Hobby traduction Espagnol
734 traduction parallèle
- Ayrıca hobim.
- También es mi hobby.
Bence, pahalı bir hobi.
Es un hobby caro.
Sizinle böyle kişisel bir konuyu konuşmamı mazur görürsünüz umarım. Ancak, Henry'nin hobisine bu kadar çok zaman ayırarak diğer faydalı etkinliklere hiç vaktinin kalmaması bana endişe veriyor.
Espero que me perdone que le hable de algo personal... pero me preocupa que Henry dedique tanto tiempo a su hobby... que casi no le queda nada para ninguna otra actividad útil.
Sanırım buna hobi denebilir.
Diría que era una especie de "hobby".
Keşke seni bir hobi edinmenin güzel bir şey olduğu konusunda...
Me gustaría poder convencerte de que un hobby es algo estupendo.
Benim hobim ise spor karşılaşmaları.
Mi hobby han sido siempre las noticias deportivas.
- Bir hobi diyelim, erkekler için...
- Un hobby... -... para hombres. ¿ Cerramos?
- Bu onun hobisiydi.
- No, era su hobby.
Bu ilginç bir hobi.
Es un hobby interesante.
Senin hobin ne?
¿ Cuál es su hobby?
- Hobim, gerçekten.
- La verdad es un hobby para mí.
Güzel bir hobi, Sam.
- Es un lindo hobby, Sam.
Çoğu evli adam hobi bulur.
Casi todos los casados tienen un hobby.
- Bu onun hâlâ hobisi mi?
- ¿ Es todavía su hobby?
Boş zamanımı değerlendiriyorum.
Estoy entregado a un hobby.
Bu bir gazete değil, bir hobi!
¡ Eso no es un periódico, es un hobby!
- Bir uğraş bul dostum. Ne olursa.
- Búscate un hobby, amigo.
Hobim bir şeyleri doldurmak.
Mi hobby es disecar.
Tuhaf bir hobi.
Es un hobby raro.
- Bir erkeğin hobisi olmalı.
- Todo el mundo necesita un hobby.
Hobiden de öte bir şey.
Es más que un hobby.
Hobi vakit geçirmek için yapılır, tüm vaktini doldurmaz.
Un hobby se supone que hace pasar el tiempo, no lo llena.
Jeoloji Strangways'in hobisi miydi?
¿ Es la geología un hobby de Strangways?
Hobiniz var mı?
¿ Tienes algún hobby?
Ben gençken şarkı söylemeyi çok severdim. Benim için bir tutku, bir hobiydi.
Cuando era joven me gustaba cantar, era una pasión, un hobby.
Onun da hobileri var mı?
Su hobby.
- Hobisi mi?
¿ Su hobby?
Çok iyi bir aşçıyımdır. Hobi niyetine.
Soy una excelente cocinera es mi hobby.
Sırf hobi için öldürmüyorum.
No mato por hobby, como usted.
Adrian onu bir boş zaman uğraşı gibi işletti,
Para Adrian era un hobby y Ric lo resentía.
Kızlık bozmak gibi bir hobim var işte.
Mi hobby es desflorar vírgenes.
Onlar benim hayvanlarım.
Las artes marciales son mi hobby.
Özel yönetmenler ve bazı karanlık adamlarla çalışmak hobilerin arasında sanırım.
Deberías tocó el tema con Editores privados o los hombres sin escrúpulos para tu hobby privado.
Benim bir hobim olmuştu.
Era un pequeño hobby mío.
Hiçbir şey değilse de hobi olarak görülebilirler.
¡ Como hobby, si no más!
Bu da benim hobim işte.
¡ Es un hobby!
Keşke sizinki gibi bir merakım olsaydı.
Ya me gustaría tener un hobby.
Denizde tarım yapılabilecek ve açlıktan milyonları kurtaracak bir tasarıyı merak olarak adlandırmak güç olmalı.
A cultivar comida en el mar, lo que evitaría morir de hambre a millones de personas, difícilmente se le puede calificar como hobby.
Oh, kendime merak edecek bir şey buldum.
He encontrado mi propio hobby.
Bale grubum benim için bir hobiden öteye geçmedi.
- Mi conjunto de ballet es sólo un hobby para mi.
Bu bir hobi mi, yoksa profesyonel hayvan celladı mısın?
¿ Haces eso como hobby o eres un verdugo profesional de animales?
- Bir dakika. Bir hobiniz var mı?
- Un momento. ¿ Tiene algún hobby?
Bu benim hobim.
Es un hobby.
Evet, sizin küçük hobiniz sağolsun, artık, uh, katilin kimliğini biliyoruz. Mikis Kalenda, bir yunan.
Sí, gracias a su hobby, ahora conocemos la identidad del desgarrador, Mikis Kalenda, un griego.
Her erkeğin bir hobiye ihtiyacı vardır, değil mi?
Cada tipo requiere un hobby, verdad?
Kendine hobi buldu, hepsi bu.
Que tiene un hobby, eso es todo.
Hobin yelkencilik, en sevdiğin yemek Çin yemeği.
Su hobby es Salling, comida favorita es el chino.
- Sizin de hobileriniz var mı?
- ¿ Algún Hobby?
Merak işte.
Es un hobby.
Benim demek istediğim, benim için geçim kaynağı olan şey onun için eğlence arayan insanlara özgü bir hobi.
Lo que para mí es un medio de vida, para él es un simple hobby de dilettante.
Birkaç notunu alıp gideceğim.
El porno es nuestro hobby.