık baksana büyük kardeşim, sanırım sol tarafa da bir delik açacağım.
Hey viejo... Escucha hermano, creo que debería abrirme otro agujero en la izquierda... sería genial.
Hey babalık, şu vergi iadesi geldi mi?
¡ Hola, viejo! ¿ Ha llegado la devolución de Hacienda?
Hey babalık! Şu parayı Dallasa yatır.
Apuéstame esto a Dallas.
Hey babalık, uyku zamanın gelmiş.
Hey, abuelo, creo que es hora de ir a la cama.
Hey, babalık...
Sabes viejo,
Hey, babalık!
¡ Eh, Pop!
Hey, neşelen babalık.
Deprisa, abuelo.
Hey, babalık!
¡ Oye, Pop!
Hey, babalık, Sam Bowden nerede takılıyor?
Oiga, amigo, ¿ dónde suele estar Sam Bowden?
Hey, babalık.
Eh, abuelo.
Hey dur bir dakika. Şaka yapmayı bırak, babalık.
Oye... no es momento de bromas, abuelo.
İtmesene, babalık.
Hey, no empuje abuelo.
Hey, beklesene. Hey, babalık bekle biraz.
Espere, Oiga,
- Hey, babalık, n'aber?
¿ Qué pasa, hermano?
Hey, işte babalık Ryan.
Él es Pa Ryan.
Hey, babalık.
Oiga, abuelo.
Hey, o kadar önemli değil babalık.
Hey, no te preocupes, Pa.
Hey, çak bakalım babalık.
Choca esos cinco.
- Hey babalık!
- Hey, poppy.
- Hey babalık...
¡ Soy tu Papi!
- Hey, babalık!
- ¡ Eh, papi!
Hey, babalık, emeklilik yıllarını geçirecek daha iyi bir yer bulamadın mı?
Abuelo, ¿ no tienes mejor forma de pasar tu vejez?
Hey, babalık!
¡ Oye, carcamal!
Hey, babalık!
¡ Yoo-hoo, Abuelo!
Hey, Babalık.
Hey, Pops.
Hey, eve hoşgeldin babalık.
Hey, bienvenido a casa, viejo.
Hey, bu ne sevgi gösterisi babalık. Biraz kaçırmışsın.
Te quedó un poco.
Hey, babalık, seni koruyan var mı?
Viejales, ¿ estás sindicado?
- N'aber babalık? - Hey.
- Hola, calabaza.
Hey, babalık, uyansana.
[Riendo] Hey, papá. Despierta.
Bak, Babalık şurada.
Hey, hay corridas.
Ama, hey... Gerçekten çok iyi oynadın, babalık.
Pero, oiga... jugó muy bien, abuelo.
- Hey, buna babalık diyorlar.
- Eso se llama ser padre.
Hey, babalık, buraya gel.
Hola, cariño, ven aquí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]