Imax traduction Espagnol
59 traduction parallèle
Everest'in zirvesine çıkmayı başarırsa Araceli, tarihte bunu yapan ilk İspanyol kadın olacak.
Si IMAX llega a lo alto del Everest, Araceli será la primera española en subir a la cima.
— IMAX gibi olurdu, adamım.
¡ Si, pero eso seria como una I-Max!
Biz... I MAX'ı izleyecektik.
- Vamos a ver la de IMAX...
Sorabilir miyim, bu IMAX'te ne kadar büyük gözüküyor?
¿ Puedes preguntarle, cuán grande es la mirada de IMA?
IMAX ekranında bu dev bir kova patlamış mısır gibi mi gözüküyor?
¿ Hacer mirar con un paquete de palomitas en la pantalla de IMA?
Ross, gelgitler hakkında bir yeni IMAX filmi çıkmış, gitmek ister misin?
Oye, Ross. ¿ Quieres ver el nuevo aparato para ver películas?
Güvenilir berraklığıyla IMAX kamerasının bunu yapmak için en iyi yol olduğunu biliyorduk.
Sabíamos que las cámaras IMAX, con su increíble nitidez, sería la forma más adecuada de hacer esto.
Şu model ev meselesi var, Tijuana olayı. Sonra Imax sinemasındaki Range Rover faciası var.
Bueno, está lo de la casa modelo, lo de Tijuana y una historia con el Range Rover en el I-MAX.
IMAX'te bir köpek balığı filmi var. Tabi istediğin buysa.
Hay una película de tiburones en el IMAX, si eso es lo que prefieres.
Benim Imax deneyimi dediğim küçük şey hakkında ne hissediyorsun.
¿ Qué piensas sobre una pequeña cosa a la que me gusta llamar la Experiencia Imax?
Imax'e iki biletim var Donnie.
Tengo dos entradas para el Imax, Donnie.
Yani, bunlar Imax sinemasının otoparkında oldu öyle mi?
Así que, ¿ todo esto pasó en el parking de los cines Imax?
Kabul ediyorum. Springfield Imax Sineması.
CINE IMAX DE SPRINGFIELD LOS HOYOS NATURALES MÁS GRANDES
Comicon'a veya IMAX'e gidiyorum diyemez miydim?
Podría haberte dicho que iba a una convención de comics o a ver una película en el IMAX o cualquier cosa que tuviese a mano.
IMAX'e hiç gitmediğini biliyordum. Sende.
Se que tú nunca irías a ver una película en el IMAX.
Neden IMAX sinemasına gidip göçeden kuşlarla ilgili film izlemiyoruz?
¿ Por qué no vamos simplemente a los cines Imax y vemos una película sobre aves migratorias?
IMAX mi Anna?
¿ Sabes Anna?
Aslında seni bu seferliğine IMAX'e götürdüm.
Bueno, en realidad los llevé al IMAX una vez.
Bir dakika, bir dakika bekle. Max!
Un momento... iMax!
IMAX'te filme ne dersin?
¿ Una película de Imax?
Evet British Museum'a, sonra da Rolling Stones'la ilgili bir üç boyutlu film için IMAX'e gittik.
- Fuimos un rato al Museo Británico Y luego al IMAX a ver una peli en 3D sobre los Rolling Stones
Kitaplar gelişmemişliği Imax ile gösterebildiğinden beri Cape Canaveral *'a film olarak geliyor.
Desde los libros animados rudimentarios, al I-MAX de Cabo Cañaveral.
IMAX 3-D filmler sunar : Mınçıka hoştur ama boştur.
Imax 3-d films presenta : El genial pero inutil nunchaku
Galiba, bunu kabul etmeden IMAX ile izleyeceğiz.
¿ Crees que nos hará colarnos en un IMAX antes de admitirlo?
Kıçının çıkış ve inişini I-MAX'te izlemek gibi.
Es como ver tu trasero bailando en IMAX.
Sizi bırakıp gittiğimde, güya Belçikalı rahibelerle takılacaktım ama oyuna gelip kristal met'e başladım Bradford'daki IMAX'de bir buçuk sene müdür yardımcılığı yaptım.
Primero iba a quedarme con unas monjas belgas Pero las dejé, acabé metida en el crack y subdirigiendo el IMAX de Bradford 1 año y medio Ah...
Yani her gün IMAX'in perdesine bakmaktan beynim un ufak oluyordu zaten, yani...
Aunque ya me la jodía bastante el pantallón de la IMAX Sí...
Ah, tabii. IMAX'de met çekmek. Bilmez miyim?
Drogas e IMAX, qué me vas a contar
Bir IMAX reklamı çekiyorum.
Estoy rodando un comercial de IMAX.
Oynayıp duruyor?
En el 3-D Imax de mi mente?
Ben seni bir ara IMAX filme götürürüm.
Te llevaré a una película Imax algún día, es más seguro.
Sadece bir film değil. Bir IMAX deneyimi.
No solo una película, una experiencia Imax.
IMAX sahnesinin çekimini yeni tamamladım ve şimdilik çekim işim bitti.
Bien, acabo de terminar de filmar una escena IMAX y así he terminado con eso.
İçeride film çekmelerine bile izin verirdim.
Estaría dispuesto a dejárselo filmar en IMAX.
G.D.'nin tarihi üzerine Larry'e üç boyutlu bir film yaptırdım.
Mientras ellos empaquetan tus cosas y he conseguido que Larry edite una película IMAX sobre la historia de G.D.
Şey, başka yerlere bakmaya çalışıyorum ama o koca kıç istemesen de göze çarpıyor.
Bueno, trato de mirar hacia otro lado... pero esa cosa es un Imax.
Bu tıpkı imax'te Edward James Olmos'u izlemek gibi!
¡ Es como Edward James Olmos en imax!
IMAX kadar büyük değil ama...
No es tan grande como el IMAX, pero... No, eso no es lo que quiero decir.
Ulusal Bilim Federasyonu kasırgalar hakkında bir IMAX film yapıyor.
Así que la Federación Científica Nacional está haciendo una película IMAX sobre los tornados.
İmax'e gitmek gibi bir şey.
Es como ir a una IMAX.
Geçen sefer IMAX'de gördüğümüz 3D şeyden iyidir.
Bien, fue mejor que lo último en 3D que vimos en IMAX.
Şimdi, İnternet tarihinde interaktif 3D heyecanlı bir yolculuk için Zolt'un IMAX tiyatrosuna beni takip edin!
¡ Seguidme al teatro IMAX de Zolt para un emocionante paseo interactivo en 3D por la historia de Internet!
Galiba dijitaller, muhtemelen IMAX.
Creo que son digitales, quizá IMAX.
IMAX Hobbit çerçevesinden seyredin
Puedes verla en la tasa de reproduccion IMAX Hobbit
Onu Imax sinemasında 3 boyutlu filme götür!
Llévala a ver una película 3D, Imax.
Çok doğru. Çay ister misin? Vay canına!
Muy cierto, ¿ té? Eso era mejor que en IMAX 3D.
Güney Afrikalı lMAX ekibi de burada.
EI equipo de IMAX, sudafricanos.
David Breashears ve lMAX ekibi onları Kamp 1'e indirecek.
David Breashears y el equipo de IMAX lo llevarán al Campamento 1.
Imax salonu. Eğlence merkezi. Butikler.
Cines, entretenimientos, boutiques, restaurantes, montaña rusa.
IMAX filmlerinde fragman yayınlanıyor mu?
Los cines Imax tienen trailers.
Imax'te oynayan üç saatlik bir film varmış ve Haddie Max'i ona götürdü.
Que proyectan en el Imax,