English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ K ] / Kara yılan

Kara yılan traduction Espagnol

111 traduction parallèle
Kara yılanı güneşli günler çıkarır ortaya. Adımını sakınarak atar insan o günlerde.
Pues la víbora sale a la luz del día... y debemos andar con cuidado.
# Kara Yılan, Kara Yılan
¡ Víbora Negra! ¡ Víbora Negra!
- Kara Yılan da...
- Black Adder será...
# Kara Yılan, Kara Yılan
Black Adder, Black Adder
Kara Yılan ile sadık hizmetkarları Lord Percy Percy ve Gübre Toplayıcısı Robin'in oğlu Baldrick hakkında birçok öykü anlatılagelmiştir.
MUCHAS SON LAS HISTORIAS QUE SE CUENTAN DE BLACK ADDER, Y DE SUS FIELES SECUACES, LORD PERCY PERCY Y BALDRICK, HIJO DE ROBIN EL RECOLECTOR DE ESTIERCOL.
Kara Yılan, Krallığın altı En Belalı Adamı bulmak üzere ülkenin dört bir yanını aradı.
Y ASI BLACK ADDER RECORRIO TODO EL PAIS PARA BUSCAR A LOS OTROS SEIS HOMBRES MAS MALVADOS DEL REINO.
Çünkü...'Kara Yılan'size söz veriyor.
Porque... Porque Black Adder os da su palabra.
Biz senin sözünü istiyoruz, bu'Kara Yılan'denilen adamın değil!
¡ Queremos tu palabra, no la de ese tipo llamado Black Adder!
Ama...'Kara Yılan'benim.
Pero... yo soy Black Adder.
# Kara Yılan #
Black Adder
3. Richard'ı kimin öldürdüğü Henry Tudor'un hayatını nasıl kurtardığı gibi konular göstermiştir ki, tarihin ilk bölümü, Kara Yılan zamanlarından, hiç bahsedilmemiştir.
Quién mató a Ricardo III y cómo Enrique Tudor escapó con vida se explica en este primer capítulo de una historia nunca contada la historia de Víbora Negra.
Lordum, "Kara Yılan" gibi bir şey daha uygun olmaz mıydı?
Señor, ¿ no sería mejor la Víbora Negra?
Peki ya... "Kara Yılan" a ne dersiniz?
¿ Qué te parece la Víbora Negra?
# Kara Yılan
¡ Víbora Negra!
Kara Yılan
LAVÍBORA NEGRA
Kara Yılan zehirli bir yılandır kadınlar da onun avı.
Víbora Negra es un reptil venenoso y las mujeres son su presa.
Neyi? Kara Yılan zehirli bir yılandır...
Que Víbora Negra es un reptil venenoso...
Budd, arkadaşımı tanıştırayım, kara yılan.
Budd, te quiero presentar a mi amiga, la cobra africana.
Kara yılan, bu Budd.
Cobra africana, él es Budd.
Büyüleyici yaratık, kara yılan.
Una criatura fascinante, la cobra africana.
"Afrika'da, derler ki..." "... çalılıkta, bir fil seni öldürebilir, bir leopar seni öldürebilir... " "... bir de, kara yılan seni öldürebilir.
" En África, dicen que, entre los matorrales, te puede matar un elefante, te puede matar un leopardo, y una cobra africana te puede matar.
"Kara yılanın zehri, bir insanı dört saat içinde öldürebilir..." "... tabiî, eğer, topuktan ya da parmaktan ısırılmışsa. "
El veneno de la cobra africana puede matar a un humano en 4 horas, si, digamos, le muerde un tobillo o el pulgar.
"Ve kara yılan, bir ısırışta..." "... 100 ilâ 400 miligrama kadar zehir bırakabilir. "
Sin embargo, la cobra puede inyectar tanto como de 1 00 a 400 miligramos de veneno en una sola mordida. "
Kara yılan odamda
Culebra negra en mi habitación
Kara yılanı hemen yakalasan iyi olur
Debería coger pronto a esta culebra negra
Kara yılan şeytandır
La culebra negra es malvada
Kara yılan üzerime atladı
La culebra negra estaba sobre mí
Bu hikayenin adı Kara Yılan İnliyor.
Ésta es la historia de El lamento de la serpiente negra.
Arp çalan küçük masum birini mi? Yoksa Kara Oda'ya açılan diğer kapıyı bilen birini mi?
¿ Una inocente y dulce criatura que toca el arpa o alguien que conoce la otra puerta al Cuarto Negro?
Tüm şüphelerim... ve Thornfield'in üzerinde dolaşan tüm kara bulutlar... ortadan ikiye yarılan kestane ağacı gibi... yok olmuşa benziyordu.
Todas mis dudas, y las oscuras sombras que pendían sobre Thornfield parecieron desvanecerse... Destrozadas como el desgarrado castaño.
Bu eski dönemlerden bir yılan balığı. Balıkla kara hayvanının arasında bir canlı.
