Irak traduction Espagnol
3,657 traduction parallèle
Birlik'te kalıp Irak'a mı gideyim?
Demonios, ¿ permanecer en el Cuerpo y volver a Iraq?
Ya bu işe gireceğim ya da Irak'a gideceğim.
O eso o que me lleven de nuevo al puto Iraq.
Önceki bölümlerde... 4 : 42'de pilotsuz bir uçaktan atılan füze, Kuzey Irak'taki bir yerleşkeyi yerle bir etti.
Anteriormente en Homeland : A las 4 : 42 un misil no tripulado golpeó y destrozó parte de un recinto en las montañas del norte de Irak.
Siz şu Irak'tan dönen askersiniz.
Usted es ese soldado que volvió de Iraq.
19 Mayıs 2003'te Irak Özgürlük Operasyonu'ndaki iki kişilik keskin nişancı timinin bir üyesi olarak Saddam Hüseyin'in adamları tarafından esir alındım.
El 19 de mayo de 2003, como parte de un equipo de dos francotiradores sirviendo en la Operación Libertad Iraquí fui tomado prisionero por fuerzas leales a Saddam Hussein.
Oğlu Irak'ta insansız hava uçakları saldırısında öldü.
Su hijo murió en un ataque al norte de Iraq.
Avrasya'da diğer nehirler oluşuyor Dicle ve Fırat Mezopotamya'da günümüz Irak'ında İndus günümüz Pakistan'ında ve Çin'in Yellow ve Yangtze'leri.
En Eurasia aparecen otros ríos, como el TIgrls y el Éufrates de la Mesopotamia, donde hoy es Irak. En Pakistán surge el Indo. En China, el río Amarillo y el Yangtsé.
İki sene önce oğlumu Irak'tan evine yolladılar.
Hace dos años, mandaron a mi hijo a Iraq.
Bu Irak'a gitmesi gereken bir grup cruise füzesi için bir hızlı talep formu.
Esto es una solicitud de rastreo rápido para un grupo de misiles de crucero posicionados originalmente hacia Iraq.
Böyle güçlerle Irak'taki savaşı nasıl kaybettiniz?
Con póderes como estos, ¿ cómo perdísteis en Irak?
Senin gibilerle Irak'ta, Afganistan'da ve Yemen'de çalışmıştım.
Oh, he trabajado con los de tu clase en Irak, Afganistán, Yemen...
Lenny ilk defa Irak'a gitmeden önce uzunca bir konuşma yapmıştık.
Antes de que Lenny partiera a Irak la primera vez, él y yo tuvimos una larga charla.
Beş santimlik hayatı boyunca tüm gezdiği yerler Irak, Washington İsrail, Belçika, tekrar Washington, Pakistan.
Y... los lugares en los que ha estado en esos cinco centímetros. Irak, DC,
endüstriyel reklam kârı, elit tabaka için genişletilmiş kaynak tedariki ( ya da hırsızlık )
maximizadas para las elites adquisicion de recursos ( o robo ) tal como fue el caso de Irak y Afganistan..
- Irak ve Afganistan'da olduğu gibi - ve endüstriyel kâr ve kaynak hırsızlığının kolaylıkla yapılmasını sağlayan stratejik jeopolitik düzenlemeler.
Y el alineamiento geopolitico estrategico para incrementar la facilidad de las ganancias industriales y robo de recursos.
Irak'taki savaş için oy kullandınız mı? Hayır, kullanmadınız.
no lo hiciste.
Savaşta kurtardığım Irak'lı sokak çocuğusun.
Eres Mowgli, un deshamparado iraqui que rescate de la guerra.
Irak'ta iyi bir takımdık.
Éramos un buen equipo en Irak.
- Irak'tan bahsetmeye gerek bile yok.
- ¿ Anthony? - Ni hablar de Iraq.
- Ne diye Irak'ı işgal ettik?
- ¿ Por qué invadir Iraq?
Hayır, etmediler. Irak kimseye savaş ilan etmedi!
¡ Iraq no le declaró la guerra a nadie!
Belki Irak'ta olmak daha güvenli olabilir, orada...
Bueno, tal vez era más seguro estar en lraque, no sé...
Aslında John Burke lrak'tan döndüğünde büyük olay olmuştu.
Aunque fue un acontecimiento cuando John Burke volvió de Irak.
