Importante traduction Espagnol
64,111 traduction parallèle
Polis olmayı sevmemin en büyük nedenlerinden biri, o sıcak ve leş gibi kokan arabada en iyi arkadaşımla olmak.
Y una parte importante de ser policía es estar en un auto caluroso y apestoso todos los días con mi mejor amigo.
Hiçbir şey bundan önemli değildi.
Nada ha sido más importante.
Bence yaptığın şey gerçekten... Çok önemli.
Yo creo que lo que estás haciendo es muy... es importante.
Önemli bir dövüşü kaybettikten sonra bana ne yapıp yapmamam gerektiğini çok kafama taktığımı söylemişti.
Cuando perdí una pelea importante, me dijo que piense menos en lo que debo o no hacer.
Lila'yı çok önemsiyorum.
Lila es muy importante para mí.
Gerçek şu ki bu önemli ama...
La verdad es que esto es importante, pero...
Ama sanırım uygun zamanda telafi etmek önemli.
Pero me parece importante enmendarlos.
Çok önemli bir seçim.
Es una decisión importante.
Knoxville'deki Gaziler Derneği'nin Jim'in hayatında büyük yeri olduğunu biliyorum.
Sé que VFW era una parte importante de la vida de Jim en Knoxville.
Böyle mühim bir politika değişikliğinin doğru yapılmasını isterim.
Un cambio de política tan importante tiene que hacerse bien.
Son fakat en az değil, ana yatak odası.
Por último, pero no menos importante, el dormitorio principal.
Annemim hem bir anne hem de bir deniz piyadesine bir eş olmaya çalışarak hayatını adamasını izleyerek büyüdüm. Çocuklarımın bu ikisinden daha fazlası olduğumu görmeleri benim için önemliydi.
Crecí viendo a mi mamá dedicar su vida a ser madre y la esposa de un oficial naval, y para mí era importante que mis hijos me vieran como algo más que eso.
Herhangi bir büyük felaket, nükleer savaş terörizm, doğal afet ya da bu tarz durumlar için.
En caso de una catástrofe importante : guerra nuclear, terrorismo, desastre natural, ese tipo de cosas, nos aíslan a todos.
İşimiz önemli.
Tengo una misión importante.
Kral ve Kraliçeler olacağız bunu şereflendirmemiz önemli.
Vamos a convertirnos en reyes y reinas, así que... esto es importante y debemos honrarlo.
Hayatımın büyük bir parçasısın sen Quentin.
Y eres una parte importante de mi vida, Quentin.
Sana önemli bir şey sormam gerek.
Tenía algo importante que preguntar.
Bu gerçekten benim için çok büyük bir şey.
Esto es realmente importante para mí.
Donny ve ben senin için önemli olan şeylere engel olmak istemiyoruz.
No quiero que Donny y yo nos interpongamos... en algo que es tan importante para ti.
Biliyor musun Donny, bu kulelerde çok sayıda zeki insan yaşıyor.
Sabes, Donny, hay un montón de... Muy importante... Gente muy inteligente en estas Torres.
Donny ve ben, senin için önemli olan şeylere engel olmak istemiyoruz.
No quiero que Donny y yo nos interpongamos... en algo que es tan importante para ti.
Toplumda varlığımızı bulundurmamız çok önemli.
Es importante mantener nuestra presencia en la comunidad.
Ya da daha önemlisi, hayatın macera dolu olsaydı yazabileceğin hikayeleri bir düşün.
O más importante, imagina las historias que podrías escribir si tu vida estuviera llena de aventura.
İşler kritik bir noktaya geliyor gibi.
Parece que las cosas están llegando a un punto importante.
- Evet. Aman büyüklük sende kalsın.
Vete, señor importante.
Biliyorum, sana bir şey ifade etmiyor ama şu anda Michael Landon'ı görmem akıl almaz bir olay.
Sé que para ti no es importante, pero es muy loco que esté viendo a Michael Landon justo ahora.
Three Seasons böyledir çünkü konfor önemlidir ve kış sadece bir efsanedir.
Así es el Three Seasons, porque la comodidad es importante y el invierno nunca existió.
ÖNCE GÜVENLİK!
¡ LA SEGURIDAD ES IMPORTANTE!
Senin için çok önemli olmalı.
Debe ser importante para ti.
Jas'in dedikleri ve o hıyarın doğru izlenimle ilgili söyledikleri senin tarafında gözükmem çok önemli.
Y lo que Jas ha dicho, de esa pequeña mierda, sobre dar la impresión correcta, es muy importante que me vean estar de pie a tu lado.
Ama bu önemli.
Sí. Es importante, creo.
Hiçbir zaman önemli biri değildim.
Nunca fui alguien importante.
Sen bana kendimi önemli hissettirdin.
Me hiciste sentir importante.
Kaniel Outis azılı bir terörist.
Kaniel Outis es un importante terrorista.
Ama en önemlisi Ali yanımdaydı.
Pero lo más importante era que tenía a Ali.
Ciddi olduğunu düşünmemiştim ama...
No me pareció importante, pero...
Bu zor bir soru.
Es una pregunta importante.
Tyler 00.57 Ali, sabah benimle sahilde buluş, önemli
Ali, te espero en la playa en la mañana, es importante.
İşe yarar bir bilgi olacağını sanmıyorum.
No estoy seguro de que eso sea lo más importante.
- Major. Bu önemli.
Esto es importante.
Çünkü senin ne kadar önemli olduğunu başkaları da biliyor.
Porque hay otros que saben lo importante que eres.
Yaptığımız şey çok önemli.
Lo que estamos haciendo es muy importante.
Çok önemli.
Muy importante.
Şu işçiler önemli bir görevin parçası.
Estos Obreros forman parte de una misión muy importante.
- Ogygia hapishanesine bir ziyaret ayarladık.
- un terrorista importante. - Hemos arreglado una visita a la prisión Ogygia.
Ama iyi ve kötünün dansı birbirine karışır ve manipülasyonun kendisi, en önemli şey olur.
Pero el baile entre el bien y el mal puede volverse confuso y la manipulación en sí misma convertirse en lo más importante.
Yani, önemli olan şey, bunun sonucu ne olursa olsun, senin kurtulacağın.
Es decir, lo importante aquí es que tu sobrevivas, sin importar lo que pase.
Onlarla görüşürken, onlar için ne kadar önemli olduğunu farkettim...
Aun así, hablar con ellos, oír lo importante que eres para ellos...
Ayrıca Savcılığın suistimaliyle ilgili herhangi bir suçlamayı soruşturmanın da Savcılık Merkez Bürosu için ne kadar önemli olduğunun farkındayım.
También sé lo importante que es para la oficina del fiscal general investigar cualquier acusación de mala praxis de un fiscal.
Önemli olan onun kim olduğunun farkına varmış olman.
Lo importante es que lo averiguaste.
- Biliyorum. Hayatımdaki en önemli şey sensin bu yüzden benden ne istersen iste.
Es solo que... eres la cosa más importante en mi vida, así que lo que sea que quieras, estoy aquí.