English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ H ] / Horizon

Horizon traduction Espagnol

209 traduction parallèle
Capra'nın bu filmi 1937 Martında ilk gösterildiğinde toplam süresi 132 dakikaydı.
Cuando LOST HORIZON de Frank Capra se estrenó en marzo de 1937, tenía una duración de 132 minutos.
Bu filmin restorasyonu, 1973 yılında, Amerikan Film Enstitüsü'nün dünyanın dört bir yanındaki arşivleri tarayıp, filmin elimizde kalan tüm versiyonlarını belirlemesiyle başladı.
LOST HORIZON se empezó a restaurar en 1973. El American Film Institute buscó exhaustivamente en archivos de todo el mundo para identificar las versiones existentes.
Peki, Mavi Ufuk apartmanlarïnda oturuyorum.
Vivo en los Apartamentos Blue Horizon.
Merhaba. Horizon ile aynı ekipmana mı sahipsiniz? Evet.
Hola. ¿ Pertenece a la misma unidad que la Horizon?
Maalesef, Horizon gezegeninizi terk ettikten kısa süre sonra kayboldu.
Sí. Por desgracia, la Horizon se perdió poco después de abandonar su planeta.
Horizon burayı 100 yıl önce terk etti.
La Horizon salió de aquí hace 100 años.
Horizon'la temas parazit engelleyici döneminden önce geldi.
El contacto con la Horizon tuvo lugar antes de comenzar la "no intervención".
Horizon varmadan önce acaba Iotian kültürü nasıldı ki?
¿ En qué fase estaba la civilización iotiana antes de llegar la Horizon?
Horizon raporları Iotianlıların zeki ve üstün taklit yetenekli olarak belirtiyor.
Los informes indican que los iotianos son inteligentes e imitadores.
Ama Horizon'un mürettebatı soğuk kanlı katiller değildi. Ne oldu?
Pero los de la Horizon no eran asesinos despiadados. ¿ Qué ha ocurrido?
Bu işte o kitap, diğer gemi bırakmıştı.
Lo dejó aquí la otra nave. La Horizon.
Horizon. Kaptan.
Esta es la contaminación, capitán.
Eğer bu toplum Horizon'un etkisiyle bozulduysa, bundan Federasyon sorumlu ve biz bunu çözmeliyiz.
Si se viniera abajo como resultado de la influencia de la Horizon, la Federación sería responsable y tendríamos que resolver la situación.
Onu 6 Horizon Drive'ye kadar izledim.
Lo seguí hasta 6 Horizon Drive.
Memuriyete başladığımda ilk arabam pembe bir Talbot Horizon'du.
Cuando entré en el servicio mi primer coche fue un Talbot Horizon rosa.
2040'TA UZAY ARAŞTIRMA GEMISI EVENT HORIZON GÜNEŞ SİSTEMİNİN SINIRLARINI ARAŞTIRMAK İÇİN FIRLATILDI.
SE LANZA LA NAVE DE INVESTIGACIÓN "EVENT HORIZON"... PARA EXPLORAR LOS CONFINES DEL SISTEMA SOLAR.
Bu mesajın kaynağı Event Horizon olarak tespit edildi.
La fuente de esa transmisión ha sido identificada... como el Event Horizon.
Event Horizon kamuoyuna uzay araştırma gemisi olarak tanıtılmıştı.
Habrán escuchado que el Event Horizon era una nave de investigación.
Event Horizon, ışık hızını aşan bir uzay gemisi yaratmak isteyen hükümetin gizli bir projesiydi.
Event Horizon era un proyecto secreto del gobierno... para crear una nave espacial capaz de volar más rápido que la luz.
Ufuk çizgisini geçiyoruz.
Cruzando el Horizon.
Event Horizon'un seyir ışığına kilitlendik.
Seguimos el rumbo de navegación del Event Horizon.
U.S.A.C. Gemisi Lewis Clark'tan Event Horizon'a.
Aquí Lewis Clark de U.S.A.C... llamando al Event Horizon.
