Kelebek traduction Espagnol
1,634 traduction parallèle
Kelebek kolyesi, güzel.
Mariposa colgante, bien.
"Kelebek kolyesini elde ederek yeni edindiği arkadaşına önüne ne görev gelirse gelsin güvenilir olduğunu ispat etmek istiyordu."
"Quería demostrarle al amigo que recién encontró que al obtener el colgante se le podía confiar cualquier tarea que se le pusiera ante él."
Ben mi yanılıyorum, yoksa bu bir Xerces Mavisi Kelebek mi?
¿ Me equivoco, o estoy mirando una mariposa azul de Xerces?
Kelebek kanadının pulu mu?
¿ Escamas de un ala de mariposa?
Kız arkadaşımız senin kelebek partine katıldı fakat benimle buluşmak için erken ayrıldı ve gizli ajan arkadaşın tarafından ziyaret edildi.
Mi novia fue a su sarao de las mariposas... Yéndose pronto para verse conmigo, y siendo visitada por su amigo agente secreto.
Gece saat 2.00'da neredeydin? Kelebek partisinden sonra? Ortalığı toparlıyordum.
¿ Dónde estaba a las 2 : 00 a.m. después de la fiesta de mariposas?
Evet, şu kelebek partisinin olduğu gece,
Sí, la noche de la fiesta de las mariposas...
Aynı bir kelebek demetinin içindeymişim gibi gerginim.
Estoy tan nervioso que siento que comi un monton de mariposas.
İlişkinizin nereye gideceğini bize sadece sen söyleyebilirsin ve, Tanrım, bana kendimi yaşlanmış hissettiriyorsun. Henüz yeni gelişmekte olan bir kelebek gibisin muhtemelen çiçekten çiçeğe konuyorsun.
Adonde esta fuerza va, seguro querrás decir, y, Dios, tu me haces sentir vieja, y tu eres una mariposa que está en su desarrollo, y, quizás, revoletees de flor en flor,
Kelebek bir zamanlar olduğu tırtıla hiç benzemeyen bir şekille ortaya çıkacak.
La mariposa que emerge de ningún modo se parece a la oruga que una vez fue.
Bu çiçekten uçan bir kelebek ağzımda dans ediyor sanki.
Una mariposa que voló de esa flor, está bailando en mi boca.
Sanki kelebek kovalamaya karar vermişler gibi.
Es como si hubieran decidido perseguir una mariposa.
Sana kelebek dövmesi yaptıran kız hakkında?
¿ Con una de las cuales acabaste con un tatuaje de mariposa?
Ama Ted, eğer kelebek dövmeni çıkartırsan herkes senin Reno'dan gelen, babasıyla sorunlar yaşamış bir striptizci olduğunu nasıl anlayacak?
Pero Ted, si te quitas la mariposa, ¿ cómo sabrá la gente... que eres un stripper de Reno con problemas familiares?
Kuyruk sokumunda bir kelebek var.
Tienes un tatuaje de mujer.
Kelebek olsa ne olurdu sanki?
¿ Cómo estás llevando el tema del lóbulo de la oreja perdido?
Kelebek orada.
Ahí está la válvula.
KELEBEK VE DALGIÇ GİYSİSİ
LA ESCAFANDRA Y LA MARIPOSA
Jean-Dominique Bauby 9 Mart 1997'de kitabı "Kelebek ve Dalgıç" ın basımından on gün sonra öldü.
Jean-Dominique Bauby murió el 9 de marzo de 1997 10 días después de la publicación de su libro "La escafandra y la mariposa".
En iyisi Willie'nin kelebek yüzüşüydü.
Lo mejor fue el estilo mariposa.
Dördüncü 500 kelebek.
Luego quiero ver 500 a mariposa.
Ben de gebelik önleyici bant ya da diş zımbırtısı ya da kelebek klipslerinden falan var sandım.
