Hl traduction Espagnol
48 traduction parallèle
YENI BASLAYAN ILAVE AT Hl HAT
PARTICIPANTES NUEVOS CHISTERA
Orkları gördüğü yerde mıhlıyor... onlara geçiş izni veren Solucandil'in emirlerine karşı geliyor.
Persigue a los Orcos donde los encuentre desafiando sus órdenes de dejarlos pasar.
İşte ancak beş damla düşürebildin. Vay senin Şıhlığına.
Solo pudiste hacer que cayeran cinco gotas.
Hangi dosya adı altında kaydettin? - H-L-1.
HL.1.
Çekil Voltaire, gölgelere geri dön H.L. Mencken, kasabada yeni bir çocuk var.
Quítate Voltaire. Retrocede a las sombras HL Mencken. Hay un nuevo chico en la ciudad.
- Hl-8 sistem. Yanılmıyorsam.
Eso es sistema "Hi8", creo.
Yere mıhlıyoruz gibi gözüküyor.
Creo que trabajaré con el Sr. Powell.
Yere mıhlıyoruz gibi gözüküyor.
Parece que ahora estoy a la par con el Sr. Powell.
- HL Mencken demiş ki :
H.L. Mencken dijo...
Az az pıhlıyordu. Hemen onun son nefeslerini aldığını fark ettim.
Y al instante me di cuenta de que era su último aliento.
Türk Sil @ hlı Birlikleri bu sabah hicbir gerekceleri olmaksızın bildiride bulunmadan çıkartma yaparak Kıbrıs adasını işgal etti.
Esta mañana las tropas turcas, sin ningún motivo... sin advertencia, invadieron la isla de Cyprus.
Kıbrıs'taki sil @ hlı birlikler işgali geri puskurtmek icin mucadele ediyor...
Todas las fuerzas en Cyprus están luchando contra la invasión.
Hareket eden her şeyi anında mıhlıyorlar.
Disparan a todo lo que se mueve.
Sokak ortasında güpegündüz adam mıhlıyorsunuz. O b... an na'ber?
¿ Qué hay con eso?
Vagonlar zıhlı ve Antiterör Güvenlik Takımı tarafından korunuyor.
Está blindado y protegido por el Equipo Antiterrorista de la Marina.
Önce ben konuşuyordum ve ardından Stuart ayağa kalkıp izleyenleri hayat hikayesiyle yerine mıhlıyordu.
El Sr. Stuart Clive Shorter. Yo hablaba primero, y luego se levantaba Stuart y hacía que el público se cayera de la silla con la historia de su propia vida.
Çedar peyniri, değil mi. Yani, Be-Beni... mıhlıyor adeta.
Quiero decir, yo - yo puedo... atarme.
- I-C-E.
Hl-E-LO.
Taki bize kazık atıp zıhlı bir araç soygununda 2 görevliyi öldürene kadar.
Hasta que nos jodió y se cargó a dos guardias en un atraco a un furgón blindado.
Onu yere mıhlıyor.
Quiere subirse encima.
Neden ıh-ıhlıyorsun?
¿ Por qué lo has dicho?
Tamam
HL. - ¿ Qué?
Onu şu an senin yarış arabası yatağında mıhlıyor olabilir.
Puede que él esté acostándose con ella ahora en tu cama de auto.
Efendim, zıhlı bir birlik bölgeyi kuşattı.
Señor, el ejército ha acordonado la zona.
Doku içi Hücre Uyarıcı Hormonu, Lüteinleyici hormonun erkek karşılığıdır.
ICSH es el equivalente masculino de HL.
Yerine mıhlı mı bu aletler?
¿ Tus herramientas están pegadas al suelo?
Bu H.L. Mencken'in sözü.
Esas son, de hecho, palabras de HL Mencken, pero...
HL sarjör.
Con gancho HL.
Benden duymadınız, çünkü ispiyoncuları mıhlıyorlar.
No lo has oído de mi porque los soplones consiguen puntadas.
Üzgünüm Dean biz o kelimeyi burada kullanmıyoruz.
Lo siento, Dean, pero no usamos el término "HL" por aquí.
G-kuvveti bizi yerimize mıhlıyor.
La fuerza de gravedad nos sujeta al suelo.
Önce evim, sonra garajınız... bugün her şeyi mıhlıyorlar.
Mi casa, vuestro garaje, están atacando todo hoy.
Kafasından mıhlıyorum.
Herido de bala en la cabeza.
Onu mıhlıyacağım.
Me voy a fumar.
Citadel'in HL-7 testini hatırlıyorum yıllar önce çok gizli yetkiler için girmiştik.
Recuerdo los test HL-7 de Citadel cuando vinimos a por la acreditación de seguridad más alta hace años.
- HL-7 testi. Oturun lütfen.
El test HL-7.
Pekâlâ Bay Michaels HL-7 testini pek sevmiyor musunuz? Bıktınız mı?
Entonces Sr. Michaels,
Bence HL-7 bir şaka.
Personalmente, creo que el HL-7 es una broma.
Citadel'in bize yaptığı HL-7 testi...
El test HL-7 que nos hicieron en Citadel...
İnsan kendi HL-7 testinden kaç alır diye düşünüyor, değil mi?
Te hace preguntarte si sacaría sobresaliente en su propio HL-7, ¿ verdad?
HL-7 sonuçlanma göre narkotiğe ihanet etme ihtimalin yüzde birden az. Yaparsan da bunu aşk için yaparsın.
Sus resultados en el HL-7 me indicaron que había menos de un uno por ciento de posibilidades de que traicionase a la DEA y si lo hiciera, sería por amor.
HL-7 sizin eninde sonunda L.A. Polisine ihanet edeceğinizi söyledi.
El HL-7 predijo que traicionaría a la policía de Los Ángeles en algún momento.
HL-7 sonuçların çok aydınlatıcıydı.
Sus resultados en el HL-7 fueron los más reveladores.
HL-7 protokolünü kandırmak imkânsızdır.
Es imposible engañar al protocolo HL-7.
Bunca yıldır bu aptal testi yapıp da acaba HL nedir diye sormaman çok ilginç.
Interesante que haya estado haciendo esa estúpida prueba todos estos años y nunca se haya preguntado qué significan las siglas HL.
- HL Mencken de Baltimorelu.
HL Mencken es de Baltimore.
- HL-7'de başarılı oldunuz.
Su HL-7 ha sido sobresaliente.