Himmler traduction Espagnol
360 traduction parallèle
Heinrich Himmler, Reich lideri-SS, SS'in geçiş törenine öncülük ediyor
Heinrich Himmler, Reichsführer-SS, encabezando el desfile de las SS
Reich lideri-SS Heimlich Himmler Führer'i selamlıyor
El Leibstandarte-SSAdolfHitler ( Regimiento SS Guardia Personal de Hitler ) Heimlich Himmler, Reichsführer-SS saluda al Führer
Himmler ve Hitler Leibstandarte'yi selamlıyor, Führer'in özel muhafız alayı
Himmler y Hitler devuelven el saludo al regimiento Leibstandarte-SSAdolfHitler
Peki etrafındaki diğer ileri gelenleri? Senden hoşlanmayan Himmler, Bormann gibiler?
¿ Y los que le rodean que están contra usted, Himmler, Bormann y ese grupo?
Dostumuz Himmler'in bu odayı dinlemek için sebebi mi olmalı?
¿ Necesita Himmler razones para colocarlos?
Ama Ribbentrop, Kaltenbrunner'in hata yaptığını öğrenirse ve Goebbels, Ribbentrop'un bunu öğrendiğini öğrenirse ve Himmler, Goebbels'in bunu öğrendiğini öğrenirse...
Si Ribbentrop sabe que Kaltenbrunner cometió un error si Goebbels lo sabe de Ribbentrop y si Himmler lo sabe de Goebbels...
Himmler'in nadir bitkileri yetiştirdiği seralar.
Invernaderos donde Himmler cultivaba plantas raras.
Himmler ziyarette bulunuyor.
Himmler hace una visita al lugar.
Üretim işlerine bakmayı teknisyenlerine havale eden Himmler imha etme üzerine yoğunlaşıyor.
Dejando los aspectos productivos a sus técnicos, Himmler se concentraba en el aniquilamiento.
Himmler'e bir rapor gönderecekler.
Va a mandar un informe a Himmler.
Himmler biliyordu.
Fue Himmler.
Yine Himmler kadın ve kızların askerlere hayır diyemeyeceğine dair çok ayrıntılı bir emir hazırladı.
Hitler promulgó también un mandato que invitaba a las chicas a no rechazar a los soldados.
Gestapo'nun şefi Himmler de sırada. Şimdi başardı.
También Himmler, jefe de la Gestapo, espera su turno.
Elimde mükemmel mal olmadığından, Sadece orta kalitede mal gönderebildim. " Fakat Himmler'e göre :
Los lager de Maidanek, Auschwitz y Treblinka eran una base de adiestramiento para los campos de exterminio que Himmler quería construir en los Urales.
Yardımcı Bakan Himmler son zamanlarda Louvre'da çok değerli bir goblen olduğunu öğrendi.
Reichminister Himmler se ha enterado... de que el Louvre tiene un tapiz muy valioso.
Çok yakında liderimin, Goering'in, Goelbbel'ın ve Himmler'in yanında olacağım.
Pronto estaré con mein Führer. ¡ Y Göring! ¡ Y Goebbels!
Geliyorum, çocuklar!
¡ Y Himmler! ¡ Ya voy, chicos!
Binbaşı Bernd Himmler.
Comandante Bernd Himmler.
Ona Himmler'in kardeşi olduğumu söyledim.
Le dije que era hermano de Himmler.
Gizli bir raporun birisine gönderilmesiyle aynı tarih.
Es la fecha de un informe secreto enviado, adivine a quién : ¡ Al Sr. Himmler!
Bugün, S.S.'in generali ve güvenlik şefi Bay Heydrich Bay Oberg'i işgal altındaki bölgede resmi olarak yeni görevine yerleştirmek üzere polis ve S.S. amiri Bay Himmler tarafından Paris'e gönderildi.
Hoy el Sr. Heydrich, general de las S.S. y cabeza de la seguridad, fue enviado a París por el Sr. Himmler, jefe de las the S.S. y la policía, para instalar oficialmente al Sr. Oberg en su nuevo puesto en el territorio ocupado.
Çünkü bu sahne Yargıç Himmler tarafından çekildi. Sen de öyle düşünmüyor musun, Rosa?
Yo digo que no, Rosa... porque a Yves le ha puesto en escena... el juez Himmler.
Bu yüzden Kunstler, diğer sanıkların mahkemeye X'e bir doğum günü pastası getirmeleri için yargıcın iznini istedi.
Invocando este hecho, Kunstler pidió permiso al juez Himmler... para que los otros acusados... le llevaran a X una tarta de cumpleaños a la audiencia.
