Komiserim traduction Espagnol
1,469 traduction parallèle
Ama size yardım edebilirim Komiserim.
Pero no puedo ayudarle, teniente.
Komiserim, Şüpheli kalabalık bir trene binmeye hazırlanıyor.
Aquí mando de Budo, el sospechoso está a punto de entrar tren lleno de gente.
Komiserim, elimde duruyor.
Comisario... Lo tengo aquí.
Çok etkileyici, komiserim.
Muy buen...
Komiserim, burada kamera yok.
Vamos Comandante, no hay cámaras aquí...
Olur, komiserim.
Sí Comandante...
Yükseklerden manzara nasıl görünüyor, komiserim?
Como es moralidad vista desde su alto nivel, ¿ Comandante?
Komiserim, ben realistim.
Comandante, yo soy realista.
- Komiserim... Ne buldunuz?
lo que encontraron?
Komiserim, Ateşleyiciyi bulduk.
- Capitan, Encontramos el detonador.
Komiserim? Tamam.
¿ Capitan?
Komiserim özür dilerim.
Capitan, lo siento.
Komiserim?
¿ Teniente?
Komiserim.
Teniente.
- Komiserim. Mike Farallon. - Mike.
- Teniente, Mike Farallon.
Komiserim. Ben April.
Teniente, April
Komiserim. Bu ne?
Teniente, que es esto?
Komiserim, adamın ne bir sigortası var, ne de bir araç muayenesi kaydı.
Mire, Sargento, no tiene seguro ni paga registro.
Komiserim, adam zenci olduğu için kendisine önyargıyla yaklaşmıyoruz.
Sargento, no hay prejuicio contra él aquí porque es negro.
- Komiserim, Matt artık şüpheli mi?
- Sargento, ¿ Matt es sospechoso ahora?
- Baş komiserim...
- Director... - Siéntate.
Komiserim.
Señor.
Komiserim rahatsız ettiysem beni affedin belki önemli değildir ama
Comisario, siento haberle molestado por una tontería.
Komiserim Mario aptaldır ama bir karıncayı bile incitmez.
Comisario, Mario está chalado, pero no haría daño a una mosca.
- İyi akşamlar, komiserim.
Buenas noches, comisario.
Komiserim, Doktor Giani Roberto'nun evinden bazı şeyler istedi.
Comisario acabo de recibir de la doctora Giani la orden judicial para la casa de Roberto.
Komiserim, burada sigara içilmesi yasak.
Comisario, no se puede fumar aquí.
Şansınız açık olsun komiserim.
Buena suerte, inspector.
Komiserim, neler diyeceksiniz?
¡ Inspector Fardiano! ¿ Qué dicen los guardias?
Ne oluyor komiserim?
Que está pasando, ¿ Teniente?
Size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum komiserim.
No se como agradecérselo, teniente.
Komiserim, ben bankanızdan Judith Freeman.
Teniente, soy Judith Freeman de su banco.
Komiserim peze.enk olduğumdan bu kadar eminsen Anna ne oluyor?
Teniente, está tan seguro de que soy un proxeneta. ¿ en qué convierte eso a Anna?
Komiserim, anlamıyoruz. Bunun Crowley'lerle ne ilgisi var?
Teniente, no lo entendemos. ¿ Qué tiene esto que ver con los Crowleys?
- Komiserim.
Capitán. ¿ Qué tiene usted?
Komiserim, sekreterlikle konuştum.
Capitán, hablé con la secretaria.
Tamam, tamam, komiserim.
Está bien, está bien, Capitán.
Komiserim, komiserim, dinle.
Capitán, escuche.
Bu kadın deli! Sizi bunlarla meşgul ettiğimiz için özür dilerim komiserim. Ama bildiğiniz gibi, boşanmalar çok karmaşık olabiliyor.
Siento molestarlo con esto, Teniente, pero como sabe, el divorcio puede ser bastante sucio.
Komiserim, ben kalp hastasıyım.
Señor, tengo problemas cardíacos.
- Ziyaretçisi var komiserim. - Ziyaretçinin adı nedir?
OK, cuál es le nombre del visitante?
- Hayır komiserim. Uyandığımda araba yoktu, sonra da Sean öldü. Henüz polise bildirmeye fırsat bulamadım.
No, Teniente, desperté y se había ido, y después Sean estaba muerto así que no, aún no he tenido tiempo para reportarlo.
Düşündüğünüz gibi değil komiserim.
Teniente, no es lo que usted piensa.
Yapmayın komiserim.
Vamos, Teniente.
Yardımcı olamam komiserim.
Teniente, no puedo ayudarlo.
Bilemiyorum komiserim.
No se, Teniente.
Ben baş komiserim.
Soy el Director.
- Komiserim.
- Detectives.
Pardon komiserim.
Perdone.
Komiserim şuna bakın.
Capitán, mire esto.
- Komiserim bırakıyorum.
Capitán, ya terminé.