Event Horizon, beni duyuyor musunuz?
Event Horizon, ¿ me escucha?
- Bizi duyuyor musunuz?
¿ Hay alguien? - Event Horizon, ¿ me escucha?
- Event Horizon'a kilitlendik.
- Anclados en el Event Horizon.
Kordondan geçiyoruz ve gemiye yaklaşıyoruz.
Estamos cruzando el cordón... y aproximándonos al Event Horizon.
- Peki ya Event Horizon?
- ¿ Y qué hay del Event Horizon? ¿ Qué?
- Mürettebatın hemen Event Horizon'a geçmesini istiyorum.
Quiero que todo el personal embarque en el Event Horizon inmediatamente.
Event Horizon'da karbondioksit filtreleri bozuk.
Y los filtros de CO2 están destrozados.
Ama Event Horizon bir günde oraya gidebilir.
Pero el Event Horizon podría llegar en un solo día.
Justin sizin kapınızın içine çekildiyse Event Horizon'ın gittiği her yere gitmiş demektir.
Entonces, si Justin fue absorbido por la puerta de acceso... ha estado donde estuvo el Event Horizon.
Starck, Event Horizon'ın bilgisayarından dosyaları indir.
Starck, archive los datos del ordenador del Event Horizon.
Lewis Clark güvenli bir mesafeye ulaştığında Event Horizon'a, geminin buharlaştığından emin olana dek füze fırlatacağım.
Nos iremos en el Lewis Clark a una distancia segura... y destruiremos el Event Horizon con misiles... hasta que sea vaporizada.
Event Horizon'ı yıldızlara ulaşmak için yaptım ama o çok daha uzaklara gitti.
Fabriqué el Event Horizon para alcanzar las estrellas... pero ha llegado todavía mucho más lejos.
Event Horizon'ın enkazına yaklaşıyoruz.
Nos acercamos a los restos del Event Horizon.
Houston, burası Horizon.
Houston, Horizonte.
Devam et, Horizon.
Adelante, Horizonte.
Houston, Horizon.
Houston, Horizonte.
- Horizon, alana yaklaşmak için bekle.
- Horizonte, esté preparado.
Horizon Tamir ekibim çalışmaya hazır.
Tengo equipos de reparación esperando.
Demek, Horizon'daydın.
¿ Así que usted estaba en el'Horizonte'?
Kız kardeşim ve kocası hala Horizon da... ama babamın bir süre sonra görevi devralmamı beklediğine eminim.
Aún tienen a mi hermana y su marido a bordo del'Horizonte'. Pero yo sé que mi padre esperaba que yo tomara esa decisión.
Bunun yanı sıra, Horizon da oynamak için bir ışınlayıcı yoktu.
Además, el'Horizonte'no tenía transportadores con los que jugar.
Horizon da büyürken başına gelen her şeyle kendin ilgilenmek zorundaydın.
Cuando estaba creciendo en el'Horizonte', cualquier cosa que ocurriera a bordo, debía arreglarla uno mismo.
Horizon'na ne olacak aptallığınızın cezasını o mu çekecek?
¿ Y si el próximo es el'Horizonte'y ellos tienen que pagar el precio de su... terca estupidez?
Benden hoşlanmıyorsun çünkü Horizon'u yıldız filosu için terk ettim.
Tubos tres y cuatro de estribor. No le caigo bien porque dejé el'Horizonte'para unirme a la Flota Estelar.
- Horizon bilmemne...
" "¡ Algo del Horizonte!" "
- Horizon Hills mi?
- ¿ Colinas del Horizonte? - ¡ Sí!
Bak. Çarşamba akşamı Horizon Odası'nda Sinbad'lı Man of La Mancha varmış.
El miércoles actúa Simbad en El hombre de la Mancha.
There's a star on the horizon And it's burning like a flare
Hay una estrella en el horizonte Que arde como una llama
Horizon Hills denen bir yerde.
Está en un lugar llamado Colinas del Horizonte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]