- Burası lrak değil.
- No es Irak.
Aman Tanrım, Irak harika.
Dios mío, Irak es increíble.
Irak Cumhuriyeti'ne kabul edildiniz.
Puede ingresar a la República de Irak.
Irak'ta.
En Irak.
IRAK'A ÖZGÜRLÜK HAREKATI
OPERACIÓN LIBERTAD IRAQUÍ
Kafasında Irak Savaşı'ndan kalma metal plaka varmış.
Tiene una placa de metal adentro. Herida de la guerra de Irak.
Bunlar irak yapimi intihar yeleklerine benzemiyorlar.
Éste no es un chaleco mediocre de una choza iraquí.
Irak, Saddam Hüseyin'in devrilmesinden bu yana petrol rezervlerinin seviyesini % 24 oranında arttırdı.
Irak ha aumentado el nivel de sus reservas de petróleo en un 24 % desde que Saddam Hussein fue derrocado
Restaurant, Orta Doğu enerji çıkarlarına sahip ve Irak savaşını savunan bir kuruluş olan 2004 Komitesi tarafından gerçekleştirilen büyük bir toplantı dâhil olmak üzere öğle yemeği müşterileri ile doluydu.
El restaurante estaba lleno de clientes a la hora del almuerzo, incluyendo una gran reunión que se celebraba por parte del Comité 2004, una organización que tenía intereses energéticos en el Medio Oriente y defendía la guerra en Irak.
Şimdi de kanlı petrol için Irak'ı işgal ettiler.
Y ahora han invadido Irak por el petróleo sangriento.
Afganistan'a, Irak'a, Filistin'e bakın.
Miren a Afganistán, Irak, Palestina.
Irak, Afganistan.
Irak, Afganistán.
- Orası Irak mı?
¿ Eso es Irak?
Hayvanları hayvanat bahçesinde tutmalıyız fakat şimdi, bu uyuşturucu savaşı, Irak savaşı gibi Chon.
Hay que mantener a las bestias encerradas pero ahora, esta guerra contra las drogas es como la guerra en Irak, Chon.
Irak.
Irak.
Bu Irak psikopatının üstünüze geleceğini hiç düşünmedim.
Nunca pensé que ese loco de Irak se metería con ustedes.
Ama kahrolası Irak G.I. Jack performansını sergilemen gerekliydi
Pero tuviste que salir con tu mierda de soldadito de Irak.
ISF Kurtarma Görevi Ramadi Irak 2005
MISIÓN DE RECLUTAMIENTO RAMADI IRAK - 2005
Öncelikle.. göreviniz onu bulmak
1er Pelotón, su tarea y objetivo son evitar que Al Qaeda y personal de Irak dejen la zona del objetivo.
Bu sizlere bir şey hatırlattı mı? Birkaç yıl önceki seçim arifesinde Irak'a alelacele saldırışımız gibi?
¿ A alguien le recuerda esto de algo... como la invasión en Irak en la víspera de elecciones unos años atrás?
Joe'yla Irak'ta birlikteydik.
Estuvimos juntos en Irak.
Buradaki politik hareket sana siktirip gitmeni söylemek ve sana, eski patronun Irak'ta kitle imhası yaparken benim odada olduğumu hatırlatmak olurdu.
La político sería mandarte a la mierda y recordarte que yo estaba cuando tu jefe lanzó las bombas en Irak.
Irak kitle imhasını gayet net hatırlıyorum. Ön saftaydım.
Recuerdo muy claramente un caso de Armas de Destrucción Masiva.
Irak'ta askerlik yapan bir oğlu var çekici bir anne.
Tiene un hijo a punto de irse a Irak, atractiva madre de 5.
Yemek kötü ama Irak da daha da kötüymüş
La comida es terrible pero he oído que es peor en Iraq.
Adayımız bir erkek 22 yıldır bu ülkenin üniformasını giyen biri ve Irak da askerlerini yalnız bırakmayan biri ve şimdi zaferle birlikte ilerliyor
Nuestro nominado es un hombre que usó el uniforme de su país por 22 años y se rehusó a abandonar esas tropas en Iraq quienes ahora se acercan a la victoria.
Afganistan Irak küresel terör
Son Afghanistan, Iraq, y la guerra global contra el terror.
Irak'tan.
Es de Irak.