Himmler doğum günü pastası getirilmesine müsaade etmeyeceğini söyledi.
Himmler dijo que no dejaría que nadie diese a nadie una tarta de cumpleaños.
- Himmler, söylemek isterim ki...
-... ese cerdo cabrón de juez-poli.
- "Yargıç Himmler" size!
- Soy el presidente juez Himmler.
Son tanığım, "Sekizlinin davası" olarak bilinen davayı düzenlemek amacıyla hükümet tarafından tayin edilen Chicago Mahkemesi Kurulu Başkanı Yargıç Ernest Adolf Himmler.
Mi último testigo es el juez Ernst Adolf Himmler... Presidente Director General del Tribunal de Chicago... encargado por el Gobierno... de poner en escena el proceso llamado...
Cüce Himmler bize karşı çok acımasız olmayacak.
El pequeño juez Himmler no será malo.
... Göring, Himmler ve İtalyan Mussolini toplanmışlar.
Göering, Himmler y Mussolini de Italia también estaban.
SS şefi Heinrich Himmler, acımasız ve yakışıklı yardımcısı Heydrich ile birlikte.
Heinrich Himmler, el señor de las SS Reinhard Heydrich, su terrible y apuesto lugar teniente.
O, önemli bir bilgindi.
Un sabio, amigo de Himmler.
"Bu yarı resmi görüşmelerin... "... Reichführer Heinrich Himmler tarfından başlatıldığı sanılmaktadır.
Las negociaciones, aparentemente no autorizadas, fueron iniciadas por el Reichsführer Heinrich Himmler.
O, Himmler!
Es Himmler.
Himmler bile.
Himmler también.
Uyuşturucu müptelası Goering'e hiç şaşırmam. Ama, Himmler... Cesur ve sadık Heinrich!
¡ El drogado de Goering no me molestó, pero Himmler, mi fiel Heinrich!
Neden Himmler?
¿ Por qué Himmler?
Onun, Himmler'in suç ortağı olduğundan eminim.
Estoy seguro que estaba aliado con Himmler.
Himmler'le işbirliği yapıyor.
Conspiró con Himmler.
Karargaha vardığınızda, Himmler'i oda hapsine alın.
En cuanto lleguen al Cuartel General, deben arrestar a Himmler.
Himmler, 1936'da Kral Henry önünde konuşmasını yapıyor.
"Himmler pronuncia su discurso... " sobre Henry l'Oiseleur en 1936. "
O, Heinrich Himmler'di.
Él es Heinrich Himmler.
Himmler, Nazi felsefesinin, politik ve ırkî yaklaşımını rafine eden kişiydi.
Himmler es que refina la filosofía del nazismo, sus ideas sobre la política y sobre la raza.
Kendimi ikna ettim ve tabiri caizse, SS'in kaderine ortak olarak Himmler'in yaveri oldum.
Así que me dejé persuadir y por lo tanto, si se quiere, Vine por el destino a la SS para ser el ayudante de Himmler.
Himmler'in, SS için tasavvur ettiği şeyler kökünü efsanevi geçmişinden alıyordu. Eski bir kültür olan Aryan Almanyası'ndan.
( narrador ) el sueño de Himmler por su guardia de élite tenía sus raíces en el pasado mítico, en la cultura de un viejo, Alemania aria.
Himmler bir hayâli gerçekleştirmek üzere yola çıktı.
( traductor ) Himmler había establecido para lograr un sueño.
Başlarında Himmler oldukça, ırksal anlamda bir Avrupa süper gücü yaratabilirlerdi.
Con Himmler a la cabeza, que lo harían crear una Europa racialmente superiores.
Himmler onlardan çok ders çıkarmıştı : Hiyerarşi, seçicilik, liderlik ve cezalandırma.
Y Himmler había tomado mucho de esta - la jerarquía, la selección y el liderazgo estricto, y los castigos.
Himmler, ölene dek sâdık kalınacak, bağlılık yeminini dayatıyordu.
( narrador ) propio Himmler se cobra el juramento de obediencia hasta la muerte.
Ağustos 1941'de Himmler, Minsk yakınlarındaki bir toplama merkezini ziyaret etti.
( narrador ) En agosto de 1941, Himmler visitó un centro de concentración cerca de Minsk.
Heinrich Himmler, Reich führeri-SS, Alman Polis Şefi Hitler ve Viktor Lutze, Stabchef-SA
Heinrich Himmler Reichsführer-SS y Jefe de la Gestapo,
İlk olarak gestapo şefi Himmler başladı, ellerini burada tutmaya.
El primero fue Himmler, jefe de la Gestapo.