Kafir traduction Espagnol
386 traduction parallèle
Neden, seni sarhoş kafir.
Van a ver los borrachos estos.
Beş. 10 pound yoksa hiç bir şey yok, seni yalancı kafir.
Diez libras o nada.
Cehennemden şeytan çağırmak için kullanılan bir kafir icadı bu.
Es un instrumento pagano para hacer salir a los demonios del infierno.
Sen ve senin şu kafir saçmalıkların.
Tú y tus tonterías paganas, tus bromas impías.
Neden, siz afsunlu Kaldeliler,... Şeytan ruhlu, kafir ve zorba bir çara hizmet ediyorsunuz?
¿ Por qué, desvergonzados, reconocen a un zar satánico, un blasfemador y un verdugo?
Bir Hıristiyan ile bir kafir arasındaki deniz.
El océano que hay entre un cristiano y un pagano.
Ama senin ruhun kafir.
Pero tu alma es pagana.
Üc kafir de öldü.
Los tres sacrílegos están muertos.
Güneş ufku yalamadan önce... ... son kafir de ölecek.
Antes de que el alba nazca... el último sacrílego morirá.
Kafir herif!
¡ Eres un bárbaro!
Kafir İngiliz!
¡ Inglés blasfemo!
Geri dön kafir Akabe'ye varamazsın.
Vuelve, blasfemo pero nunca irás a Aqaba.
Kutsal katolik kilisesine boyun eğmezsen kafir olarak itham edilecek ve yakılacaksın.
Si usted no quiere someterse..... y aceptar el artículo "Unam Sanctam Catholicam"..... será declarada hereje y sufrirá el castigo de la hoguera.
Jeanne, kralın da seni dinleyerek bir kafir oldu.
Después de escucharla, su rey que se hace llamar Rey de Francia,..... se ha vuelto hereje y sectario.
Köylüler ona, yani sana, kafir Katerina ve hatta cadı Katerina derlerdi!
La llamaban Katerina la hereje, la bruja.
Ben de seni Tanrı'ya götürmek için emir aldım kafir.
Yo tengo órdenes de llevarte ante dios. Hedonista.
- Seni kafir domuz! Domuz olan sensi, hepimiz domuzuz.
Todos somos cerdos ¡ Mira cómo vivimos!
Demek cinayet işlemeyi öğrensin diye kafir veletlerini de yanlarında getiriyorlar.
Así que traen a sus mocosos infieles para enseñarlos a matar.
Kafir arabın birinden öğrendim bu numarayı.
Es un truco que aprendí de los moros infieles :
Gordon Paşa, bir kafir olman nedeniyle mi, kötülüğün varlığını hissediyorum?
¿ Es porque es un infiel que me siento en presencia del diablo?
Şüpheliyim, Muhammed Ahmed, sen bir kafir değilsin, ama kötülük kokusu alıyorum.
Lo dudo, ya que usted no es un infiel, es que yo huelo a mil demonios.
Çin İmparatoru ne zaman bir kafir olmayı bırakıp, ve beklenen birini, beni, gerçek Mehdi olarak kabul ettiğinde, o zaman böyle bir hediyeyi kabul etmekten mutluluk duyacağım.
Cuando el emperador de China deje de ser un infiel y me acepte a mí, el Esperado, como el auténtico Mahdi, entonces me complacerá recibir este regalo.
Kafir bir amacın dersi mi, yoksa... kutsal bir mucize mi?
¿ Una lección a los infieles o un santo milagro?
- Kafir ne demek?
- ¿ Qué es un cogelon?
Sizi kafir domuzlar!
¡ Cerdos paganos!
Seni kafir serseri...
Paganos despreciables.
Başka bir deyişle,.. ... bir kafir dinin esrarıyla alay edip cahil ve sığ insanları kolayca yoldan çıkarabilir. Ama hakikati asla saklayamaz.
Además, y para terminar, las herejías que atacan a un misterio... pueden seducir a los espíritus superficiales, pero jamás bajo ningún concepto conseguirán oscurecer la verdad.
Keşke bilseydin, kaç kafir bu konu üzerinde konuşmuştur.
A tal respecto ha habido miles de herejías.
Kafirler kafir oldukları için cezalandırılmıyorlar. Yasa ve düzeni bozucu davranışlarından dolayı cezalandırılıyorlar.
¡ Los herejes no son castigados por que sean herejes, sino por la sedición que cometen contra todo acto público!
Her kim, bu dogmadan saparsa kafir ilan edilecektir.
¡ El que intente cambiar este dogma... será declarado hereje!
- Kafir seni!
- ¡ Desgraciado!
Aferin size kafir p... çler!
Eso es, malditos salvajes.
Kafir Yahudi ciğeri, keçi safrası porsukağacı yongası.
Hígado de un blasfemo judío, hiel de macho cabrío negro.
Onun, iyi bir katolik olmadığının, tersine bir kafir olduğunun farkına varır varmaz, hatamı düzelttim.
Una vez que me di cuenta de que No era un buen católico, Sino que era un ateo, Luego corrijo mi error.
Nola'lı peder Giordano Bruno... dinden dönme ile suçlanıyorsun, sapkınlıkla, dine karşı kafir öğretilerle,
Fray Giordano Bruno, de Nola Es acusado de blasfemia, De herejía,
Tabi, şüphesiz senin gibi kafir bir yabaniye cazip gelir bu, Mctaggart.
Oh, sí, sin duda eso le debe encantar a un bruto pagano como usted, Mctaggart.
Belki bir kafir olarak ama neyse ki bir cahil olarak değil.
Un pagano, es posible, pero no, espero, un iluminado.
Ve bu kafir adada olanlarla ilgili... büyük bir tahkikat açılmasını isteyeceğim.
Y solicitaré una investigación completa Sobre los asuntos de esta isla salvaje.
- Kafir adını almadan önce kralın ordusunda generaldin
¿ Aceptáis la palabra de una infiel antes que la de un general del ejército del rey?
Kafirlerle birlik olan aynı muameleyi görür.
Métase con kafires y será tratada como kafir.
Kayıtlara bir başka Kafir saldırısı olarak işlenir.
Se registrará como otro suicidio de un kafir.
- Kafir de neyin nesi?
- ¿ Qué rayos es un kafir?
Sen burada lanet bir Kafirsin.
Eres un kafir insolente.
Afrika'nın en korkulan türü, asla yıkılmayan bir Kafir.
La especie más temida de Àfrica, un kafir que no se quiebra.
Senin Kafir'in ellerinin değmesini hiç istemezdim.
Sería terrible que su kafir manejara la mercancía.
O polis haklıydı, asla bir kafire arabanı sürdürmemelisin.
El policía tenía razón. No dejes que un kafir conduzca tu auto.
O elmaslar olmazsa, Wilby Xaba ve Siyah Birlik bir avuç umutsuz Kafir'e döner.
Sin esos diamantes, Wilby Xaba y el Congreso Negro son sólo unos kafires inútiles.
Bir başka umutsuz Kafir.
No es más que otro inútil kafir.
Kılıçlar kafir kanıyla yıkansın.
Que las espadas derramen sangre infiel.
Kafir olarak infaz edilmiş.
Fue ejecutado por hereje.
Ben kafir değilim!
¡ Yo no soy un hereje....