Kenzi traduction Espagnol
620 traduction parallèle
Ben de Kenzi.
Kenzi.
Kenzi, neyin var?
Kenzi, ¿ qué te pasa?
Acelem yok. Kabul et, Kenzi.
Seamos realistas, Kenzi.
- Bo, açıklamama izin verirsen...
- Bo, si dejaras que te lo explicara... - Kenzi me está esperando.
Derim ki, asilzademiz bekardı ve başkalarınınkini almaya hazırdı.
Diría que nuestra dama estaba soltera. Y lista para mezclar su entrepierna. Kenzi.
Kenzi, tam bir şairsin gerçekten.
Tienes el alma de un poeta.
Beni dinliyor musun sen?
¿ Me estás escuchando? No, Kenzi.
Hayır, Kenzi. Galileo'dan şok haberler - Evrenin merkezinde sen yoksun!
Impactantes noticias de Galileo... realmente no eres el centro del universo.
Kenzi.
Kenzi
Teşekkür ederim.
Gracias kenzi.
Trick, Kenzi'ni elinden almaya çalışıyor ve - Ah. Selam.
Trick está ocupando tu lugar conmigo, y... Hola.
Biraz da Kenzi'nin maceralarını dinlemek istiyorum.
Quiero saber que ultimas aventuras a vivido Kenzi.
- O da ne?
Presta atención, se va poniendo más raro estaba este tío pequeño y loco llamado valentine y fue muy molesto y cruel, y me sentia fatal por Trick porque se estaba estresando pero gracias a dios que estaba Kenzi, porque... El qué?
Harika zamanlama, Kenzi.
Justo a tiempo, Kenzi.
- Kenzi, dedektif gibi bir şey olduğunu söyledi.
Kenzi dice que eres detective privado ¿ o alguna mierda de esas?
Kendine dikkat et, Kenzi yoksa, sen daha farkına varmadan kovulmuş olacaksın.
Ten cuidado Kenzi, o estarás fuera sin darte cuenta.
- Kenzi, kimse seni öldürmeyecek.
- Kenzi, nadie va a martarte.
Verdiğin DNA Kenzi'nin, Blake'in dolabından aldığı saç teli ile uyuyor. Bahçıvanın kuzeninden aldığınla da.
El ADN de tu muestra coincide con el pelo de Kenzi extraido del armario de Blake y también la muestra que cogiste del primo del jardinero.
Sorun bahçede!
Es el jardín, ¿ vale? ¡ Kenzi!
Kenzi, bizim aramız her zaman iyi.
Kenzi, nosotras siempre estamos bien.
- Kenzi, bekle.
- Kenzi, espera.
Kenzi, onun için en iyisini istediğimi biliyorsun.
Kenzi, sabes que sólo quiero lo mejor para ella.
Kenzi.
Kenzi.
Yakaladın beni, Kenzi.
Me has pillado Kenzi.
Kenzi, seni seviyorum.
Kenzi, te quiero.
- Kenzi, yapma.
- Kenzi, no lo hagas.
Kenzi!
¡ Kenzi!
- Git buradan, Kenzi.
- Sal de aquí, Kenzi.
Kenzi, bilmiyorum.
Kenz. No lo sé.
Kenzi, o farklı biri.
Kenzi, ella es diferente.
Özür dilerim, Kenzi, çok özür dilerim.
Lo siento, Kenz. Lo siento.
Kenzi'nin geçmişini araştırır mısın?
¿ Puedes hacer una comprovación de antecedentes de Kenzi?
Dedim ki, "Ne zamandan beri Kenzi'ye güvenmiyorsun?" Evet.
Digo, "¿ desde cuando no te fias de Kenzi?" Oh.
Kenzi, hiç Kalamin kaldı mı?
Kenzi, ¿ tenemos alguna crema de calamina?
Kenzi, benim yanımdayken Rusça konuşma, tamam mı?
Kenzi, no te hagas la completamente rusa conmigo, ¿ vale?
- Kenzi!
- ¡ Kenzi!
Kenzi, ben hastayım.
Kenzi, estoy enferma.
Kenzi, sorun değil!
¡ Kenzi, está bien!
Kenzi'yi kullanmadın, değil mi?
No habrás usado a Kenzi, ¿ verdad?
Kenzi?
¿ Kenzi?
Kenzi, benim.
Kenzi, soy yo.
Kenzi, seni incitmek istemiyorum.
Kenzi, no quiero herirte más.
- Kenzi, bunu yapmak zorunda değilsin.
- Kenzi, no tienes que hacer eso.
- Kenzi... - Evet?
Kenzi...
- Kenzi, dinle beni. - Hayır, sen dinle.
- Kenzi, escuchame.
Evet, ucubeliğimi metalaştırmak için Kenzi'nin kurduğu büyük planının bir parçası.
Sí, es parte del gran plan de Kenzi para mercantilizar mi rareza.
Bir de, Kenzi bir şeyler çalmayı kes.
¿ Mm-hmm? Mierda, deja de robar.
Hadi, Kenzi!
¡ Vamos Kenzi!
Kenzi, sakin ol.
Kenzi, cálmate.
- Kenzi beni bekliyor, gitmeliyim.
Tengo que irme.
Bana şans dile.
Entonces deseame buena suerte, y, Kenzi...