Kağan traduction Espagnol
199 traduction parallèle
İsveçliler bize sataşıyor, Crimea kağanı Izyum Yolu'na göz dikti.
Los suecos atacan, el Khan de Crimea arma camorra en el camino de Izium.
Crimea kağanını bozguna uğratmaları için Izyum Yolu'na bir ordu gönderilmesini emrediyorum.
Ordeno enviar a las tropas, a sacar al Khan de Crimea del camino de Izium.
Ne oldu Durmuş Kağan?
¿ Qué pasa?
Durmuş Kağan. Vefalı Durmuş Kağan.
Nuestro fiel Durmishján.
Vardo, sevgili Vardo Durmuş Kağan'ın bu mutlu gününde misafirlerimizin şerefine oyna.
Encantadora Vardó. En este día de tanta alegría para Durmishján Ejecuta para los visitantes tu baile
Durmuş Kağan!
¡ Durmishján! ¡ Párate!
Durmuş Kağan, Prens namına dur!
¡ En nombre del príncipe, párate!
Durmuş Kağan.
Durmishján.
Durmuş Kağan'ı gördünüz mü, tüccardır?
¿ No ha visto usted a Durmishján, el mercader?
Kocanın adı Durmuş Kağan.
El nombre de tu marido es Durmishján.
Beni dikkatlice dinle Durmuş Kağan.
Escúchame atentamente, Durmishján.
Artık yollarımız ayrıldı Durmuş Kağan.
Nuestros caminos se separan.
Çin Mahallesi'nde Cengiz Kağan gibi davranın.
Quiero que entréis en Chinatown como si fuerais Genghis Khan.
Bizlerin çokça olduğu zamanlarda, Cengiz Kağan olağanüstü atların olduğu bir sürünün hikayesini duymuş. Uzaklarda, kuzeyde beslenen atlarmış.
Cuando había muchos de nosotros, el gran Genghis Khan escuchó hablar de una manada de caballos extraordinarios, pastando en el norte.
Ne olmuş, Cengiz Kağan da ailesinin dördüncü çocuğuydu.
¿ Y qué? Genghis Khan fue el cuarto hijo de su familia.
Hâlâ yeni bir Cengiz Kağan mı bekliyorsun?
¿ Aún estás esperando por un nuevo Gengis Khan?
Gördünüz mü? Cengiz Kağan'ı tanımıyor.
Mira, no ha reconocido al Gengis Khan.
Rus tahtının kağanı ve varisi.
I, Alexis Tsarevish pretendiente al trono de Rusia.
- Kağan uyuyor.
El Tsarevich, está dormido.
Yuan, Moğol imparatorluğu Genghis Kağan'ın soyundan gelenler tarafından yönetiliyordu.
Yuan, el Imperio Mongol está gobernado por los descendientes de Genghis Khan.
Bayan Kagan babamı arayıp Lenny'ye olanlar için bizi suçlamış.
El señor Kagan llamó a mi padre y nos echó la culpa por lo que le sucedió a Lenny.
Bayan Kagan... Ben Evan Treborn.
Sra. Kagan, Habla Evan, Treborn.
İyi geceler, Efendi Kagan.
Buenas noches, señor Kagan.
Efendi Kagan.
Señor Kagan.
Kagan bir ordu kuruyor, ama biz karnavala gidiyoruz.
Kagan está reuniendo a un ejército de esclavos y vamos camino de una feria.
- Enerjini Kagan'a odaklıyorsun.
- Estás centrando tus esfuerzos en Kagan.
İtiraf etmek bana acı veriyor ama sevgili ama sayıf düşmüş Brimstone Birliğimiz Kagan'ı yenecek kapasitede değildir.
Me duele reconocer... que nuestra querida pero debilitada Sociedad de Brimstone... ya no es capaz de derrotar a Kagan.
Kagan?
¿ Kagan?
Kagan insan değil? Vampir.
Kagan no es un hombre, es un vampiro.
Kagan çok güçlü bir vampir oldu. Topraklarını kanunsuzca yönetiyor.
Kagan se ha convertido en el vampiro más poderoso... aprovechándose de una tierra sin ley.
Ama... Eski bir ganimet var Kagan'ın da aradığı bir göz.
Pero... hay un antiguo talismán... un ojo que busca Kagan.
O tılsımı Kagan'dan uzak tutarak, bütün dünyaya iyilik yapmış olacaksın.
Le harás un gran favor al mundo entero si evitas que caiga en manos de Kagan.
Sadece Kagan.
sólo Kagan.
Sen Kagan'ın tarafında değilsin, değil mi?
No eres un soldado de Kagan, ¿ verdad?
Yani Kagan'ın dölü ona düşman mı oldu?
¿ La hija de Kagan es su enemigo?
Yıllardır anlatılır, Kagan'ın mucizevi bir çocuğun peşinde olduğu.
Durante años ha corrido el rumor de que Kagan busca... a una muchacha prodigiosa.
Kagan'ın gözü almasına engel olun.
No dejes que Kagan consiga el Ojo.
Kızı Kagan'a götürüyorlar.
La lleva con Kagan.
Hayır, Leonid, o Kagan'ın.
No, Leonid, es de Kagan.
Kagan, vampirlerin en ulusu.
Kagan, el más poderoso... de todos los vampiros.
Kagan'ın gözü ele geçirmesine engel oldu.
Impidió que Kagan consiguiera el Ojo.
Asıl Kagan ile ilgilenmen gerekiyor.
Es Kagan quien debería interesarte.
Kagan kaburgayı ele geçirdi.
Kagan tiene la Costilla.
Kagan'ı alaşağı etmek.
destruir a Kagan.
Kagan ile tek başına dövüşemeyeceğin konusunda sana inanıyorum artık.
Creo que sabes que es inútil enfrentarte a Kagan sola.
Kagan benim babam.
Mi padre es Kagan.
Kagan saygılarını yolladı.
Kagan le envía saludos.
Biliyorsun, Elrick, Kagan'ın bazı vampirler için merhameti vardır.
¿ Sabes, Elrick? Kagan tiene poca paciencia con los vampiros ambiciosos... sobre todo aquellos que han pertenecido a Brimstone.
Katarin'i boşver, Kagan'ı başından at. Ve bana katıl. Şöyle diyelim, daha renkli bir ırk için.
Perdónale la vida a Katarin, derroca a Kagan... y únete a mí en un reino, digamos que... con más colorido.
Kagan'ın memnuniyeti veya Kagan'ın nefreti.
La gratitud de Kagan, o la ira de Kagan.
Kagan kesinlikle onun peşindedir.
Kagan sin duda la estará buscando.