El pez pulmonado : el puente entre un pez y un animal terrestre.
Yükselen ısı Rusya'nın Ural dağlarında, Almanya'nın Kara Ormanında ve zengin Fransız ormanlarında hızla yayılan orman yangınlarına neden oldu.
El intenso calor ha desatado incendios en los bosques de los Urales, en la Selva Negra de Alemania, y en los bosques franceses.
Neden zehirli bir yılan gibi, kara kara düşünüyorsun?
Tú te estás amargando con esto, como una serpiente venenosa. ¡ Eso!
İki yılan. Kara bir güneş üstünde birleşiyorlar.
¿ Qué hay de dos serpientes reunidas bajo un sol negro?
Görelim bakalım Kara Yılan bunda da paçayı sıyırabilecek mi!
¡ Veamos cómo escapa la Víbora Negra de esta!
Kara Prenses'ten kalan tek şey o lanetli adanın kayalıklarına saçılan birkaç kırık seren direğiydi.
Y Io que quedó del black Princess, algunos mástiles y eso, acabó en eI arrecife de aquella isla maldita.
Hollywood Kara Listesi olarak da anılan suçlamalardan dolayı binlerce hayat parçalandı ve yüzlerce kariyer sona erdi. David ve Ruth Merrill gibileri hapishane şartları gibi bir hayata maruz kaldı.
Miles de vidas se destruyeron y cientos de carreras quedaron destrozadas por lo que llegó a llamarse la lista negra de Hollywood.
Hayatım, kara toprağa dönüşecek bir iskelet olarak sona erecek veya bir baykuş tarafından yakalanmış bir fare veya sadece kan, toz ve yok edilmeye açılan bir mezbaha kapısından geçen bir boğa olarak bitecek.
Terminaré mi vida como una hoja convertida en humus, como un ratón cazado por un buho, como un ternero va al matadero por una puerta que lleva a una sola salida a la sangre y el polvo y la destrucción.
Hafızamın kara tahtasından silerim de bütün boş anıları bütün kitaplarda yazılan, çizilenleri gençliğimden, gözlerimden kalanları yalnız senin buyruğun kalır. Beynimin defterinde, yapraklarında ıvır zıvır bütün bildiklerimin üstüne evet, yemin Allah'ıma, o kalır yalnız.
De la tabla de mi memoria borraré todos los registros triviales las sentencias de los libros, las impresiones e imágenes del pasado que la juventud y la observación allí copiaron y solo tu orden vivirá dentro del libro y el volumen de mi mente sin mezclarse con materias menos dignas.
Onlar göktaşları ve kara delikler... tarafından yaratılan manyetik alanları hissedebilirlerdi... bu zorlukların üstesinden gelmek sadece... yıldızlara ulaşmak için değildi, fakat uzay onların zamanıydı.
Sentían el campo magnético de los quásares y los agujeros negros. Negociaban singularidades, recorriendo no sólo las estrellas sino el mismísimo espacio-tiempo.
"Kara gökler gelir buraya" "Ve onlarla benim kırılan kalbim."...
Aquí llegan los cielos oscuros y con ellos mi corazón roto.
Kara ve yoğun Kükrüyor yayılan bulutlar
Oscuras y densas Rugen extendiéndose
Sıcak balmumu ve iğne batırılan bebeklerle kara büyü yapmak için.
Algo de vudú con cera caliente y muñecas para clavarle alfileres.
Uluslararası medya ve güvenlik güçleri aracılığı ile sorgulanmadan dünyanın her tarafındaki hükümetlere yayılan kara bir yanılsama.
Es una oscura ilusión que se ha divulgado sin cuestionamientos entre los gobiernos del todo el mundo, las agencias de seguridad y los medios internacionales.
Bu bir kara çöl yılanı. Orta doğuda yetişir.
Esa es una Serpiente Negra del desierto, autóctona del Medio Oriente.
- Silah kontrolü ve üretimi üzerine yapılan kara operasyonlardan biri.
- Operación negra. Centrada en el control de armas y su proliferación
Ve yayılan kara dumanı görüyordum.
Y vi la columna negra de humo
Astronomlar kara deliğin çekimine kapılan yıldızların hepsinin ömürlerini orada geçirmediğini keşfetmiştir.
Recientemente los astrónomos descubrieron que no todas las estrellas atrapadas en las garras del agujero negro están condenadas a permanecer ahí.
Buna rağmen Kara Tepeler'in Yüce Ruh tarafından size miras olarak bırakılan özel bir bölge olduğunu iddia ediyorsunuz.
Y sin embargo dice que Black Hills es una reserva privada entregada a ustedes por el Gran Espíritu.
Kara kedi veya kırılan aynadan bile daha...
Es peor que gatos negros y espejos rotos y todo eso- -
O, kara bataklık yılanı Rachel.
Esa es una serpiente negra de pantano, Rachel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]