Idam traduction Espagnol
5,208 traduction parallèle
Deny, ve sen bu öğleden sonra idam edileceksin.
Si lo niegas, te ejecutaremos esta misma tarde.
Kontes de Larroque suçlarini özgürce ve iskencesiz itiraf etmedikçe idam cezasinin uygulanmamasi Kral'in istegidir.
Es deseo del rey... que, a menos que la condesa de Larroque confiese sus crímenes libremente y sin tortura, se le perdone la sentencia de muerte.
Niye acele ediyoruz ki? - Neler oluyor? - idam cezasi degisti.
La sentencia de muerte fue desestimada.
İçlerinden yakalananlar yasayı ihlâl ettikleri için idam edilir diğerleri ise ormana kaçarak haydutvarî bir hayat sürerlerdi.
Los capturados eran ejecutados por violar la ley... mientras que otros huyeron a los bosques y vivían como bandidos.
Derhal idam edilecek. Artık endişelenmenize gerek yok.
Él será ejecutado de inmediato... no necesitará preocuparse nunca más.
Bul ve idam ile yargıla.
Entonces, condenelo a muerte.
Eğer yakalanırsan, idam edileceksin.
Si te agarran, serás ejecutado.
Edo zamanı gibi idam mı edecekler?
¿ Lo van a ejecutar como en la era Edo?
Shishio-sama idamını benim izlememi söyledi.
Shishio me dijo que vigilará que se estés siendo ejecutado.
Bakumatsu bölgesindeki bir çok insanın ölümüne sebebiyet verme nedeni ile zanlının idam edilmesi hükmüne varılmıştır.
Por sus crímenes. Kenshin recibirá pena de muerte. A causa de los asesinatos que cometió en la era Bakumatsu.
Günahların kadar idam edilmeyi hakediyorsun.
¡ Por sus pecados, merece ser ejecutado!
Babam idam edildiğinden beri Kralın Şehri'nde tutsak durumdaydım.
Desde que mi padre fue ejecutado quedé como rehén en Desembarco del Rey.
Seni idam ettiklerinde bana ne yaparlardı?
Si te hubieran ejecutado, ¿ qué habrían hecho conmigo?
Onları seni idam izin vermem.
Nunca dejaría que ellos que ejecutar.
Babasının idamından beri Arya Stark'ı gören olmadı.
Nadie ha visto a Arya Stark desde que decapitaron a su padre.
Tabi Kral'ın veya Fransa'nın kendi annesinin idamının yararına olacağını düşünüyorsanız?
A no ser que alguno de vosotros piense que el rey, o Francia, se beneficiaría de la ejecución de su propia madre.
Suikastınızın arkasındaki kişi hapiste ve idamı bekliyor.
El hombre detrás del ataque contra su vida... está bajo custodia, pendiente de ejecución.
Sizi uyariyorum, Kont Mellendorf idam edilirse isveç ve Prusya'daki dostlari ve ailesi buna kayitsiz kalmaz.
Os lo advierto, si el conde Mellendorf es ejecutado, sus amigos y familiares en Suecia y en Prusia no se quedarán de brazos cruzados.
Derhal idam edilmelidir.
Debería ser ejecutado sin demora.
Kellen benimkinden önce idam kütügünde olacak.
Rodará tu cabeza antes que la mía.
Daha çok, bizi idam mangasına alırlar.
Parece mas bien, que nos pusieron frente a un pelotón de fusilamiento.
Ki bunun anlamı idam cezasıdır.
Significa "pena de muerte".
Lu idam edilmedi.
Lu no fue ejecutado.
O idam edilmedi.
No fue ejecutado.
Albert Knickerbocker Aloysius Yılan- - birçok hırsızlık suçundan dolayı tutuklandı ve belki de... tartışmalı bir tüzük altında idam edilecek.
Albert Knickerbocker Aloysius Snake... ha sido arrestado por una serie de robos y puede ser condenado a muerte por una controvertida ley.
Adamın idam tarzı vurulduğunu gördüm.
He visto morir a tipos ejecutados.
