Kmart traduction Espagnol
114 traduction parallèle
Büyük ihtimal KMart'ta görmüşsündür.
Lo debes de haber visto en Kmart
K-Mart tarafından kaçırılmışım.
¡ Fui secuestrada por Kmart!
- Kmart? - Bilmiyorum.
- ¿ En Kmart?
Kmart, yarın, 10'da.
Kmart, mañana, a las diez.
İç çamaşırlarımı Cincinnati'deki Kmart'tan alırım.
Yo compro mis calzoncillos en Kmart de Cincinnati.
- Ne diyorum ben?
En Kmart.
Kmarftan uzaklaşıyorsun.
Nos estamos alejando de Kmart.
- Kmart'a gitmelisin, 400 Oak Caddesi.
Tienes que ir a Kmart. 400 Oak Street.
- Kmart'tan iç çamaşırlarımı al.
Fin de la conversación. Yo compro mis calzoncillos en Kmart. - ¡ Basta!
- Ne düşünüyorum, biliyor musun?
Kmart. ¿ Sabes qué pienso, Ray?
Şort iç çamaşırları.
Calzoncillos. Calzoncillos en Kmart.
Kmart. Bunlar Hanes 32.
Estos son- - Estos son Hanes 32.
Oak ve Burnett...
Tenemos que comprarlos en Kmart, Oak y Burnett.
- Kmart'a gitmeliyim.
- Tenemos que ir a Kmart.
Kmart. 400 Oak Caddesi.
- Kmart. 400 Oak Street.
Kmart'a gitmeliyim.
Tenemos que ir a Kmart.
- Kmart, 400 Oak Caddesi.
- Kmart. 400 Oak Street.
- Kmart'a gitmeliyiz.
- Deberíamos ir a Kmart.
Bu elbiseyi nasıl beğenmezsin?
- No es de Kmart. ¿ Cómo que no te gusta?
- Bu Kmart elbisesi değil.
- No es un traje de Kmart.
- Kmart berbattır.
Kmart apesta.
Kmart giysilerinle kendini daha rahat hissetmez miydin? - Söyle ona, Ray.
¿ Estarías más cómodo con tu ropa de Kmart?
- Kmart berbattır.
- Dile Ray. - Kmart apesta.
İp, herhangi ucuz bir marketten alınmış.
La cuerda puede ser de Kmart, Sears, cualquier tienda.
Neden eczaneye gitmiyorsun ve çeki bozdurmuyorsun... ve Kmart'a gidip bir frizbi almıyorsun?
¿ Por qué no vas a la tienda, cobras un cheque vas a K-mart y compras un Frisbee?
Chale, Bir markette planladığın kadar kazan'da çalışıyorum, eh?
Chale, estoy en el plan pague-como-pueda de KMart, eh?
- Kmart'dan mı?
¿ K-Mart?
Arabada seksten söz etmişken... bu ekleme saçın arabana nasıl girdiğini açıklayabilir misin?
Pero hablando de sexo vehicular, quizás me puedes explicar como esta extensión de cabello de Kmart llegó al asiento trasero de tu automóvil.
Gel Bobby.Gerçek Noel Baba Kmart'ta ( Çok Büyük ve ünlü AVM )
Vamos, Bobby. El verdadero Santa Claus está en K-mart.
Kmart'taki favori karakterin Hee-Haw gelecek mi?
El dia de vestirse como un campesino idiota de K-mart?
Kmart'a nasıl gittiğimi bu bokları nasıl aldığmıı düşün?
¿ Crees que me das una lista y voy a K-Mart?
- Dükkandan aldım.
- Kmart.
Kmart iyi imiş diye duydum. (?
Yo oigo que Kmart es muy bueno.
- Muhtemelen yolda K-Mart'tan almıştır.
- Habrá comprado más en un Kmart.
Mermilerin çoğu da okulun sokağındaki Littleton Kmart mağazasından alınmıştı.
Y la mayoría de las balas vinieron de K-Mart en Littleton, al final de la calle.
Mark ve Richard, 17 sente satılan Kmart mermileriyle sakat kaldılar.
Mark y Richard están inválidos y aún sufren... por las balas de 17 centavos de K-Mart que todavía tienen en sus cuerpos.
Çocuklara Kmart'a gidip ürünü iade etmek ister misiniz, diye sordum.
Les pregunte a los chicos si querían ir a K-Mart a devolver la mercadería.
Columbine katliamında Kmart'ın ürettiği mermilerle vuruldular.
Fueron heridos en la masacre por balas de K-Mart.
Kmart'ı tanıyorsunuz, umarım bizden alışveriş de yapıyorsunuzdur.
Ustedes conocen K-Mart, ustedes son, supongo, clientes nuestros y saben que...
Çünkü Mark'ın aortunun 2 santimetre ötesinde bir Kmart mermisi duruyor. Doğru mu?
La razón por la que estamos acá es porque Mark tiene una bala de K-Mart a 2,5 cm de la aorta.
Kmart bunu önemsiyor.
K-Mart se toma esto muy en serio.
Ofise dönüp mağazalardan sorumlu birini bulmaya çalışacağım. Mary yukarı çıktı ve iki saat sonra işi Kmart için mermi satın almak olan bu adamı getirdi.
Mary subió a las oficinas... dos horas más tarde trajo a este tipo, el que compra las balas para K-Mart.
Kmart mermileri buralardan girmiş.
Por ahí entraron las balas de K-Mart.
En yakındaki Kmart'a gidip tüm mermileri satın almamızı önerdi.
Sugirió que fuéramos al K-Mart más cercano... y compráramos todas sus balas.
Ertesi gün tüm mermilerle birlikte Kmart merkezine gittik.
La mañana siguiente decidimos ir a la sede central de K-Mart con las balas.
Ayrıca, Columbine'dan kurtulan öğrenciler kentimizde ve Kmart'a çok öfkeliler.
y también noticias sobre sobrevivientes de la masacre de Columbine... que están en la ciudad, enojados con K-Mart.
Kmart'ın başkanı Chuck Conaway'le görüşmek istiyoruz.
Estamos aquí para hablar con el presidente de K-Mart. ¿ Como esta?
Onları Kmart'tan almalıyız.
Ahí están los calzoncillos.
Cincinnati ve Kmart'a gitmeliyiz.
Volvamos a Cincinnati.
- Bu Kmart'tan değil.
- ¿ Te gusta?
KMart'ta tezgahtarlık yapıyor.
Ella trabaja en K-Mart.