Supuse que llevabas un parche, un protector bucal o una de esas mariposas, yo qué sé.
Kelebek öpücüğü falan mı denediniz?
¿ Qué? ¿ Os habéis dado besos de mariposa o algo así?
- Anne, bak, bir kelebek.
- Mamá, mira, una mariposa.
Baba, bak, bir kelebek.
Papá, mira, una mariposa.
Bir kelebek.
Una mariposa.
- Kuş, kelebek, kuş.
- Pájaros, mariposas, pájaros.
Tıpkı Chuang-tzu ve kelebek hikayesi gibi.
Es como la historia de Chuang-tzu y la mariposa.
Chuang-tzu ve kelebek hikayesi mi?
¿ La historia de Chuang-tzu y la mariposa?
Rüyasında kelebek olduğunu gören bir kral, kral olduğunu düşleyen bir kelebek miydi, kelebek olduğunu düşleyen bir kral mıydı?
Un rey que soñaba que era una mariposa que soñaba que era un rey que soñaba que era una mariposa.
Şayet cevabım kelebek olsaydı, bu da beni normal biri yapacaktı, haklı mıyım?
Si contesto que veo una mariposa, estoy casi sana.
Hep merak etmişimdir, bir kelebek güvenli kozasından çıktığında ne kadar güzel bir hâle geldiğinin farkında mıdır?
Siempre me pregunté : Cuando la mariposa abandona la seguridad del capullo ¿ es consciente de su nueva belleza?
Kelebek.
Mariposa.
Kelebek üstüne biraz para koymak istiyorum.
Quiero apostar a Mariposa.
Pekâlâ. Kelebek'e 50 bin.
Bien, 50.000 a Mariposa.
Alfa ve Santana hemen arkasındalar. Onları Kayan Yıldız, Uzman, Kelebek ve İpek Önlük takip ediyor.
Lo siguen Alfa y Santana, y más atrás, Estrella Fugaz, Perpetrador Mariposa y Abril Sedoso.
Bir saniye, Kelebek'ten sürpriz bir atak var.
¡ Esperen! Aquí viene Mariposa... -... en una arremetida.
Kelebek liderliği ele geçirdi.
¡ Mariposa a la cabeza!
Son düzlüğe girilirken Kelebek önde, ardında da Alfa ve Jöle var.
- La curva. Mariposa... - ¡ Sí!
- Kelebek üstüne oynamışsın.
Apostaste a Mariposa.
Kelebekleri seviyormuş, atın adı da Kelebek olunca buraya gelip şikeli yarışa para yatırmış.
Le gustan las mariposas. El caballo se llama Mariposa, así que decide apostar en una carrera arreglada.
Neden bunun yerine şu kelebek resimlerinden satmıyorsunuz?
¿ Por qué no tiene más de esas? Fotos de mariposas.
En son ne zaman bir kelebek gördünüz?
¿ Cuándo fue la última vez que vio una mariposa?
Ben en çok "Kelebek Betty" i sevdim.
El que más me gusta es el mariposón.
Hey, kelebek yine kozasından çıkıyor.
Mira esto. Oye, el mariposón está saliendo del capullo otra vez.
Oynamak isterseniz, kelebek bizi bir araya getirir. Peki, oldu.
Si quieren jugar, el mariposón puede ubicarnos.
Sen, "Kelebek" Kevin McDonough,... Fred G. Duncan'ı yasal eşin olarak kabul ediyor musun?
Kevin "Mariposón" McDonough, ¿ aceptas a Fred G. Duncan como tu legítimo socio?
Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım.
Flota como una mariposa, pica como una abeja.
Kelebek
Una mariposa.
- Kelebek etkisi gibi bir şey mi? - Hayır.
- ¿ Mariposas convirtiéndose en huracanes?
Kayalara gittiğimiz gün, o kelebek kovalarken kaybolmuş.
No tengo por hábito notar adornos baratos.