Iğrençti traduction Espagnol
685 traduction parallèle
Bu iğrençti.
Es desagradable.
- Davranışın çok iğrençti.
- Tu conducta fue desagradable.
Davranışın çok iğrençti.
Tu conducta fue desagradable.
- Çok iğrençti, çekiciliğini yitirmiştin.
- Era horrible, nada atractivo.
Kaba ve iğrençti.
Lo que dije fue grosero y odioso.
O kadar iğrençti ki!
Ha sido muy desagradable.
Aksine kişiliğinin bazı yönleri iğrençti.
Algunos aspectos de su personalidad eran abominables.
İşte bu iğrençti, Pommier.
Está muy feo eso que has dicho, Pommier.
"Dün, Bayan Deborah Vaughn'un Sardi Restoran'da beni tokatlaması..." "... çok iğrençti. "
Cuando la Srta. Deborah Vaughn me abofeteó ayer en Sardi's me disgusté muchísimo.
Sana katılmıyorum. Ah, ne kadar da iğrençti!
Bueno, no creo que fuera eso.
O aşırı tatlılığıyla falan Nicholas çok iğrençti.
Ese Nicholas era tan empalagoso, con tanta amabilidad, y...
Tavırları iğrençti.
¡ Estaba siendo una bruja!
Kokuyordu, iğrençti, ondan tiksiniyorum!
- No olía mal. Apestaba.
- Birşey değil. - Sen gelmeden önce burası iğrençti, ama sessizdi.
Esto era un pueblo tranquilo antes de tu llegada.
Ve baştan sona kadar, kediye yaptıkların iğrençti.
¡ Y para colmo! Ese desagradable asunto con el gato.
Hangi bacak hangi bacağın eşi, hangi kol hangi kolun, bilinmiyordu gerçekten çok iğrençti.
No se sabía a quién pertenecían las piernas ni los brazos... Estaban hechos un asco.
Biraz iğrençti, fakat hoşlandım.
Fue un poco basta. Pero me gusto
Ve tuvaletler de iğrençti!
Encima los servicios ¡ son asquerosos!
Hava iğrençti.
El clima era terrible.
Ve elli yıIdır evli olan ve birbirlerini hala ilk günkü gibi seven büyük anne ve büyük baba vardı. Tanrım, çok iğrençti.
¡ Dios, qué asco daba!
Çok iğrençti.
Era tan repugnante.
Pekala, bu iğrençti.
Vale, eso era, eh Inquietante.
Her yeri şiş ve iğrençti.
Estaba todo hinchado y horrible.
Çünkü seni son gördüğümde hareketlerin o kadar iğrençti ki, anladın mı?
Porque la última vez que nos vimos, fue tan grosero... ¿ Comprende?
Bence iğrençti ama yine de komikti.
Era muy cruel, pero muy divertido.
Senden önceki çok normaldi, iğrençti.
El último era tan normal que daba asco.
Böcek zehiriyle ve her şeyiyle oldukça iğrençti.
Fue asqueroso, con el pesticida y todo.
Herşey kokuyor : uyku tulumu, çantası... çok iğrençti...
Todo apestaba : su saco, su mochila, ella, todo.
Karşımdaki manzara iğrençti.
Fue repugnante.
Al, çok iğrençti, çok korkunçtu.
Al, ha sido horrible. ¡ Ha sido terrible!
Senin için gerçek hislerin çok hantal ve iğrençti.
Tus verdaderos sentimientos eran demasiado repulsivos para aceptarlos.
Evet, iğrençti ama bir o kadar da harikaydı.
Sí, fue bastante asqueroso, pero fabuloso.
Evet, o biraz iğrençti.
Sí, eso fue horroroso.
Sizin kardeşleriniz iğrençti ama hiç değilse daha gelişmişlerdi.
Por detestable que sea a los tuyos ellos al menos evolucionaron.
Public Domain de iğrençti!
¡ Y "Public Domain" fue una mierda!
Sigaranda iğrençti. Üstüme başıma sinmiş.
Y el cigarrillo fue asqueroso, todavía me apesta la ropa.
O gerçekten iğrençti, çirkin bir vücudu vardı.
Era realmente asquerosa, tenía un cuerpo feísimo.
Çok iğrençti.
Es muy asqueroso.
- Ne yaptılar? - İğrençti.
- ¿ Qué te han hecho?
- İğrençti. Sonra deliye döndü. İlkin buna ben sebep oldum sandım.
Me he encontrado ante ese rostro convulso y, por un momento, he creído que lo había causado yo.
İğrençti!
¡ Es horrible!
İğrençti.
Era repugnante.
İğrençti.
Era asqueroso.
İğrençti!
¡ Me dio asco!
- İğrençti.
- Horrible.
İğrençti, ama bu bir kazaydı.
Fue horrible, pero fue un accidente.
İğrençti.
Fue asqueroso.
- İğrençti.
- ¡ Era repugnante!
İğrençti.
Apesta.
O iti öldürmeliydim. İğrençti :
Debí matar a la perra era un puro asco.
İğrençti!
¡ Fue asqueroso!