Bırakalım da elimdeki mahkumlardan hangisinin idam edileceğine halk karar versin.
Que el pueblo decida cuál de los prisioneros detenidos será ejecutado.
Karışımını onlara ulaştırmayı başaramazsak hepimiz idam ediliriz.
Si fallamos al desperdigar tu brebaje, todos seremos ejecutados.
Bu iyi bir idam planıydı.
Este fue un plan bien ejecutado.
Jack'in idamına geçerlilik kazandırmak için.
Para darle validez a su ejecución.
Şeyi bilir misin... Boğarak idamı?
- Ya sabes, un garrote.
Yakalanırsam zaten idam edileceğim. Bu yüzden daha yukarı nişan alsan iyi olur!
¡ Tengo pena de muerte, así que intenta más alto!
Sayfa ailelere gelen yüzlerce linç, idam, silahlı saldırı tehdidi ve Müslüman karşıtı mesajlar yerine suç kanıtı olarak görüldü.
Visto como prueba de culpabilidad en vez de cientos de amenazas... de linchamiento público, decapitaciones y balas en la cabeza... de miembros de la familia, así como mensajes antimusulmanes.
Eğer göl fırtına esnasında taşarsa, hepimizi elektrikle idam ederler.
Si el lago se desborda con la tormenta, nos electrocutamos todos.
Abbott West Livingston idam birimine Cruz ile konuşup olayı biraz aydınlatabilmek için gitti.
Abbot ha ido a la unidad del corredor de la muerte de West Livingston para hablar con Cruz, para ver si él puede darnos algo de luz en este caso.
Cruz üç gün içinde idam edilecek.
Cruz está sentenciado para ser ejecutado en tres días.
Bu da demektir ki, önümüzdeki bir kaç günde, Texas eyaletinde masum bir adam idam edilecek.
Lo que significa que en los próximos días, el estado de Texas va a ejecutar a un hombre inocente.
Acele etmeliyiz, eğer bulamazsak Cruz 50 saat içinde idam edilecek.
Y dado que van a ejecutar a Cruz dentro de unas... 50 horas, deberíamos darnos prisa.
14 saat içinde, Luis Cruz senin işlediğin bir cinayet yüzünden idam edilecek.
En 14 horas, Luiz Cruz va a ser ejecutado por un crimen que usted cometió.
Cruz idam edildiğinde davanın kapanacağı kesin.
Y fue muy claro que una vez que ejecuten a Cruz, el caso está cerrado.
Polis adamı bulmadan önce gırtlağı bir kulağından diğerine kadar kesilmişti. Hem de kendi eliyle. İdam sehpasından kurtulmak için yapmıştı bunu.
Antes de que la policía lo hallara, fue encontrado con la garganta abierta de oreja a oreja por su propia mano, evitando así la horca que seguramente lo esperaba.
- İdam edilecek.
- Será ejecutado.
İdam cezası yerine ömür boyu sürgün edildin!
¡ Estás desterrada de por vida bajo pena de muerte!
İdam için, muhtemelen basit bir yöntem kullandılar.
Para la ejecución probablemente usaron un simple interruptor de palanca.
İdam makinesi ayarlanmış.
La máquina de la ejecución estaba arreglada.
Rezil biri olduğum ve Randy'nin de ordu tarihinin en berbat askeri olduğu için özür dilerim! Hey! İdam sehpası geliyor, ana kuzusu!
Bueno, lamento que sea un gran desastre y que Randy se convirtiera en el peor soldado en la historia del ejército! ¡ Se acerca la gran guillotina, hermano!
İdam cezası verecekler, ve Danton'da yargıcın ceplerinde olduklarını söyledi.
Quieren la pena de muerte, y Danton dijo que tienen al juez en el bolsillo.
İdam edildi!
¡ Lo ejecutaron!
- İdam edilmesini istiyorlar.
Ellos lo quieren muerto.
İdam sehpası.
Es para ejecutarnos.
Bölge savcısı ile konuşacağım. İdam yerine yaklaşık 20 yıl yatacaksın. Pekala.
Voy a hablar con el fiscal... y ver que consiga 20 años en lugar de vida.