Içime doğdu traduction Espagnol
201 traduction parallèle
- Seni burada bulacağım içime doğdu.
- Sabía que te encontraría aquí.
Fikre kapılmadım. Sanki içime doğdu.
Ha sido algo gradual.
- Sadece içime doğdu.
- Es una corazonada.
Benim içime doğdu.
Lo presiento.
Her şeyin aynı geçmişteki gibi, tekrar edeceği içime doğdu.
Una premonición... de que todo iba a ocurrir otra vez, como en el pasado.
Belki içime doğdu..... yada belkide usta Hikonoichi beni çağırdı ki..... bugün Azabu köprüsünü görüp buraya geldim.
Quizás fuera un presentimiento... o quizás fuera porque el maestro Hikonoichi me estaba llamando... lo que me hizo atravesar hoy el puente Azabu.
Arıları görünce içime doğdu.
Vi abejas. Fue una corazonada.
- Nereden içime doğdu acaba?
Mick? ¿ Por qué no me sorprende esto?
Dün gece, şu Komiser Kolumbo monitörler hakkındaki bütün o soruları sorduğu sırada? İşte tam o sırada birden içime doğdu.
Anoche, cuando el teniente Columbo me hacía tantas preguntas sobre los monitores me di cuenta.
Son anda, birden içime doğdu.
A último momento, tuve una intuición.
Bir kaza olacağı içime doğdu.
Sé que va a ocurrir un accidente.
- Sadece içime doğdu. - Ne?
- Se me acaba de ocurrir.
Demiştim, içime doğdu.
Lo que decía, intuición.
- Güvenli olduğu içime doğdu.
- Presentí que sería seguro.
İçime doğdu çünkü.
Tengo un presentimiento.
İçime doğdu.
Tengo un presentimiento.
İçime doğdu.
Por intuición.
İçime doğdu ve ta New York'a kadar gittim.
Tuve una corazonada, y la seguí hasta Nueva York.
İçime doğdu.
Tengo el presentimiento.
Sadece içime tuhaf bir his doğdu da.
- No lo sé.
İçime doğdu diyelim.
Bueno, digamos que tengo el presentimiento.
- İçime doğdu diyelim.
Digamos que fue una corazonada.
İçime öyle doğdu işte.
Es sólo una impresión.
İçime doğdu Semiz Adam, bundan sonra benim borum ötecek.
Tengo el presentimiento, Fats, de que a partir de ahora me toca a mí.
Itar ve Ishtar isimleri öyle benziyordu ki içime bir şey doğdu.
Las palabras "Itar" e "Ishtar" suenan muy parecidas.
İçime tuhaf bir his doğdu.
Me siento extraño.
İçime doğdu birden.
Tengo un mal presentimiento.
İçime doğdu.
Yo siento...
İçime doğdu.
Intuición supongo.
İçime doğdu, bir şeyler var bana bakış tarzı hani, bir his vardır ya bir şeyler olduğunu anladığın zaman hissedersin...
Yo lo noto. Es algo. Es el modo en que me mira.
- İçime doğdu diyelim.
Tengo una corazonada.
İçime doğdu.
Me da esa sensación.
- İçime doğdu.
- Es sólo una corazonada.
- İçime doğdu.
Lo anticipé.
- İçime doğdu.
- Una Corazonada
İçime doğdu.
Una intuición.
Bir anda düşme isteği doğdu içime.
Pero tengo un impulso incontrolable de caer.
İçime doğdu.
Te lo digo, tengo un buen presentimiento.
İçime bir şey doğdu.
Tuve una premonición.
İçime doğdu.
Intuición.
İçime doğdu.
Pues sí. Tuve una corazonada.
İçime doğdu.
Es una corazonada.
- İçime doğdu.
- Fue una intuición.
İçime doğdu.
sólo lo adiviné.
- İçime doğdu.
- Es una corazonada.
- İçime doğdu.
Solo una corazonada.
İçime doğdu.
Tengo un presentimiento sobre ése animal.
- İçime doğdu, dostum!
- Tengo un presentimiento, hermano.
Nereden bildin? İçime doğdu. 50 $ dostum.
El hombre no ha de correr el balón en dos años. ¿ Cómo lo sabes?
İçime kötü bir his doğdu.
Tenía mala sensación.
Arabadayken içime öyle bir his doğdu.
Tuve el presentimiento en el coche.