English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ I ] / Istersem

Istersem traduction Espagnol

3,455 traduction parallèle
Eğer az önce ne çektiğimi görmek istersem, bu geri sarabiliyor mu?
Si quieres ver lo que se filmó, ¿ se reproduce desde ahí?
- Ne kadar istersem o kadar izlerim.
- Miraré todas cuantas quiera.
Aslında, sırf eskisini değiştirmek istersem diye kamyonda bir tane bulunduruyorum.
En realidad, tengo uno en el camión solo por si quiero hacer un cambio viejo.
Cinsel tacize uğramak istersem kiliseye gitmek isterim sadece, tatlım.
Cariño, solo deseo ir a la iglesia cuando quiero que me molesten.
Çok Muhtemelen Mary Ann bana bi kaç yüz dolar verir eğer istersem
Mucho. Huh. Bueno, tal vez Mary Ann pueda prestarme unos doscientos dólares
Bilmiyorum, üstümü çıkarmak istersem belki.
No sé si quiera desvestirme.
Eğer buradan çıkmak istersem?
¿ Qué pasaría si quisiera salir de aquí?
Eğer buradan ayrılmak istersem.
¿ Qué pasaría si quiero irme?
Kafama estiğinde bir yere gitmek istersem, nasıl yaparım?
Quiero salir a algún lugar de forma espontánea. ¿ Cómo lo haría?
Peki ya yalnız gitmek istersem? Gizli Servis, basın ya da hiç bir şey olmadan.
¿ Qué pasaría si quisiera ir solo, sin servicio secreto, sin prensa, sin nadie?
Kiminle istersem onunla konuşurum.
Hablaré con quien quiera.
Evet, okula gizlice girip tahtaya ne istersem yazabilirdim!
Sí, yo podría colarme en la escuela y escribir donde yo quiera ¡ Pido la pizarra!
Holdene ne istersem yapabileceğimizi söylemişti. Tabi.
Holden dijo que podíamos hacer lo que yo quisiese.
- Ne istersem?
¿ Cualquier cosa?
Ben ne istersem ve kim olmak istersem onu olurum.
Yo soy lo que soy y lo que quiero.
- Peki ya tuvalete gitmek istersem?
¿ Y sí tengo que ir al baño?
Daha sonraları bebek evlat edinmek falan istersem, onlar da bana sorarlar : "Daha önce hiç bebek öldürdünüz mü?"
Y si algún día quisiera adoptar uno y me preguntan : "¿ Alguna vez ha matado un bebé?"
Ne istersem onu yaparım, anladın mı?
¿ Le gusta lo que hago, entiendes?
Eğer senden görevini bitirmeni istersem, yapacak mısın?
Si le pido interrumpir su misión, ¿ lo hará?
- Burası, orası, nereyi istersem orada.
- Aquí, allá, donde quisiera.
Eğer hemen satmak istersem?
¿ Qué pasa si lo solo quería venderlo?
Her ne zaman istersem öylece gidemem.
No puedo irme solo cuando quiera.
Evet, eğer istersem bardaki işimi geri alabilirim ama...
Si. Puedo recuperar mi trabajo en el Pub si quiero, pero...
Ama eğer yakışıklı biri olmazsa kuzenim bu kez karşısında eğilip "Nasıl istersem babacığım." dersin.
Y por todo eso, prima, que sea un hombre guapo o haz otra reverencia y di : "Padre, como yo diga."
Çantama "Z" kelimesiyle hitap etmek istersem aynı şey yani.
Si yo me refiriera a mi cartera diciéndole "Negra".
- Ne zaman istersem o zaman.
- Cuando quiera.
Dinleme cihazı kullanamam, ve telefonda çok riskli, eğer size mesaj yollamak istersem- -
No puedo usar un micrófono y el teléfono es muy arriesgado, Entonces si necesito enviaros un mensaje chicos...
Hançeri kullanmıyorum ama istersem kullanabilirim.
No voy a usar la daga, pero podría.
Peki ya kendimi tutabiliyor muyum diye sınanmak istersem?
Pero ¿ y si quiero probarlo, ver si puedo aguantar?
Acaba bir haftada iki kez hayatımı kurtarmanı istersem abartmış olur muyum?
¿ Sería excesivo por mi parte pedirte que salves mi vida dos veces en una semana?
- Ne zaman istersem o zaman gideceğim.
- Me iré a la cama cuando esté lista.
Eğer ki istersem ama.
Bueno, si quiero.
Bağırmak istersem bağırırım!
¡ Gritaré si quiero gritar!
Ne yapmak istersem mi anne?
- Mamá, ¿ lo que sea que haga?
Eğer sokaklardan ayrılmak istersem bana bir iş vereceğini ve burada kalabileceğimi söyeldi.
Decía que si quería salir de las calles me daría trabajo y podría quedarme aquí.
Kimi istersem onunla çıkabilirim.
Puedo salir con quien me de la gana.
Yanına gelip suratına bir şaplak atmak istersem kurallara aykırı hareket etmiş olurum, bu da senin için bir artı tabii.
¡ Si quiero ir ahí a darte una bofetada es contra las reglas! ¡ Eso te conviene!
Ne istersem onu giyerim.
Me pondré lo que quiera.
Ben ne istersem yapacaksın ne zaman yapmanı istersem. Çünkü sana yaptıklarım için tek adil mükâfat budur bence.
Lo que quiera que hagas, cuando quiera que lo hagas, porque creo que eso es la justa recompensa teniendo en cuenta lo que he hecho por ti.
Atrometphine'in etken maddesinin etkisi ; Koma. Peki onun vakaları gibi olan diğer vakalara da bakmak istersem?
Bien, ¿ y si quiero buscar otros casos como el de ella?
Birleşik Devletler Maliye Bakanlığında çalışan ajanlarsanız,... sizden kimliklerinizi göstermenizi istersem, bana onları göstermek zorundasınız.
Si ustedes son agentes de Hacienda de EE.UU. y pido ver sus placas tienen que mostrármelas, ¿ correcto?
Sen beni terk ettin. - Jake- - - Bak sana söylüyorum bir gün çizburger yemekten şişmanlamış halimle sarhoş olup kapına gelir de sevişmek istersem...
Jake... no, solo digo, que si algún día me emborracho y aparezco en tu puerta, gordo de hamburguesas de queso y pidiendo sexo...
Ne istersem onu yaparım.
- Hago lo que quiero.
FISTIK İSTERSEM SANA SÖYLERİM, DİĞER TARAFTAN BASİTÇE KAPALI.
Puedo hablar con usted si quiero maníes como consejo, de lo contrario cállase.
İstersem bir örümceği tıraş edebilirim.
Podría afeitarle el trasero a una araña si así Io quisiera.
İstersem bunu değiştiririm.
Pero yo puedo modificar eso.
Ve ben bir şeyi istersem...
Y cuando quiero algo...
İstersem seni Guantanamo'ya bile gönderebilirim.
Joder, te mandaré a la Bahía de Guantánamo si quiero.
İstersem sana sik kafalı bile diyebilirim.
Te puedo llamar caraculo si quiero.
Roma'ya gitmene izin veriyorum. İstersem birazcık duygusal olabilirim.
Te dejo ir a Roma, puedo ser acaramelada.
İstersem üstesinden gelebilirim.
Podría seguir, si tuviera que hacerlo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]