Hull traduction Espagnol
215 traduction parallèle
Loca 3, Koltuk 2 Edgar Hull, fabrikatör Paul Hull'un biricik oğlu,
Palco 3, asiento 2 : Edgar Hull. hijo único del fabricante Paul Hull.
"İyi akşamlar, Bay Hull!"
- ¡ Buenas noches, señor Hull!
"Evet! Beni mutlaka tanıyorsunuzdur, Bay Hull!"
- ¡ Pues claro que me conoce, Sr. Hull!
" Kulübe gitmek mi istemiştiniz Bay Hull?
- Iba hacia el club, señor Hull...
"Hull deliler gibi kaybediyor..."
- Hull está perdiendo como un loco...
"Oyuna bu günlük ara vermenizi tavsiye edeceğim, Bay Hull."
- Señor Hull, le aconsejaría que dejara de jugar por hoy.
"Endişemi mazur görün. Bay Hull kulübünüzün misafiri ; " kasanın bir kaç tur daha bende kalmasına müsade ediniz! "
- Tengan en cuenta mi ingrata sensación como invitado de su club para con el señor Hull, y permítanme conservar la banca un par de rondas más.
" Bence çok fazla içmişsiniz, Bay Hull.
- Hull, ¡ me parece que has bebido demasiado!
"Doğrudan meselenin özüne ineceğim Bay Hull : " Bu gün itibarıyla, polislerin doğrudan koruması altında olduğunuzu... "... size söylemek üzere geldim. "
- Señor Hull : he venido a comunicarle que a partir de hoy está usted bajo la protección directa de la policía.
"On dakikadır, Hull ile birlikte olmanız gerekiyordu!"
- ¡ Hace diez minutos que deberías estar con Hull!
" Bir şey daha Bay Hull.
- Otra cosa, señor Hull :
"Bay Hull burada mı?"
- ¿ Está aquí el señor Hull?
Edgar Hull Bay Balling'e 150,000 Mark ( yazı ile yüz elli bin ) borçlu olduğumu teyit ediyorum.
Edgar Hirll Certifica que adeuda l señor Balling 150.000 marcos - ciento cincuenta mil.
Ödeme vadesi 21 KASIM öğleden sonra saat 4'e kadardır. E. Hull
Pagadero hasta el 21 de noviembre a las 4 horas de la tarde.
" Hull ortadan kaybolmalı!
- ¡ Hull tiene que desaparecer!
Saat tamı tamına 23 : 00'da,
Tienes que estar allí a las 11 en punto con Hull.
Hull ile orada ol ve Wenk'in de kesinlikle gelmemesini sağla!
Sobre todo, procura que Wenk no os acompañe.
"Hiç bir surette... "... Hull'u yalnız bırakma! "
¡ Pero tú no dejes solo a Hull, pase lo que pase!
"Hull."
- Hull...
"size bazı imtiyazlar ayarlayabilirdim!"
Si se decidiera a ayudarnos a aclarar el asesinato de Hull, podría conseguirle algunos privilegios.
Cordell Hull'un Jimtown'daki konuşmasından bahsediyorlar.
Dice que Gordell Hull ha pronunciado otro discurso en Jimtown.
- Hatırladığım kadarıyla Cord Hull, gençken de bunun peşindeydi.
Me acuerdo de Gordell Hull cuando no levantaba un palmo del suelo corriendo con la camisa fuera.
Ben Cordell Hull, Çavuş York, Tennessee'deki seçim bölgenizin temsilcisiyim.
Soy Cordell Hull, sargento York, representante gubernativo de su distrito. Mucho gusto en saludarle, Sr. Hull.
Temsilci Hull.
Representante Hull. Ah, sí, sí, ¿ están listas?
Bu gördüklerin itibariyle New York'u sevdin mi, Alvin?
¿ Le gusta Nueva York, o por lo menos, lo que ha visto? - Sr. Hull.
- Bay Hull? - Evet, Alvin?
- Diga, Alvin.
Bunu düşündüm, Bay Hull.
No hace falta, Sr. Hull.
Buna çok sevindim, Alvin.
- Lo haré con mucho gusto, Alvin. - Gracias, Sr. Hull.
İki tane Hamburg'ta, bir Rotterdam'da iki Antwerp'te, bir Hull'da, bir Stockholm, bir Kopenhag'ta ve üç tane de kuzey denizinde var.
Dos en Hamburgo, uno en Rotterdam, dos en Amberes, uno en Holt, uno en Estocolmo, uno en Copenhague,... y tres en el Mar del Norte.
CORDELL HULL A.B.D. Dışişleri Bakanı
CORDELL HULL Secretario de Estado
Tokyo, tahkikatlarımı görmezden geliyor ve Bakan Hull'un sunduğu uzlaşma önerilerine hala cevap vermedi.
Tokio ha ignorado mis peticiones, y sigue sin responder a las propuestas del Secretario Hull.
Bakan Hull ile olan randevumuzu bir saat ertelemek zorunda kalacağız.
La cita a la una con el Secretario Hull deberá aplazarse.
Sayın Büyükelçi, Bay Hull birazdan sizi görecek. Buyrun, oturun lütfen.
Embajador, el Sr. Hull les recibirá enseguida.
Bay Hull.
Sr. Hull...
Bay ve Bayan Watson. Ivy Cottage, Worplesdon Yolu, Hull'dan. Görünmemek için çok kurnaz bir yol seçmişler.
Los Watson han encontrado una forma muy astuta de no ser vistos.
Hull'dan Bay ve Bayan Watson görünmez olmak için çok kurnaz bir yol seçtiler.
El Sr. y la Sra. Watson, de Hull... eligieron una manera muy astuta de no ser vistos.
Bugün Keighley ve Hull Kingston Rovers arasındaki maçın önemli anları.
Es la hora de la liga de rugby... y de los mejores momentos del partido Keighley-Hull Kingston Rovers.
Gördüğünüz gibi Hull Kingston Rovers hayli önde.
Como ven, los Hull Rovers van ganando... y ahora hay una melé.
Alo, Bay Hull?
Hola, ¿ Sr. Hull?
ve Brian Hull ile konuşuyorsunuz.
Y mi nombre es Brian Hull.
- Ben Wilber Hull.
- Soy Wilber Hull.
Kendine iyi bak Hull.
Cuídate, Hull.
Benim adım Hull Barret.
Me llamo Hull Barret.
- Hoşça kal Hull.
- Hasta luego, Hull.
Bu sabah Hull'a yardım ettiğiniz için teşekkür ederim.
Le estamos muy agradecidos por lo de esta mañana.
Hull'la arkadaş oldular.
Se hizo amigo de Hull.
Hull'la evlenmek istiyor musun?
¿ Vas a ser feliz casada con Hull?
" Hull cinayetinin aydınlatılmasında bize yardımcı olsaydınız,
¿ Por qué se niega a hablar con tanta obstinación?
Sizinle tanıştığıma çok sevindim, Bay Hull.
Y este es el Sr. Harrison, miembro de la sociedad de Tennessee.
Siz ne yapardınız, Bay Hull?
¿ Qué haría usted, Sr. Hull?
- Gidip Hull'ı çağırayım.
- Iré por Hull.